Almanya’da Yaşamanın Artıları ve Eksileri

Avrupa’da yaşamanın Türkiye’de yaşayan birçok kişinin hayallerini süslediği bir gerçek. Bugün de hem Türkiye’yle bağları kuvvetli hem de Avrupa’nın sistemi en oturmuş ülkelerinden olan Almanya’da yaşamayı Türkiye’yle kıyaslayacağız. 

Tabii ki bu kıyasta ele alacağımız maddeler birçok kişiye göre farklılıklar gösterebilir. Yine de genel anlamda Almanya’da yaşamanın Türkiye’ye göre nasıl artıları olduğundan bahsedip Türkiye’den neleri özleyebileceğinizi ve Almanya’dayken problem yaşayabileceğiniz noktalara odaklanacağız.

Sistemli Olmak Ne Demek?

Türkiye’deki en sistemli oturmuş şirketler Almanya’da en fazla ortalamaya tekabül edebilir. Birçok kişiye orada yaşamaya başladığında büyük bir artı gibi gelecek bu nokta bazıları için de yaşadıkça abartılı görünmeye başlayabilir. Güzel taraflarından başlayacak olursak özellikle çalıştığınız ortamlarda yarın, önümüzdeki yıl değil önümüzdeki 7 yıl bile planlıdır. Alman vatandaşlarının da hayatı çoğunlukla böyle geçer. 

Kendinizi 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz sorusunu Almanya’da iş görüşmelerinde sormaya gerek yok gibi hissedebilirsiniz. Çünkü birçok Alman için bu sorunun cevabı kafalarında nettir. 

Olumsuz tarafına bakacak olduğumuzda ise her zaman konuşulan klişeler devreye girmeye başlıyor. Evet gerçekten de bu klişelerde doğruluk payı bulunuyor. Bu kadar sistemli olmak ve yaşanacak her şeyin net olması sürpriz durumlarda verilecek reaksiyonları güçsüz kılıyor. Bu da pratik düşünmek konusunda ülkede sorunlar ortaya çıkarıyor. 

Para üstü klişesine girmeye gerek olmasa da birçok durumda işinizin çok daha hızlı çözülebileceğini fakat sistemin bozulmaması adına bekletildiğinizi hissedeceksiniz.

Yaşam Alanına Saygı

Yaşam alanı Türkiye’de ATM sıralarından trafiğe unutmak zorunda kaldığımız kavramlardan biri. Hayatın sürekli hızlı yaşandığı ve insanların bir an bile beklemeye tahammül etmekte zorlandığı Türkiye’den Almanya’ya gidince genellikle şaşırtan konulardan biri de tanımadığınız insanlardan gördüğünüz saygı oluyor. İnsanların yaşam alanınıza ve sizin kişisel alanınıza olan saygısı Almanya ve Türkiye’de çok farklı kavramlar.

Türkiye Özlenir Mi?

2020’li yıllarda insanları Türkiye’den Avrupa’ya, Almanya’ya taşınmaya iten güç genellikle ülkedeki kalabalıktan, kaostan, bitmeyen yoğun gündemlerden ve çevrelerinden bıkmışlık hali oluyor. Yine de bambaşka bir kültürün içine düştüğünüzde Türkiye’den sevdiğiniz ve özleyebileceğiniz birçok detay karşınıza çıkıyor. 

Arkadaşlık, aile gibi özlemleri bir tarafa bıraksak bile kafanızı kurcalayan yeni sorunlarınız ve yeni stresleriniz olacak. Çalışma izinleri, oturma izni ne zaman doluyor, yabancıya kiralık ev vermiyolar mıymış, devlet daireleri…Bu kadar uğraşa değip değmeyeceğini size kesinlikle sorgulatacak. Basit bir para transferi işlemi için bile kendinizi araştırma yaparken bulabilirsiniz. En azından Almanya’dan Türkiye’ye para transferi konusunda yardımınıza koşacak bir yazıyı biliyoruz.

İş Mülakatıyla Yarışır Ev Kiralama Serüveni

Özellikle büyük şehirlerde ve merkezde yaşamak istediğinizde Almanya’da büyük bir kiralık ev kıtlığı yaşanıyor. Bir ev için talip olan onlarca kiracı adayı olabiliyor. Türkiye’deki ev sahipleri için rüya gibi bir dünya olsa da Almanya’da bir ev kiralamak özellikle de yabancıysanız kendinizi kanıtlamak adına oldukça zor bir yolculuktan geçmeniz gerektiği anlamına geliyor.

Özellikle Türkiye’den bir şirkette çalışması kesinleşmiş şekilde Almanya’ya taşınacak olanlar için bu konuyu şirketle konuşmaları ve şirketin bu anlamda yardımcı olmasını belirtmelerini tavsiye edebilirim.

Döner Alman Mutfağından Mıdır?

Belki önemli bir detay değil ve birçok kişiye komik gelebilir. Bu sorunun cevabı yıllar geçtikçe uzak coğrafyalarda değişmeye başlıyor. Döner yıllar geçtikçe Almanya’yla özdeşleşen bir yemek haline geliyor. Sorun şu ki, o döner bizim bildiğimiz döner değil. 

Gerçekten de Almanya’daki döner oraya ait. Bunu Türkiye’de doğmuş büyümüş birinin sevme ihtimali çok düşük. Yine de gurbetçilerimizin döneri bu şekilde içinde rus salatasından mayoneze ve çeşit çeşit sosa tanıttığına göre bir bildiği vardır diyelim.

Satın Alım Gücü

Almanya’da yaşamaya ve çalışmaya başladığınızda Türkiye’de yaşadığınız zamanlara göre satın alım gücünüz çok ciddi anlamda yükselecek. Ev kiraları can sıkıcı derecede pahalı olsa da bunun haricindeki tüm harcamalarınızın kazancınıza oranı Türkiye’dekine göre çok daha kabul edilebilir bir noktaya düşecek. Bu da tabii ki yaşadığınız andan aldığınız keyfi arttıran önemli bir etken.

Özellikle Türkiye’ye geldiğiniz tatillerde paranızın değerinin farkını daha net bir şekilde hissedebilirsiniz. Türkiye size ucuz gelmeye başladığında ve her Türkiye tatilinzde kendinizi para harcarken bulduğunuzda bir gurbetçi olmaya başladınız demektir. Baktığınızda ülkeye döviz sokmak anlamında Türkiye’ye katkı yaptığınız bile söylenebilir.

Yabancı Olmak

Her gün takip etmek zorunda hissettiğiniz yoğun bir gündemin içinde kaçmış olsanız bile yepyeni bir ortamda özellikle hali hazırda orada yaşayan tanıdığınız çok fazla kişi yoksa kendinizi sudan çıkmış balığa dönmüş halde bulabilirsiniz. Tamamen içinde olmadan anlamanın zor olduğu bu yabancı olma duygusunu birçok Alman da maalesef size hissettirecek.

Doğrudan ırkçılığa maruz kalmak çok daha ağır bir konu olsa da o ortama yabancı olduğunuz ve tamamen oraya ait olmadığınızı özellikle ilk gittiğiniz zamanlarda defalarca hissedeceksiniz.

Deutsche Welle’de yayınlanan bir yazı Almanya’da kökeni Türkiye’ye dayanan kişi sayısını 2.8 milyon olarak açıkladı. 2018 seçimlerinde Almanya’dan oy hakkına sahip 1,4 milyon vatandaşımız bulunuyordu. 

Türkiye’deki birçok şehirden daha büyük bir hale gelen Almanya’da Türk komünitesi size diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğunuzdan daha az yabancı hissettirebilir. Yine de özellikle Almanya’da doğup büyüyen Türklerle Türkiye’den beyin göçüyle gelenler arasında da çok büyük bir kültür farkı bulunuyor. 

Farklı bir ülkeye taşınmak artılarıya eksileriyle değerlendirmesi zor bir süreç. Her şey hayal ettiğiniz gibi toz pembe olmayabilir fakat hayatınıza farklı bakış açıları, yeni arkadaşlar ve bambaşka bir kültür katacağı da kesin.

  1. Sarp Çetinyaş says:

    Sayenizde yeni yerler keşfetmeye devam ediyoruz. Yazınızı yer imlerime ekledim, çok teşekkürler!

  2. Artilarini gercekten çok güzel özetlemişsiniz. Acikcasi sosyal devlet olgusu da en büyük artılarından bir tanesi. Yani devlet insan icin var, insan devlet icin degil.

  3. Kaleminize sağlık. Almanya’ya bir fuar döneminde gitmiştim. Bir daha hiç gitmesem aramam. Daha hava alnında vize kontrol memurundan dışlanma ve yabancılığı hissetti. Ve hatta oteldeki kaba resepsiyon görevlisine kadar. Orada ki gurbetçilerimize Allah sabır versin. Belki biraz Berlin’deki tarih ve sanatı sevdim diyebilir. Yoksa gerisini 20 yıl gitmesem aramam. Duygularımı kısmen tercüman olduğunuz için teşekkür ederim ederim!

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like