Orta Asya, hala gizemini koruyan bir coğrafya. Birçoğumuzun tarih derslerinden aşina olduğumuz bölge, mesafe olarak bizden çok uzak bir noktadaymış hissi yaratıyor. Çoğu zaman Uzak Doğu’daki birçok ülkeden daha ulaşılmaz ve gizemli, bir o kadar da bilinmeyen şeyler çağrıştırıyor. Orta Asya kelimesine ne kadar yakın olursak olalım, Orta Asya ülkelerini birbirinden ayırt etmekte zorluk yaşıyor, bu ülkelerin özellikleri konusunda birkaç cümleden öteye geçemiyoruz.
Mistik Tanrı Dağları, göçebe yaşam tarzı, Türk medeniyetinin İslam öncesi ve sonrasına ait zengin eserleri ile Kırgızistan Orta Asya’nın bakir destinasyonlarından. Hızla hayatımızı çevreleyen koşturmaca, stres ve hızlı tüketim kültüründen uzaklaşmak için önemli bir fırsat sunan Kırgızistan, hala yaşatılan göçebe yaşam izleriyle yüzyıllarca Anadolu ile Orta Asya arasında önemli bir geçiş güzergahı özelliğindeydi.
Aytmatov’un ülkesi
‘Keşfedilecek çok şey var’ sloganı ile turizmde tanıtım atağına başlayan Kırgızistan, bilindik coğrafyalardan farklı bir şeyler arayan ve bozulmamış yerleri merak edenlerin mutlaka görmesi gereken destinasyonlar arasında.
Orta Asya’nın en büyük açık hava kaya resimleri galerisi Saymalı Taş, Orta Asya’nın kadim şehirlerinden Özgen, Karahanlı Devleti’nin başkenti Balasagun, Orta Çağ mimari anıtlarından Taş Rabat Kervansarayı, çok kültürlü dönemin sembollerinden Dungan Camii, Kutsal Üçlü Ortodoks Kilisesi gibi yapılar ülkenin en çok ziyaret edilen noktalarından.
Son yüzyıl Türk dünyasının en ünlü yazarlarından Cengiz Aytmatov, Kırgızistan’ın en önemli sembollerinden. Dünya edebiyatında ses getiren Cemile, Gün olur asra bedel, Gülsarı, Dişi kurdun rüyaları, Yüz yüze gibi eserleri 176 dile çevrilen yazarın yaşamından kesitlere tanık olmak ve eserlerini yazdığı coğrafyayı tanımak için Kırgızistan en doğru adres.
Göğe uzanan dağlarla kaplı
Göğe uzanan dağlar ülkesi olarak tanınan Kırgızistan doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini etkiliyor. Tanrı Dağları ve Pamir Dağları’nın büyük bölümünü kapladığı ülke profesyonel dağcıların keyif aldığı bir coğrafyada. Her yıl binden fazla profesyonel dağcı 7 bin metreyi aşan 3 dağ zirvesine tırmanmak için ülkeye geliyor. Sovyetler Dönemi’nde Kırgızistan sınırlarında bulunan bu 3 dağa tırmanmayı başaranlara Kar Leoparı unvanı veriliyormuş. Büyük İskender’in Hindistan seferinden dönerken Yunanistan’a ceviz ağacı getirdiğine inanılan Arslan Bob, dünyanın en büyük ceviz ormanı.
Dünyanın gözü olarak da anılan Isık Gölü, 668 metre derinliğiyle en yüksek dağ gölü. Göl aynı zamanda ülkenin turizm merkezi. Göl çevresinde kurulu resort, otel ve kamp merkezleri doğayla baş başa kalmak isteyenler için tam anlamıyla bir cennet. Ünlü kayak merkezleri kış sezonunda alternatif arayanlar için uygun altyapı sunuyor. Ayrıca doğa yürüyüşü, at turları ve doğa sporları için ülkenin dört bir yanında farklı seçenekler var. Dünyada az sayıdaki destinasyonda yapılan heli-ski turları oldukça ilginç. Heli-ski’de 12-14 kişilik gruplar helikopterle kayak merkezlerine bırakılıyor ve bırakıldıkları noktadan kayak yaparak aşağıya iniyor.
Göz At: Kırgızistan’a Gitmek İçin 10 Neden
Ekonomik bir destinasyon
Türkiye‘den vize istemeyen Kırgızistan’a seyahat eden Türk vatandaşları 30 gün boyunca vizesiz seyahat hakkına sahip. Oldukça ekonomik bir destinasyon olan ülkeye Türkiye’den Türk Hava Yolları ve Pegasus direkt uçuyor. Başkent Bişkek’e yapılan uçak seferleri ile iki ülke birbirine bağlanıyor.
Muhteşem doğası, leziz yemekleri, göçebe kültürü, tarihi ve kültürel alanları, misafirperver halkı, vizesiz seyahat imkanı ile Kırgızistan, Ataların izinde bir keşif rotası. Ülke Orta Asya’nın hiç de sandığımız kadar uzak bir yer olmadığını anlatıyor bizlere.
Ben yemek konusunda biraz önyargılı bir insan olduğum için farklı yemeklerden uzak dursam da, ülkedeki göçebe kültürünü görmek istiyorum.