Tatil planı yapmak, tatil yapmaktan çok daha büyük bir motivasyon kaynağı. Şehir, ülke, aktivite ve görülecek yerler listesi uzadıkça insanın yüzündeki gülümseme de kendiliğinden geliyor. Birçok insanın hafta sonu, resmi tatil, bayram ve özel günler gibi alanlara sıkışıp kaldığı tatil planlarını ekonomik hale getirmek bir hayli zor.
Binlerce insanın aynı anda yola çıktığı o günler hem bütçe hem de sağlık açısından çok verimli olmuyor. Her anında stres, koşturmaca ve uygun bütçeli alternatif aramakla geçirilen süre sonunda eve dönüldüğünde savaştan çıkmış psikolojisiyle insan bir süre kendine gelemiyor.
Türkiye‘de yurt dışı tatil yapanların öncelikli rotalarından Avrupa‘da kur farkı başta olmak üzere birçok farklı sebepten dolayı uygun bütçeli tatil yapmak, seyahat etmek rüya gibi bir şey.
Sistemin tüm engellemelerine rağmen Avrupa’da düşük bütçeyle daha çok yer görebilmek hayalden gerçeğe dönüşüyor. Tamamı bizzat deneyimlediğim yöntemlerle uzun zamandır ertelediğiniz yolculuk için bir adım atabilirsiniz belki.
Avrupa’da Düşük Bütçeyle Daha Çok Yer Görebilmenin İpuçları
1. Avrupa’ya Avrupa’dan seyahat edin
Türkiye Avrupa Birliği (AB) üyesi olmaması nedeniyle AB üyesi ülkelerin vergi avantajlarının dışında kalıyor. Türkiye’den Avrupa’ya ve Avrupa’dan Türkiye’ye olan uçuşlar vergi ve diğer ekonomik kısıtlamalar nedeniyle belirli bir fiyatın altına inemiyor. Zaman zaman tek yönde 80 euroya kadar düşen uçak biletlerini yılın birkaç haftası dışında göremiyorsunuz.
Bayram döneminde arkadaşımla mini bir Avrupa turu yapma kararı aldık. Türkiye’den Avrupa’ya giden kişi sayısının artmasıyla uçak biletleri de tek yönde 200-250 euroları görmüştü. Arkadaşımın bayram tatili dışında bir seçeneği olmaması ve bizim yurt dışında bir yerleri görme hevesimiz nedeniyle çıkış yolu bulmam gerekiyordu.
İzmir’de yaşamanın avantajı ile Çeşme’den Sakız Adası’na feribotla geçiş yapıp aynı günün akşamında 49€’luk biletlerimizle Atina’ya geçtik. Türkiye çıkışlı Atina uçak biletlerinin tek yönde 150 Euro olduğu dönemde biz feribot ve uçak biletine 50 euro vererek aynı günde iki farklı şehri deneyimlemiş olduk.
Sakız Adası‘ndan Atina’ya 23 kişi kapasiteli pır pır uçakla uçmanın heyecanı da başka bir kazanım oldu. Avrupalı komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan’dan Avrupa’nın birçok şehrine uygun fiyatlı uçuş bulunabiliyor. Uçuş araştırması yaparken Atina, Selanik, Sofya gibi şehirlerin dışında Yunan adalarını da deneyebilirsiniz.
Yaz döneminde charter seferlerin düzenlendiği bu adalara Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkelerden gelen uçaklar boş dönmemek için çok ucuza tek yön bilet satıyor.
Atina’da konakladığımız 3 günün ardından 50€’ya bulduğumuz uçak bileti ile Berlin’e, Berlin’den de 45€’ya bulduğumuz Flixbus bileti ile Amsterdam’a seyahat ettik. Türkiye’den tek bir Avrupa şehrine alacağımız bilete ödeyeceğimiz parayla 3 farklı ülkede çok sayıda seyahat edebildik.
2. Avrupa’da Flixbus kullanın
Avrupa’ya seyahat eden birçok kişiye şehirler arası ulaşımda ilk önerilen toplu ulaşım aracı genellikle hızlı tren oluyor. Geçmişte hızlı tren kullanan biri olarak tren konforundan memnun kaldığımı söyleyebilirim. Ancak uçak fiyatlarıyla yarışan tren biletleri bütçeyi sarsınca Avrupa’da son seyahatime kadar hiç kullanmadığım bir yöntem olan otobüsle yolculuğa karar verdim.
Yemyeşil rengiyle insanı pozitif etkileyen Flixbus, Avrupa’nın en yaygın şehirler arası (ülkeler arası) ulaşım sağlayan otobüs şirketi. 20 Avrupa ülkesindeki 1000 farklı rotada her gün 100 binden fazla bağlantı sağlayan Flixbus ile Barcelona’dan Paris’e, Londra’dan Budapeşte’ye, Zagreb’den Kopenhag’a kadar farklı rotalarda seyahat edebilirsiniz.
Hızlı internet bağlantısı, priz, tuvalet ve konforlu bir yolculuk sağlayan Flixbus’un mobil uygulaması her türlü soru işaretini yanıtlayacak profesyonellikte. Genellikle böyle seyahatlerde otobüsün kalkış noktasını bulamamak ve kendini anlatamama konusunda sıkıntılar yaşayacağını düşünen benim gibi panik atak bir insan için bile Flixbus hiçbir sorun yaşamadan tüm ihtiyacımı giderdi.
Berlin-Amsterdam-Berlin hattında 2 gece yolculuğu yaparak hem otel masrafından kurtulduk hem de rotamıza bir ülkeyi daha ekleyerek Avrupa’da uygun bütçeyle seyahat etme deneyimimizi geliştirmiş olduk.
3. Yeme-içme harcamalarını minimize edin
Yeme-içme harcamaları seyahat bütçesinin kurtarıcısı da olabiliyor batıranı da. 1€= 30-35₺ hesabıyla düşünmeye başladığınızda her şeyin gözünüzde ne kadar büyüdüğünü ve küçük görünen harcamaların bile ne denli pahalıya patladığını fark edebiliyorsunuz.
Avrupa şehirlerinin birçoğunda sokak, park, meydan, havalimanı, tren istasyonu gibi yerlerde ücretsiz su veren çeşmeler var. Yarım litrelik pet şişe ile su ihtiyacınızı bu çeşmelerden doldurarak sağlayabilirsiniz.
Su Avrupa’da en pahalı şeylerden biri. Turistik hareketliliğin fazla olduğu noktalardaki süpermarketlerden soğuk sandviç, meyve ya da atıştırmalık alarak öğün atlamak da seçenekler arasında.
Son Avrupa seyahatimde Almanya’nın birçok şehrindeki Burger King’lerde 1€’ya satılan hamburgerler vardı. 2 hamburgerle bir öğünü kolaylıkla tamamlayabiliyorsunuz. Yeme içme konusunda aşırı bir tutkunuz yoksa bütçeniz için de sorun yok. Mc Donalds’ın mobil uygulaması çok çeşitli indirimlere sahip. Karekodu kasadaki cihaza okuttuğunuzda indirimden yararlanabiliyorsunuz.
4. Hosteller dostunuz olsun
Konaklama, seyahat bütçesinin en büyük kalemlerinden biri. Her gittiğiniz durakta konforlu bir konaklama deneyimi arayışındaysanız düşük bütçeyle seyahat etmeyi unutun. Özel oda ve özel banyo takıntınız varsa hostellerin bu tip odalarında kalabilirsiniz.
Yine bazen çok ucuza, çok kötü olanakları olan otelleri bulabilirsiniz. Atina’da geceliği 30€ (2 kişi) olan bir otelde arkadaşımla bir gece konakladık. Otel koridorlarında kokudan yürünmüyor, banyo 70’li yıllardan kalma gibiydi. Hem 1 gece kalacak oluşumuz hem de bize ait özel bir oda olması nedeniyle oteli tutmakta tereddüt etmedik. Pes etmeyin ve otel konusunda her zaman daha uygun bir seçenek olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
5. İndirim kartlarınızı yanınızdan ayırmayın
Seyahat ettiğim yerde en azından bir müze ziyaret etmek isterim. Güncel kur ve bilet fiyatlarını düşününce özellikle popüler müzelerde bütçeyi aşmamak çok mümkün olmuyor. Öğrenci iseniz üzerinde İngilizce öğrenci yazan ve geçerlilik tarihi bulunan kartınız ya da indirimden yararlanabilecek mesleki örgüt, birlik kartlarını cüzdanınızdan çıkarmayın.
Almanya’daki Pergamon Müzesi’nde öğrenci kartım kabul edilmedi. O ana kadar hiç göstermediğim sarı basın kartımla müzeye ücretsiz giriş yapabildim. 12€ giriş ücretinden kurtulmak gerçekten mutluluk verici.
6. Şehir kartlarını araştırın
Birçok şehirde toplu bir para verilerek satın alınan şehir kartları (city card) birçok müze, kafe ve ulaşım aracında indirim ya da ücretsiz kullanım hakkı tanıyor. Seyahat edilen şehirde kalış süresi ve bu kartların avantajını hesap ederek bazı kalemlerden tasarruf edebilirsiniz. Amsterdam’da I&Amsterdam Card, Budapeşte’de Budapest Card bu kartların en bilinenlerinden.
7. Uçak bileti fiyatlarını taramayı unutmayın
Yüksek sezonda ucuz uçak bileti bulmak zor olsa da ara ara fiyatlara göz atmakta yarar var. Özellikle Avrupa içindeki yolculuklarda RyanAir, EasyJet gibi düşük bütçeli hava yolu şirketlerinin uygun fiyatlı uçuşları ile günübirlik bile seyahat etmek keyifli olabilir. Bu konuda Uçak biletini ucuza getirme önerileri yazıma da bakabilirsiniz.
8. Otobüsle Avrupa Turu programlarına dahil olun
Otobüsle Avrupa turu son dönemde giderek popülerleşmeye başladı. Düşük bütçelerle Avrupa’da gezmedik yer bırakmamak için otobüs oldukça ideal bir çözüm. Güzel dostlukların kurulduğu eğlenceli bir yolculuk vadeden otobüsle baştan başa Avrupa turu düzenleyen çok sayıda firma var.
990€-1.500€ fiyat aralığıyla Avrupa seyahati gerçekleştirmek isteyenler için en uygun bütçeli yolculuk yöntemlerinden biri. Otobüsle İstanbul’dan çıkan ve 15’ten fazla ülkeyi ziyaret eden tur programına ulaşım, konaklama ve rehberlik hizmetleri dahil.
Siz de özel dönemlere tatil planı sıkıştırmaya çalışanlardansanız alternatif önerilere kulak vererek seyahat bütçesini en az yarı yarıya daha ucuza getirebilirsiniz. Sizin de uyguladığınız ve başarıya ulaşan taktikleriniz varsa yorum kısmına yazarak daha çok kişinin bu taktiklerden yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
1€ = 4₺ görünce çok moralim bozuldu keşke o zamanlarda yaşım gezmeye yetseydi 🙁
Sevgili Buğra konu ile hiç ilgisi yok gibi görünebilir yazacaklarım. Ancak bir zamanlar karşında bir öğreten olarak yer alırken, şimdi (yazdıkların sayesinde) bir öğrenen olmanın ne büyük bir keyif olduğunu senin de bilmeni istedim. Yolun hep açık olsun güzel oğlum.
Sizin yorumunuzu burada görmek ne kadar sevindirdi beni anlatamam. Faydam olduysa ne mutlu bana. Sevgiler,
Merhaba flixbus uygulamasını indirdim banka kartiyla bilet alinabiliyor mu acaba? Eger alinamiyorsa kredi karti ile alinirken tl hesabindan alinabiliyor mu o gündük kurdan mi hesaplaniyor euro?
Merhaba banka kartınız uluslararası alışverişe açıksa alabilirsiniz. Banka kartı ile alışverişlerde günlük kura çevrilir, kredi kartı ile ilgili süreçte her bankanın farklı uygulaması var. Ben İş Bankası kullanıyorum. Alışveriş tutarı euro olarak ekstreye yansıtılyor. Ödeme sırasında o günün kuruyla ödeme yapıyorum kredi kartı borcumu öderken.
Geçen hafta İtalya’ya gittik. İstanbul’dan en ucuz Türk havayolu şirketi bile kişi başı 400 TL iken ve Ankara-İstanbul arasına ayrıca bilet (o da 150 TL) alacakken. Tesadüfen Ukrayna Havayollarını sorguladım. Ankara’dan sabah 06:00 da kalkıp Kiev’e giden uçak 12 saat sonra akşam 20’de Milano’ya hareket ediyordu ve kişi başı sadece 300 TL idi. Çünkü Ankara’dan Ukrayna yönüne yolcu galiba daha az oluyor, indirim yapıyorlar. 12 saat bekleme sürecinde de Kiev’i gayet güzel şekilde gezip gördük. Bir taşla üç kuş. Benzer durum Küba vb uzak uçuşlarda Rus Havayolu şirketi Aeroflat için de geçerli.
Uçak biletleri şu dönemde oldukca pahali berlin uçuşu icin sofya aktarmasi düsünüyoruz. Sofyaya Turkiyeden otobüsle gidip ayni gun berline uçmak gibi bi düsüncemiz var. Bunun için direk Bulgaristan vizesi mi almak lazm yoksa almanya mi yada transit vize mi bu konuda kafamiz çok karisık ne onerirsiniz
Bulgaristan Schengen’e dahil değil. Bulgaristan vizesi almanız durumunda ulusal vize statüsünde olacağından Bulgaristan dışına çıkamazsınız. Schengen vizesi alıp (Almanya’dan) ilk girişi Bulgaristan’dan yapıp Almanya’ya geçebilirsiniz. Bulgaristan Schengen’e dahil olmamasına rağmen geçerli Schengen vizesi ile Bulgaristan’a giriş yapılabiliyor.
kısa surede 10-15 ulke v.b. turlardan cok verim beklemeyin. Ornek: amsterdamda 3-5 saat durmak ile hiçbir sey hissetmez ve o sehri tam algılayamazsınız. Avrupada bir sehri tam anlamı ile zevkini cıkarmak icin minimum 3-4 gun orada kalmalısınız. O nedenle 10 gunde 15 ulke gibi söylemler ve turlar tam bir işkence ve anlamsız bana göre. Yollarda otobuslerde ve trenlerde eziyet cekersiniz. Deneyimleyen ve tecrube edinenlere sorun. en mantıklısı belli zaman aralıklarında ulke ve sehir bazında gidip gormek ve minimum 3-4 gun o sehirde kalmaktır.
Euroyu düşürsünler de bütçemiz biraz azalsın. Yoksa her türlü pahalıya geliyor.
Flixbus’ı hic denemedim, oldukca iyi bir fikir gibi görünüyor. Gercekten oneriler cok iyi fakat euro da cok yuksek :/
Euro mahvetti hepimizi zaten. Bu gidişle Avrupa hayal.