Avrupa‘da birçok yer birbirine yakınmış gibi görünse de her bir noktanın kendine has kültürü, mimarisi ve özgün bir yaşamı var. Birçoğu Orta Çağ esintisi taşıyan Avrupa kasabaları, ziyaretçilerin zaman yolculuğundaymış hissine kapıldığı, zamanı ve koşuşturmayı durdurarak anın tadını çıkardığı yerler.
Tarih boyunca dünyayı etkileyen birçok önemli olaya ev sahipliği yapan Avrupa coğrafyasında yepyeni yerler keşfederken, unutamayacağınız yerlere yolculuk yapma fikrine sıcak bakıyorsanız eşsiz manzaraları ve doğal güzellikleri ile Avrupa’nın en güzel kasabalarını listenize ekleyin.
Smogen, İsveç
İsveç’in batı kıyısında yer alan Smogen, geçmişte birbirine çok yakın birkaç adadan oluşan bir ada topluluğu iken, zamanla adaların arasındaki boşlukların doldurulmasıyla tek bir ada haline dönüşmüş. Smogen, insanı dinlendiren denizi, balıkçı evleri ve iskeleleri süsleyen tekneleri ile ülkenin en güzel kasabalarından biri.
Cochem, Almanya
Cochem, kültürü ve köklü tarihi ile Almanya’nın en büyüleyici kasabalarından. Eiffel ve Hunsruck arasındaki doğal Mosel Nehri Vadisi’nde yer alan Cochem, üzüm bağları ve şirin şarap köyleri ile çevrili. Mosel Vadisi’nde, Almanya’nın en iyi beyaz şaraplarının üretildiği Riesling üzümleri yetiştiriliyor. Ziyaretçiler, bu güzel vadiye uğrayarak, dünyaca ünlü şarapları tatma imkanı bulabiliyor.
Telc, Çekya
Andersen masallarından çıkmış gibi görünen Güney Moravia’daki küçük kasaba Telc, Kuzey Alplerindeki İtalyan Rönesansının muhteşem örneklerinden. Avrupa’nın en güzel kasaba meydanlarından birine sahip olan Telc, berrak göletlerinin yanı sıra Barok ve Rönesans tarzı binalarıyla ziyaretçilerini büyülüyor.
Dinant, Belçika
Meuse Nehri’nin kıyısında kurulan Belçika’nın Dinant şehri, mimarisi ve manzarasıyla eşsiz bir görünüme sahip olan kalesi ile tanınıyor. Geçmişte bakır işlemeciliğinde de önemli bir merkez olan Dinant’ın, şeker yerine bal kullanılarak yapılan desenli kurabiyeleri de oldukça ünlü.
Gruyeres, İsviçre
Gruyeres kasaba ile aynı adı taşıyan çok lezzetli Gruyere (Türkçe’ye gravyer olarak geçmiş) peyniri ile ünlü. Saane Nehri Vadisi’nin üst kısmındaki bu küçük kasabanın doğal güzellikleri, taş döşeli geniş sokakları ve Alp Dağlarının eteklerindeki panaromik manzarası görülmeye değer.
Cesky Krumlov, Çekya
Çekya’nın Güney Bohemya bölgesinde bulunan ortaçağ kasabası Cesky Krumlov, Prag kadar tanınmış bir turizm merkezi olmasa da UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor. Vltava Nehri’nin kıyısında yer alan kasaba, Gotik, Rönesans ve Barok unsurlarını taşıyan bir 13. yüzyıl kalesinin etrafında inşa edilmiş. Şehir, Türkiye çıkışlı Orta Avrupa turlarının da rotasında.
Folegandros, Yunanistan
Folegandros, beyaz boyalı ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş evleri, taş döşeli sokakları ve parlak mavi kubbeli Yunan Ortodoks kiliseleriyle eşsiz bir mimariye sahip. Yunan adaları içerisinde Mykonos, Santorini gibi adalar kadar bilinirliğe sahip olmayan Folegandros’ta, sıcak kumlara uzanıp, masmavi dalgaların keyfini çıkarmak için kalabalık ile mücadele etmenize gerek yok.
Tenby, Galler
Tenby, Galler dilinde ‘balığın küçük kalesi’ anlamına geliyor. Doğası gereği korunaklı bir yapısı olan limanıyla, İrlanda Denizi ve Atlantik Okyanusu’nu birbirine bağlayan Tenby, MS 900 yılında kurulmuş.
Eze, France
Eze kasabası, Fransa’nın Nice şehri ile Monte Carlo’nun arasında bulunan, deniz seviyesinden yüksek bir tepe üzerine kurulu. Nefes kesen yüksekliği nedeni ile ‘Kartal Yuvası’ olarak da anılan Eze, panaromik manzarası ile dünya çapında üne sahip. Kasabayı görmek için Uzak Doğu’dan özel turlar bile düzenleniyor.
Giethoorn, Hollanda
Eski evleri, su kanalları ve el değmemiş doğası ile masal diyarlarını andıran Giethoorn, şehir hayatından ve araba gürültüsünden uzak, sessiz, huzurlu bir kasaba. Bisikletle ya da yürüyüş yollarını kullanarak gezebileceğiniz kasabada, bir başka ulaşım aracı ise kanallardaki tekneler. Kasaba, Hollandalı yönetmen Bert Haanstra’nın 1958 yılında çektiği Fanfare isimli filmden sonra ün kazanarak, turistlerin akın ettiği bir yer haline geldi. Son yıllarda Türkiye çıkışlı otobüslü Avrupa turlarının da rotasına giren kasaba, tam bir turist cennetine dönüştü.
Burano, İtalya
Venedik Lagünü içinde yer alan adalardan biri olan Burano, araç trafiğine kapalı. Bu nedenle adada hemen hemen herkesin kendine ait bir sandalı var. Renkli evleri ve dantelleri ile adından söz ettiren kasabada, evlerin kapı kolları da birbirinden farklı. Bu, sarhoş olan ada erkekleri, yanlış evin kapısını çalmasın diye uygulanan bir yöntemmiş. Fotoğraf sanatçıları ve rengarenk fotoğraf karelerine hayat vermek isteyenler Burano sokakları fotoğraf platosu olarak kullanıyor.
Sintra, Portekiz
Portekiz’in Büyük Lizbon Bölgesinde yer alan Sintra, tarihi dokusu ile turistlerin ilgi odağı olan bir destinasyon. Sintra’da, UNESCO tarafından koruma altına alınan Pena Bahçesi ve tüm şehri tepeden izleme imkanı veren Pena Sarayı, güzellikleriyle mutlaka ziyaret edilmeli.
Vestmannaeyjar, İzlanda
İzlanda’ya ait Vestmannaeyjar takımadalarının en büyüğü olan Heimaey, Eldfell yanardağının eteklerine kurulmuş. Muazzam bir biyolojik çeşitliliğe sahip olan kasabada, hala sınıflandırılmamış 150 kadar bitki çeşidi ve kuş türü olduğu biliniyor. Doğayla baş başa, tüketim kültüründen uzak bir rotada keyifli bir seyahat deneyimi yaşamak isteyenler için doğru adres.
Pucisca, Hırvatistan
Kaliteli beyaz taşları ile ünlü Pucisca, Brac adasında bulunan küçük bir liman kenti. Bozulmamış doğasına hayran kalacağınız Pucisca’ya giderek, denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Liman kentinde İtalyan etkisinin izlerini taşıyan taş yapılar ve görkemli kiliseler şehrin karakteristik dokusunu oluşturuyor.
Albarracin, İspanya
Mağara duvarlarında tarih öncesi dönemden kalma resimler bulunan Albarracin, verimli toprakları ile gözde yerleşim yerlerinden biri. Coğrafyası, tarihi ve doğal güzellikleri ile benzersiz bir kasaba olan Albarracin, 1961 yılında İspanya hükümeti tarafından ulusal anıt ilan edildi. Yaklaşık bin kişinin yaşadığı kasaba sokakları Orta Çağ’da yolculuğa çıkmış hissini yaşatıyor.
Göreme, Türkiye
Gerçeküstü doğa manzarasını gördükten sonra etkisinden kurtulamayacağınız Göreme, erozyon etkisiyle ortaya çıkan peribacaları ile dünyanın dört bir yanından turist çekiyor. Kapadokya‘da, kiliseleri, kaya içlerine kurulmuş evleri ile muazzam bir görünüme sahip olan Göreme’nin bu eşsiz manzarasını, sabah güneş doğmadan önce hareket eden sıcak hava balonlarına binerek de izlemek mümkün. Göreme çevresindeki yer altı şehirleri ve şarap üretim atölyeleri de listenizde olsun.
Annecy, Fransa
Annecy, kasabayı ortadan ikiye bölen su kanalı nedeniyle birçok kişi tarafından Venedik’e benzetiliyor. Alp Dağları ve Annecy Gölü etrafından kurulan kasaba, görenlerin aklını başından alan manzarası ile Fransa’nın en güzel yerleşim yerlerinden biri olarak tanınıyor ve her yıl düzenlenen uluslar arası bir animasyon festivaline de ev sahipliği yapıyor.
Bibury, İngiltere
Avrupa’nın ve İngiltere’nin en güzel kasabalarından biri olan Bibury, 17. yüzyıldan kalma Arlington Sıraevleri ve yemyeşil doğasıyla ile adeta bir doğa harikası. 1086 yılında yazılan Kıyamet Günü Kitabı’nda da adı geçen tutucu bir kasaba olan Bibury, dağlık Cotswold bölgesinde yer alıyor.
Hallstatt, Avusturya
Avusturya’nın Hallstatter gölü kıyısında bulunan Hallstatt, ülkenin en eski kasabalarından biri. Dünya tarihinin en eski tuz madeninin de yer aldığı Hallstatt, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan Hallstatt, Türkiye’de seyahate ilgisi olan kitle tarafından da fark edilen yerlerden. Instagramda en çok fotoğraflanan Hallstatt manzarasını görüntülemek isteyen çok sayıda seyahat sever Türk, Hallstatt’ı ziyaret ediyor.
Bled, Slovenya
Roma İmparatoru tarafından Brixen piskoposuna hediye edilen ve 1004 yılında kurulan Bled, Slovenya’nın kuzey batısındaki yukarı Carniola bölgesinde kurulu. Bölgenin en güzel sağlık kaplıcalarına da ev sahipliği yapan yaklaşık 5 bin nüfuslu kasaba, buz devrinden kalma ünlü Bled Gölü’nü görmek isteyen binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Bled Gölü, içerisinde tekne turu yapmak, deniz bisikletine binmek ya da gölün ortasındaki muhteşem şatoya uğramak göl çevresinde yapılacaklar arasında.
Portmagee, İrlanda
Zengin geçmişi ve renkli binalarıyla görenleri kendine hayran bırakan Portmagee, sahil kenarına kurulu bir balıkçı kasabası. İrlanda’nın güneybatı kıyısında yer alan kasabanın yanı başında 6. yüzyıldan kalma bir manastır yerleşimine de sahip Skellig Michael (Great Michael) adası en popüler ziyaret noktalarından. Adadaki Gaelic Manastırı, Avrupa’nın en bilinen ancak ulaşımı ve erişimi en az olan manastırları arasında.
Marsaxlokk, Malta
MÖ 900 yılında Malta’ya yerleşen Fenikeliler, Marsaxlokk‘u bir ticaret limanı olarak kullanmış. Luzzu adı verilen geleneksel balıkçı teknelerinin bulunduğu şirin bir balıkçı kasabası olan Marsaxlokk, her daim hareketli bir yerleşim yeri. Doğal yapısını ve görünümünü kaybetmeyen Marsaxlokk’da her gün kurulan pazar ise hediyelik eşya almak isteyen ziyaretçilerin uğrak mekanı. Kasaba Malta’nın en çok fotoğraflanan yerlerinden.
Colmar, Fransa
Su kanalları ve Orta Çağ esintili muhteşem taş yapılarıyla, fotoğraf tutkunları için Avrupa’nın en güzel kasabalarından biri olan Colmar, Fransa’nın doğusunda bulunan Alsace – Lorraine bölgesinde yer alıyor. Orta Çağ’dan izler taşıyan Colmar, baş döndüren güzellikteki aromalı şarapları ile şarabın başkenti olarak da anılıyor.
Reine, Norveç
Büyüleyici manzarası ile görenleri etkisi altına alan küçük bir balıkçı kasabası olan Reine, 1970’lerin sonlarında Norveç’in doğal güzellikleri bozulmayan, en yeşil ve en sakin kasabalarından. Kuzey Avrupa rotasında seyahat eden kampçı ve doğa severlerin mutlaka ziyaret ettiği Reine, son dönemde ülkemizde de popüler.
Portree, İskoçya
Rengarenk ve yan yana sıralanmış evleri ve işlek limanıyla meşhur bir kıyı kasabası olan Portree, İskoçya’nın Highland bölgesindeki en büyük kasaba. Doğanın el değmemiş yapısını gözler önüne seren Portree’nin taptaze deniz ürünleri, kasabanın muhteşem manzarasıyla birleşince ortaya benzersiz bir akşam yemeği görüntüsü çıkıyor.
Garmisch-Partenkirchen, Almanya
Münih tren istasyonuna yalnızca 80 dakika uzaklıkta bulunan Garmisch-Partenkirchen, 1936 yılında Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yaptıktan sonra daha çok tanınan bir yer haline geldi. Bir zamanlar ayrı iki kasaba olan Garmisch-Partenkirchen’ı birleştiren de yine Kış Olimpiyatları oldu. Günümüzde de kış sporlarının merkezi haline gelen kasaba, üç dört katlı binaları ve Arnavut kaldırımlı sokakları ile sizi huzurlu bir dünyaya taşıyor.
Manarola, İtalya
İtalya’nın kuzeybatısındaki Liguria Bölgesinde yer alan Cinque Terre’nin beş köyünden biri olan Manarola, taş duvarlar arasına inşa edilen gökkuşağı rengindeki evleri ile dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor. Şirin bir balıkçı kasabası olan Manarola’nın, enfes şarapları da oldukça meşhur. Araçla yolculuk etmenin mümkün olmadığı kasabada, trafiğin karmaşasından uzak, dalga sesleri eşliğinde bir tatil yapmak mümkün.