Türkiye’ye en uzak uçuş mesafesinde olan ülkelerden birinde, bazılarının benzetmesiyle ‘dünyanın dibi’ Avustralya’dayım. Bir aktarma ile toplamda 17 saati bulan bir uçuş ve hemen ardından saat farkı, trafik düzeni ve gündelik yaşam alışkanlıklarını hissetme, alışma dönemi.
Özellikle batıdan doğuya doğru yapılan uzun uçak yolculuklarında ortaya çıkan jet lag sorununu pek yaşamış gibi hissetmiyorum. En azından hissetmiyorum.
Hint Okyanusu ile Büyük Okyanus arasında uzanan, ada ülkesi Avustralya yüzölçümü ile dünyanın en geniş 6. ülkesi unvanını taşıyor. Doğal olarak hiçbir ülke ile kara sınırı yok. Çevresinde ise 25 bin 760 km’lik bir sahil şeridi bulunuyor.
Dünyanın birçok farklı ülkesinden insanın bir arada yaşadığı Avustralya’da çokkültürlü yapı her adımda kendini gösteriyor. Farklı damak tatlarına hitap eden restoranlar ve sokaklarda farklı dilde konuşan insanlar bu yapıyı anlamak için en basit örnekler arasında.
Geniş yüzölçümüne rağmen yalnızca 25 milyon insanın yaşadığı Avustralya, geçmişte dünyanın birçok bölgesinden göçmen kabul etmiş. Günümüzde nüfusun yüzde 40’a yakını Avustralyalı, yüzde 32’si İngiliz, yüzde 10’u İrlandalı. İtalyan, Yunan, Çinli ve Almanlar önemli yüksek nüfusa sahip azınlıklar arasında.
İngiliz Etkisi
İngilizler tarafından sömürgeleştirilen ve tüm sistematik yapısında İngiliz etkisi görülen ülkede trafiğin soldan akması bu etkinin yansımalarından biri. Resmi para birimi olan Avustralya Doları’nın tüm madeni birimlerinin arka yüzünde İngiltere Kraliçesi’nin resmi bulunuyor. Dünyanın en büyük dokuzuncu borsası, en büyük 13. ekonomisi Avustralya’da.
Dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesinde Melbourne, Perth, Adelaide ve Sidney olmak üzere ilk 10’da 9 Avustralya kentinin yer alması ülkedeki refah düzeyi, sağlık, eğitim, sosyal imkanlar ve insanların hayatından memnuniyet düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Güney Avustralya’nın en büyük şehri ve başkenti Adelaide’da başlayan Avustralya seyahatim, ülkenin en büyük ikinci şehri, Victoria eyaletinin başkenti Melbourne’de devam ediyor. Dünyanın en keyifli rotaları arasında gösterilen Great Ocean Road (Büyük Okyanus Yolu) boyunca muhteşem manzaralar ve doğanın insanlığa armağanı olan birçok şeyi görme şansım oldu.
Rota boyunca sadece bu kıtaya özgü bitki ve hayvan türleri, şelalaler, dev okyanus dalgalarının aşındırdığı görkemli kayalar, upuzun ince kumlu plajlar, birbirinden şirin kasabalar ve her şeyden önemlisi yeni insanlarla tanışma fırsatı buldum. Great Ocean Road konusunda deneyimli olan ve Melbourne’de yaşayan Nuri Ayyıldız’ın rehberliğinde sürdürdüğümüz 3 günlük rotanın her anında dünyanın ne kadar güzel bir yer olduğunu söyledim kendi kendime. Great Ocean Road’un ardından Melbourne şehir merkezi ve çevresinde gezilecek yerleri tamamlayıp, Doha üzerinden İstanbul yolculuğu başlayacak.
Qatar Airways Uçuyor
Türkiye’den Avustralya’ya gitmek sanıldığı kadar zor değil. 2009 yılından beri Melbourne’a, 2012 yılından beri Perth’e, bu yılın Mart ayından beri ise Sydney’e uçuşlar gerçekleştiren Qatar Airways’in Avustralya’daki dördüncü varış noktası Adelaide. Her gün düzenli seferlerin gerçekleştirildiği hatta İstanbul’dan bağlantı sağlanması Avustralya’yı keşfetmek isteyen Türkler için büyük bir avantaj. Qatar Airways, yeni nesil Airbus A350 uçağı ile Avustralya’ya uçan ilk havayolu şirketi olma özelliğini de taşıyor. Hem business hem de ekonomi sınıfında daha geniş koltuklara sahip olan bu uçaklar, düşük motor gürültüsü, çevre dostu tasarımı, wi-fi bağlantısı gibi özellikleri ile de uzun uçuşları keyfe dönüştürüyor.