Bergama’nın Dünya Tarihini Değiştiren İlkleri

Dunyada-Ilkler-Bergama

Tarihi geçmişi MÖ 7. yüzyıla uzanan Bergama, insanlık tarihine yön veren birçok buluşa imza atılan etkileyici bir coğrafya. İzmir‘in 110 km kuzeyinde yer alan ilçe, antik dönemde Pergamon ve Pergamonos gibi isimlerle anılmış.

Athena Tapınağı, Zeus Sunağı, Kızıl Avlu, Asklepion gibi dünyaca ünlü tarihi alanların ana yurdu olan Bergama, 2014 yılından beri ‘Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı’ dosyasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

Sahip olduğu onca güzelliğe, zengin tarihi geçmişi ve kültürel varlığına rağmen henüz istenilen değerini görmese de en iyisi siz rotanızı Bergama’ya çevirin derim.

Bergama’nın Dünya Tarihini Değiştiren İlkleri

1. İlk sağlık yurdu: Asklepion

Bergamanin-Ilkleri

Dünyada ilk kez telkinle tedavi (psikoterapi) yönteminin uygulandığı Asklepion, antik dönemin en ünlü sağlık merkezleri arasında gösteriliyor.

MÖ 4. yüzyılda kurulduğu düşünülen merkezde yapılan araştırmalarda tedavi yöntemi olarak kutsal çeşmeden su içilmesi, su-çamur banyoları, açlık-susuzluk kürleri, şifalı otlar, kremlerle yağlanma, fizyoterapi ve psikoterapi teknikleri kullanılmış.

Asklepios Tapınağı, galerili avlu, 3 bin 500 kişilik tiyatro yapısı, İmparator Hadrianus’a ait kült salonu, kütüphanenin de yer aldığı sağlık yurdu Roma Dönemi’nde dünyanın farklı yerlerinden gelen hastalara hizmet veriyordu. Girişinde ‘Buraya ölüm giremez’ yazılı olan merkeze ölümcül olan hastaların girişine izin verilmiyordu.

2. Tıp ve eczacılığın simgesi: Yılanlı sütun

Asklepion’da Yılanlı Sütun’un bir benzeri sergileniyor

Antik çağda Asklepion Antik Kenti’nin giriş meydanına dikilen, üzerinde yılan figürü olan mermer sütun günümüzde Bergama Müzesi’nde sergileniyor. Efsaneye göre derdine derman bulmak için Asklepion’a gelen bir hasta kentin girişinde iki yılanın bir taş oyuğu içinde süt içtiğini ve sütü zehirleri ile karıştırıp geri boşalttığı tesadüfen görmüş.

Ağır hastaların girişinin yasak olduğu Asklepion’a iyileşemeyeceği için alınmayan hasta acı çekmeden ölmek için süt ve zehir dolu karışımı içip iyileşince Antik Çağ’ın en ünlü hekimlerinden Galen, Asklepion’un simgesinin çifte yılan olmasına karar vermiş. Bu simge günümüzde eczacılık ve tıbbın sembolü olarak kabul ediliyor.

3. İlk afyon maddeli ilaç

Hekimlikte ağrıyı ortadan kaldırmak için kullanılan ilaçların büyük çoğunluğu afyondan elde ediliyor. Günümüzde sağlık alanında çok yaygın bir kullanımı olan afyon maddeli ilaçların ilk bulunduğu ve kullanıldığı yer de Bergama.

Ağrının şiddetini azaltan, hastayı teskin eden, uyuşturan ve uyutan bu ilaçlar özellikle ölüme yaklaşan ve büyük acı çeken hastalar için kullanılıyordu.

4. İlk 7 kiliseden biri: Bazilika

Ilklerin-Kenti-Bergama

İncil’de sözü edilen 7 kiliseden biri olan Kızıl Avlu, Hristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde Hristiyanların toplanıp gizlice ibadet ettiği ve St. John’un İncil’de kaleme aldığı Revelation bölümünde sözü edilen 7 kiliseden yeri kesin olarak bilinen tek kilise.

Mısır Tanrısı Serapis’e adanan tapınak yapısına, Bergamalıların Kızıl Avlu demesinin sebebi yapının dışarıdan bakıldığında tamamen kırmızı tuğla ile kaplı olması.

Bergama-Ilkleri

Mısır tanrısı Serapis (Serapien) adına, ‘Ne yerde ne gökte’ mesajıyla Selinus Çayı’nı örten iki tünel üzerine inşa edilen bazilika, Hristiyan inancına göre ‘Evlenme, birleşme ya da pişmanlık’ anlamı taşıyor.

5. İlk Asya kütüphanesi

Asya kıtasında kurulan ilk ve en büyük kütüphane Bergama’ya ait. 200 bin ciltten oluşan kütüphane Mısır’ın İskenderiye Kütüphanesi’nden sonra ikinci büyük kütüphane olarak biliniyor.

O yıllarda aralarında kültürel bir rekabet olan bu kentler kitap sayısı başta olmak üzere bilimsel çalışmalar konusunda da mücadele halindeydi. Asya’da kurulan bir diğer büyük kütüphane de Efes Antik Kenti’ndeki Celsus Kütüphanesi’ydi.

6. İlk parşömen üretimi

Bergama ve İskenderiye arasında yaşanan kültürel rekabet o dönemde kağıt üretiminin temelini oluşturan papirüsün ihracatının yasaklanmasıyla Bergama’da yeni bir adımın atılmasına neden olmuş.

Mısır Kralı’nın Bergama Kütüphanesi’nin İskenderiye Kütüphanesi’ni geçmemesi için getirdiği papirüs ihraç yasağına karşı Bergama Kralı II. Eumenes yeni bir kağıt icat edecek olana büyük ödüller vaat etmiş.

Dönemin kütüphane müdürü Krates’in oğlak derisini işleyerek yazılabilecek hale getirmesiyle parşömen dünyaya Bergama’dan yayılmış. Selüloz kağıdının ortaya çıkmasıyla parşömen uzun yıllar yalnızca önemli anlaşma ve fermanlarda kullanılmış.

7. En dik tiyatrolu kent

Dunyada-Ilkler-Bergama

Helenistik dönemin en dik antik tiyatrosu Bergama’da inşa edilmiş. Athena Tapınağı’nın batısındaki dik yamaçta, 10 bin seyirci kapasiteli tiyatronun uçuruma bakan tarafı setlerle sağlamlaştırılmış durumda.

Sökülüp-takılabilir ahşap sahnesiyle hala bu özelliğe sahip ender tiyatrolardan biri olan Bergama Antik Tiyatrosu muhteşem manzarasıyla yapıldığı döneme hayranlık uyandırıyor.

8. İlk grev ve toplu sözleşme

I. Eumenes

Bergama Krallığı’nın ikinci yöneticisi I. Eumenes, yönettiği kentin komşu kentlerle dostluğunu sağlama çabası ve sürdürülebilir yönetim modeline önem veren biri olarak biliniyor.

Şehrin güvenliğini sağlayan paralı askerlerin yaşam koşullarına ve maaşlarına yaptığı greve yanıt olarak toplu sözleşme ve maaşlarda iyileşme yapan I. Eumenes bu özelliği ile tarihe ismini yazdırmış.

9. İlk ve en büyük sunak: Zeus Sunağı

Bergama-Ilkleri-Izmir

Bergama Krallığı’nı yöneten Attalos Hanedanı tarafından MÖ 2. yüzyılda yaptırılan Zeus Sunağı, 35.64 metre genişlik ve 33.4 metre derinlik ile dünyanın en büyük anıtsal dinsel yapısı olarak kabul ediliyor.

Dışında ve içinde bulunan mermer kaplama freskler sanat tarihinin en önemli yapıları arasında gösterilirken, 20 metre genişliğindeki merdivenleri yapının heyecan verici bir başka özelliği.

Zeus Altarı, Bergama Müzesi, Berlin-Almanya

1870’li yıllarda Alman Mühendis Carl Humann tarafından Prusya’ya götürülen sunak, günümüzde Almanya’nın başkenti Berlin’de Pergamon Müzesi’nde sergileniyor.

10. İlk yerel festivali düzenleyen şehir

Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1937 yılında başlatılan Bergama Kermesi, Türkiye’nin ilk, dünyanın ise ikinci yerel festivali. (İlki Nice, Fransa) 1937 yılından bu yana aralıksız olarak devam eden kermes Bergama’nın tarihsel, kültürel ve doğal güzleliklerini tanıtmayı amaçlıyor.

İlçe halkının her yıl haziran ayında Türkiye‘nin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen konuklarıyla birlikte kutladığı kermes, eğlenceli etkinliklerin yanında, bilim adamı, gazeteci, sanatçı gibi katılımcıların konuşmacı olduğu panel, konferanslarıyla da önemli bir amaca hizmet ediyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesiyle birlikte turizmde ivme kazanan Bergama, sahip olduğu tarihi, kültürel, doğal ve turistik değerlerle ziyaretçilerine birkaç saatlik bir rotadan çok daha fazlasını sunuyor.

  1. Son parşömen ustası da Bergama’da yaşıyor bildiğim kadarıyla. Son zamanlarda yeni ustalar yetişmesi için projeler üretiyorlardı.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like