Malta, her mevsim ılıman iklimiyle ve tarihi taş evleriyle dikkat çeken, hareketli gece hayatıyla da ziyaretçilerini büyüleyen, yabancı dil okulları için çokça tercih edilen, tertemiz ve muhteşem plajlarıyla kendine hayran bırakan, orta Akdeniz’de yer alan bir adalar devleti. Hangi şehre giderseniz gidin, mimari yapının bütünlüğüne şahit olacaksınız. Sarı renkte, çatısız taş evlerden oluşan dar sokaklarda gezerken tarihe yolculuk yapıyormuş gibi hissedeceksiniz.
Ülkenin başkenti Valetta’da dolaşırken bir yandan 11. yüzyılda yaşamış şövalyelerin günümüze kadar korunmuş yapılarına hayranlıkla bakıyorsunuz, bir yandan da hediyelik eşya dükkanlarında kendinizi kaybediyorsunuz. St. John Şövalyeleri için inşa edilmiş St.John Katedrali mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında. Gündüz oldukça kalabalık olmasına rağmen akşam son derece sakin olmasından dolayı Valetta’yı gündüz görmenizi tavsiye ederim.
Bir Deniz Ülkesi: Malta
Ada olur da balık olmaz mı? Balıkçılar kasabası olarak bilinen Marsaxlokk şehrine gelince mis gibi deniz kokusu genzinize doluyor.
Balık restoranlarını gezerken mavi ve beyaz boyalı gemilerin görkemi eşliğinde balığınızı yemek için sabırsızlanıyorsunuz. Son derece sıcakkanlı, samimi insanlar sizi karşılıyorlar. Malta’ya gelmişken mutlaka yenmesi gereken Lampuka balığı siparişinizi veriyorsunuz. Arzu ederseniz Malta’da üretilen şaraplardan da alıp keyfini çıkarmaya koyuluyorsunuz.
Bolca domuz eti ve tavşan yemekleri bulunan Malta’da İtalyan mutfaklarına da sık sık rastlamak mümkün. Pizza alternatifleri bol, makarna çeşitleri herkesin damak tadına hitap edebilecek zenginlikte. Menüler İngilizce ve İtalyanca olarak hazırlanmış durumda. Maltaca konuşan insanlara çok az rastlıyorsunuz.
Çok sayıda dil okulu var Malta’da. Yabancı dil öğrenmek için gelenler ortalama 6 ay kalıyorlar. Okulların büyük bölümü Saint Julian’s şehrinde yer alıyor. Burası adada merkezi bir konumuda. Hem plajlara yakın oluşu, hem eğlence merkezinin bulunduğu Paceville bölgesine yakınlığı, hem de sportif faaliyetlerin bol oluşu sebebiyle tercih edilebilir bir şehir. Scuba diving ve su futbolu en çok tercih edilen sporlar arasında.
Buraya kadar gelmişken Sliema şehrine de yürüyerek gidebilir ve şehri gezebilirsiniz. Meryem Ana Heykelleri altında mumlar yakan insanlar, şekerlemeler satan sokak satıcıları ve lüks oteller, Sliema’yı tanımlamak için yeterli.
Paceville bölgesine geldiğinizde ise Türkiye’nin tatil beldelerinde gibi hissediyorsunuz kendinizi. Butik oteller Kasım ayında bile plajda güneşlenen insanlar, Bay Street adındaki açık hava avm, büfelerde satılan dilim pizzalar, gece 12’den sonra hareketlenen ve bu hareketliliği sabaha kadar sürdüren barlar sokağı ‘tatilde olmak’ duygusunu tekrar tekrar hatırlatıyor.
Şehirler arası ulaşım kolay. Toplu taşıt olarak otobüsler var. Bilet almadan binip otobüs içinde ödeme yapabiliyorsunuz. Karşılığında fiş alıyorsunuz. Fişinizi 2 saat içinde tekrar kullanabiliyorsunuz. Tercihen günlük ya da haftalık kartlar da kullanma imkânı sağlanmış. Şehirler arası en uzak mesafe otobüsle 2 saati bulmuyor bile. Taksi kullanmak isterseniz eğer, telefonla randevu almanız gerekiyor. Yer ve saat belirterek çağırıyorsunuz. Tam belirlenen saatte geliyorlar. Bekletmek isterseniz de bekleme ücreti ödüyorsunuz.
Otobüsle ulaşabileceğiniz ve görülmeye değer bir yer de Mellieha şehrindeki Popeye Village. Temel Reis filmi burda çekilmiş; filmden sonra da yapıya dokunulmamış ve ziyarete açılmış. Denizin rengi harika, yapılar eğlenceli. Tekne turuna katılarak içeri girebiliyorsunuz ya da tepeden manzarayı seyredebiliyorsunuz. Her iki durumda da büyüleniyorsunuz.
Yüzmek için en çok tercih edilen yer Comino Adası. Burada kendinizi deniz-kum-güneş üçlüsüne teslim edip doğanın keyfini sonuna kadar çıkarıyorsunuz.
Gozo Adası da katedrallerin ve tarihi yapıların yoğunlukta olduğu, sakin, temiz ve düzenli şehirlere sahip. Adalar arası geçiş deniz yoluyla sağlanıyor.
Enfes manzarasıyla akıllara durgunluk veren, Game of Thrones, Karayip Korsanları gibi dizilerin çekiminde de yer alan, suyun aşındırmasıyla oluşmuş kayalıklardan oluşan Azure Window Gozo Adası’nda yer alıyor. Burada saatlerce oturup kendinizi dinleyebilir, duygularınızla baş başa kalabilirsiniz. Yazar: Sevtap Şen
Çok teşekkürler kardeşim