Buca Gezi Rehberi

Buca, 500 bini aşan nüfusuyla İzmir‘in en kalabalık nüfusa sahip ilçesi. Levanten izlerine tanık olabileceğiniz görkemli konakları, komşuluk kültürünün devam ettiği geleneksel mahalleleri, bir dönem ünü Türkiye sınırlarını aşan yerel üzüm çeşitleri ile Buca İzmir’in en köklü yerleşim yerlerinden.

Buca, tatlıdan sakatata, deniz ürünlerinden süt ve süt ürünlerine kadar onlarca seçeneği bulabileceğiniz, 24 saat hareketin eksik olmadığı yeme-içme mekanları ile İzmir kent merkezindeki diğer ilçelerle karşılaştırıldığında bunca zaman nasıl olduysa marka olma konusunda geride kalmayı bir şekilde başarmış bir yer.

Buca Cezaevi, Şirinyer Hipodromu, Dokuz Eylül Üniversitesi kampüsü, NATO kışlası ve yaşı bir nebze geçmişi hatırlamaya müsait olanların ise Kızılçullu Köy Enstitüsü ve Kızılçullu Su Kemerleri ile zihinlerde karşılığı bulunan Buca’yı Buca Belediyesi’nin düzenlediği Buca’yı Keşfet etkinliği ile baştan aşağıya keşfetme şansım oldu.

Doğma-büyüme İzmirli olan beni ‘Buca sen neymişsin be’ diyecek kadar şaşırtan bu ilçe, sahip olduğu alternatif etkinliklerle yanı başımızda duran bir cennet konumunda.

Buca Gezi Rehberi

Buca, İzmir şehir merkezinde konumlanan, şehrin en kalabalık nüfusa sahip olan ilçesi. Kuzeyinde Konak, kuzeydoğusunda Bornova, doğusunda Kemalpaşa, güneyinde Torbalı, güneybatısında Menderes, batısında ise Gaziemir ve Karabağlar ilçeleri ile çevrili olan Buca, antik çağdan bu yana yerleşimin kesintisiz devam ettiği, Batı Ege’nin köklü yerleşim merkezlerinden biri.

Tarihsel geçmişi, zengin kültürel mirası ve bereketli topraklarıyla bilinirlik noktasında hak ettiği konuma maalesef ulaşamayan Buca, yeme-içmeden kültür ve sanata, hoş eğlence ve sosyalleşme mekanlarından doğayla baş başa vakit geçirebileceğiniz kamp ve sosyal tesisleriyle mutlaka zaman ayrılması gereken rotalardan.

Dumlupınar Mahallesi, Buca

Buca’nın zengin tarihi geçmişi

Tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapan Buca’dan birçok belge ve kaynakta söz ediliyor. Coğrafi bir yerleşim olarak Buca’dan ilk kez söz edilen kaynak ise 1235 yılına uzanıyor. Buca, bu dönemde İznik Devleti Kralı İoyanis’in Kral Yolu’nun yakınında, Kohi ismiyle bilinen bir yerleşim yeriydi. Kohi adının tarih boyunca evrilerek Gonia, Bugia ve Buca’ya dönüştüğü düşünülse de Buca isminin kökeni hakkında bilim insanları ve araştırmacıların uzlaştığı tek bir formül bulunmuyor.

Bizans İmparatorluğu döneminde günümüzdeki Buca’nın bulunduğu yerde Vuza, Uza ya da Vuzas isimli bir toprak sahibinin yaşadığı ve bu ismin zamanla Buca şeklini aldığı da söylentiler arasında. İtalyancada ‘çukur’ ya da ‘delik’ anlamına gelen Buca kelimesinin Roma döneminde Buca topraklarının çukurda kalmasından dolayı verildiği de bir başka görüş.

Dumlupınar Mahallesi, Buca’nın zengin tarihi geçmişine tanık olabileceğiniz bir bölge

Resmi olarak ismi ilk kez 1688 yılında Fransız Konsolosluğu kayıtlarında geçen Buca, aynı yıl İzmir’de yaşanan depremin ardından Fransız Konsolosluğunun da geçici olarak taşındığı bir merkez olmuş. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına kadar, yakın geçmişte Buca’nın ağırlıklı olarak Rumların yaşadığı bir köy olduğu; Yahudiler ve Türklerin de Rumlarla birlikte geniş bahçeli konutlarda yaşadığı biliniyor.

Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Anadolu topraklarının en önemli ihracat kapısı konumundaki İzmir Limanı’nın da etkisiyle Buca, özellikle üzüm yetiştiriciliği ile Avrupa’ya önemli oranda tarım ürünleri gönderen bir merkeze dönüşmüş. Bu yıllarda gümrük komisyonculuğu ya da ihracat işleriyle uğraşan birçok zengin, Avrupa kökenli Osmanlı vatandaşı yaz döneminde ikamet etmek için Buca’da geniş bahçeli muhteşem mimari yapılara imza atmışlar.

Osmanlı Devleti döneminde 1872 yılında Buca’nın ünlü üzümlerini Alsancak Limanından tüm dünyaya ulaştırmak için ilçede inşa edilen Buca Tren İstasyonu günümüzde atıl durumda bulunuyor. Alsancak-Buca Demiryolu Hattı sayesinde Buca’da yaşayan varlıklı ailelerin Alsancak ve kent merkezine ulaşımları da kolaylaşmış.

Buca’ya has üzüm çeşitleri arasında Razaki ve Benekli Sultani bulunuyor

Buca’nın zengin tarihsel geçmişini ise günümüzde ilçenin dört bir yanında yer alan tarihi eserler ve yapılar üzerinden takip etmek mümkün. George King Forbes, Prenses Borghese, Kont Dr. Aliberti, De Jongh, Dimostanis Baltacı Malikaneleri, Latin İtalyan Katolik Kilisesi (Dom Kilisesi), tarihi İngiliz Protestan Kilisesi, Kızılçullu (Paradiso) Su Kemerleri, Buca’da yaşamış ve hayatı bu ilçede sonlanan birçok ünlü ailenin mezarı ve görkemli Rum Evleri Buca’nın tarihi geçmişine tanık olabileceğiniz yapılar arasında.

Kurtuluş Savaşı döneminde ilçenin ve İzmir’in kurtuluşuna kadar kadar Rumlar, Hollandalılar ve İngilizlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Buca, İzmir’in Kurtuluşunun ardından Rumların bölgeyi terk etmesiyle Balkanlar ve karşı kıyıdan gelen Türklerin yerleştiği, göçmen kitlelerle dönüşen bir merkez olmuş. 4 Temmuz 1887’de ilçe olan Buca, Anadolu’nun en eski idari merkezlerinden biri olarak günümüzde de önemini sürdürüyor.

Buca Gezilecek Yerler

Buca’da gezilecek yerler denildiğinde Bucalılar da dahil olmak üzere birçok kişinin aklına Buca’nın yemyeşil doğasıyla öne çıkan Kaynaklar ve Belenbaşı gibi kırsal bölgeleri akla geliyor. Ancak Buca ilçe merkezi ve Şirinyer bölgesi kentin tarihi dokusunu hissedebileceğiniz onlarca tarihi yapı, yeme-içme mekanı ve şirin sokaklarla çevrili.

Buca’yı keşfetmek için ilçe merkezindeki tarihi mahalleler, yeme-içme durakları ve doğayla baş başa kalabileceğiniz alternatif rotalar olmak üzere 3 ayrı program yapabilirsiniz. Önceliklerinize göre rotayı çizebileceğiniz programla Buca’nın saklı güzelliklerine yakından tanık olabilirsiniz.

Atatürk ve İsmet İnönü’yü de ağırlayan Balkanlı Köşkü

1. Buca’nın tarihi mahalleleri

Buca’da sosyal dokuyu, gündelik yaşamı ve ilçenin yakın tarihi geçmişine tanık olabileceğiniz birbirinden hoş mahalleler bulunuyor. Yaylacık Mahallesi ve Dumlupınar Mahallesi, Buca’da mutlaka görülmesi gereken iki tarihi mahalle.

Yaylacık Mahallesi

Yaylacık Mahallesi, ilçenin ilk yerleşim alanlarından biri. Kasaplar Meydanının kuzeyinde yer alan, Mevlana Heykeline de ev sahipliği yapan mahallede Buca Belediyesi’nin düzenleme ve restorasyon çalışmaları ise devam ediyor. Mahallede düzenleme yapılan sokakların duvarlarına renkli tuğlalarla estetik açıdan güzellik verilirken, elektrik ve telefon kabloları yer altına alınarak görsel açıdan bütünlük sağlanmış. Yaylacık Nostalji Sokağı’na uğramayı unutmayın.

Dumlupınar Mahallesi

@sezginbeycim ile Dumlupınar Mahallesinde turlarken birbirinden şirin evlerle rastlaştık

Dumlupınar Mahallesi, güneyde Çevik Bir Meydanı, kuzeyde Kasaplar Meydanı, doğuda ise Dokuzçeşmeler ve Uçkuyular meydanları ile çevrili ilçenin en eski mahallelerinden biri. Özellikle Yanıkkahveler olarak bilinen bir buluşma noktasına da ev sahipliği yapan Dumlupınar Mahallesinde onlarca tescilli yapı ve tarihi bina bulunuyor.

Buca’nın eski belediye binası ve günümüzde kültür sanat merkezi olarak kullanılan Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi, bu merkezin yanı başında dillere destan lezzetleriyle öne çıkan Boudja Gastro Pub, Sini Köşk, Bosna Çorbacısı, Kızıldeli Şarap ve Buca Tostçusu Dumlupınar Mahallesi sınırlarında yer alıyor.

2. Buca’nın tarihi köşkleri

Buca, Türkiye’de tarihi köşkler konusunda en şanslı yerleşim yerlerinden biri. Bazıları zamana yenilse de ilçenin özellikle çekirdek olarak nitelendirilen tarihi merkezinde çok sayıda geniş bahçeli görkemli mimari yapı bulunuyor. Bu yapılar arasında en tanınanları ise Baltazzi Köşkü, Forbes Köşkü ve Manoly Oteli.

Baltazzi Köşkü

Baltazzi Köşkü, Buca’nın Dumlupınar Mahallesi sınırlarında, günümüzde birçok eğitim kurumunun yer aldığı devasa bir kampüs alanı içerisinde konumlanıyor. Mehmet Akif Ersoy Sosyal Bilimler Lisesi binası olarak kullanılan Baltazzi Köşkü, Buca’nın en eski yapılarından biri olarak kabul ediliyor. 1863’te Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in İzmir’e gelişinde Buca’da kaldığı yer olan köşkün o dönemki adetlere göre sultanın konaklamasının ardından kullanıma kapatıldığı biliniyor.

İstanbul Arkeoloji Müzelerinin kurucusu Osman Hamdi Bey’le de çalışan ve arkeoloji alanında önemli girişimleri bulunan Demostanis Baltacı’ya ait olan köşk, 1890’larda Ispartalıyan adlı İzmirli bir zengin tüccarın mülkiyetine geçmiş. 19. yüzyılda Yunan Milli Bankası adına 120 bin kaimeye satın alınan köşk, Yunan Lideri Venelizos tarafından savaşta hayatını kaybedenlerin yetim kalan çocuklarının hizmetinde kullanılmak üzere İzmir Rum Toplumuna bağışlanmış.

Köşkte 1922 yılına kadar yaşamlarını sürdüren yetim çocuklar Amerikan Kızılhaçı tarafından Yunanistan’a nakledilince yapı Mustafa Kemal Paşa’ya bağışlanmış. Atatürk’ün ‘Okul olarak kullanılsın’ talimatı üzerine yıllar boyunca farklı eğitim kurumlarına ev sahipliği yapan köşk, yıllar boyunca farklı eğitim kurumlarına bağlı bir ek binayken günümüzde Mehmet Akif Ersoy Sosyal Bilimler Lisesi olarak kullanılıyor.

➤ Köşkün bahçesindeki havuz, heykeller ve tarihi yapı görülmeye değer. 19. yüzyıldan kalma Afrodit heykelinin bulunduğu havuza selam verin. Okul görevlileri ziyaret etmek isteyenlere yardımcı oluyor. Herhangi bir ücret ödemeden binayı ve bahçeyi ziyaret edebilirsiniz.

Forbes Köşkü

Forbes Köşkü, Buca’daki Levanten malikeneleri arasında en çarpıcı, en ünlü ve ismini en çok duyuran yapı olarak kabul ediliyor. Levanten Forbes Ailesi tarafından 1908 yılında yaptırılan köşk, günümüzde Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nin bahçesinde konumlanıyor.

İnşa edildiği dönemde kentsel dokunun dışında, çam ağaçlarıyla bezeli bir tepenin üst noktasına yerleştirilen köşk, tepeyi tamamlayan bir taç görünümü taşıyor. Yapımından bir yıl sonra tümüyle yanan köşk, 1910 yılında aslına uygun şekilde yeni baştan inşa edilmiş. Bir süre köşkte ikamet eden Forbes Ailesinin İzmir’den ayrılmasının ardından Whittal Ailesi’ni ağırlayan köşk 1950’de SSK’ya devredilerek polikliniğe dönüştürülmüş.

Daha sonraki dönemde Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nin yapılmasıyla birlikte atıl duruma düşen köşkte 1999’da başlatılan restorasyon çalışmaları ise yarım kalmış durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen yapı, Şirinyer’in en hareketli alışveriş caddesi Forbes ve Japon Pazarı olarak da bilinen ‘Ne alırsan 1 TL’ mantığında çalışan Forbes mağazalarına da ismini verdi.

Detaylarındaki işçiliği, yığma taş duvarlar içerisine gömülen ahşap karkas yapısı ile alışılageldik mimari anlayışın dışına çıkan yapının bir an önce turizme kazandırılmasını umut ediyorum. Köşkü hastane bahçesine girerek ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.

Manoli Oteli

Manoli Oteli, Buca’nın en eski oteli olarak bilinen, Dumlupınar Mahallesi’nde yer alan tarihi bir yapı. Buca’da kitabesi bulunan konutlar içerisinde tespit edilebilen en eski yapı olan Manoli Oteli, 1838 yılında inşa edilmiş. Giriş, ulaşım aracı olarak binek hayvanların kullanıldığı dönem karakteristiğini çok açık olarak belirten yapı, Buca’yı ziyaret eden Levantenlerin pansiyon olarak kullandığı bir buluşma noktasıymış.

Aktif olarak kullanıldığı dönemde bezik, poker gibi oyunların da oynandığı basit bir kumarhane salonuna da sahip olan yapı, 2001’de satın alınarak restore edilse de aktif olarak kullanılmıyor. Otelin yanı başında İtalyan Latin Katolik Kilisesi (Dom) bulunuyor.

3. Protestan Baptist Kilisesi

Buca Protestan Baptist Kilisesi, Buca’nın tarihi Dumlupınar Mahallesi sınırlarında yer alan, geleneksel mimarisiyle ilçenin en dikkat çeken yapılarından biri. Dokuzçeşmeler Meydanı’na oldukça yakın bir konumda yer alan, 1834 yılında Protestan Anglikan Kilisesi olarak hizmete açılan yapı, 1865’te Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in fermanıyla yenilenmiş.

Neo-gotik mimari üslup özellikleri taşıyan kilisenin sanatsal değer taşıyan renkli cam vitrayları ise 1961’de Alsancak’taki Protestan St. John Evangelist Şapeli’ne taşınmış. 2001 yılına kadar kültür merkezi olarak kullanılan kilise, Buca Belediyesi ile yapılan protokolle asli görevine geri dönmüş.

Protestan Baptist Kilisesi’nin bahçesinde dönemin ünlü ailelerinin de mezarları bulunuyor. Sherlock Holmes dizisinde de rol alan ünlü aktör Benedict Cumberbatch’in büyük dedesi, Rus ve Osmanlı İmparatorluklarında konsolosluk görevini üstlenen İngiliz bir diplomat olan Robert William Cumberbatch’ın mezarı da bu kilisenin bahçesinde görebileceğiniz mezarlar arasında.

🕑 Protestan Baptist Kilisesi ziyaret saatleri pazartesi hariç haftanın 6 günü 12.00-17.00. 💶 Protestan Baptist Kilisesi giriş ücreti alınmıyor. ☎️ Pandemi sürecinde randevu almak gerekiyor. +90 (232) 440 22 22📍 Dokuzçeşmeler Meydanı

4. St. Jean Baptist Latin Katolik Kilisesi (Buca Dom Kilisesi)

St. Jean Baptist Latin Katolik Kilisesi ya da yaygın olarak bilinen adıyla Buca Dom Kilisesi, herhangi bir tarikata değil doğrudan Vatikan’a bağlı olan, 1837-1840 yılları arasında inşa edilen, ilçenin en eski ibadethanelerinden biri. 9 şiddetindeki bir depreme dahi dayanıklı olarak inşa edilen kilisenin kolonlarının genişliği 1.5 metreye ulaşıyor.

Eski bir Fransız kilisesinin üzerine, padişahın izni ile inşa edilen kilisenin mimari yapısı ve süslemeleri ise fakir sanatı olarak adlandırılıyor. Kilisenin hala görevde olan İtalyan Pederi Dondy Marko’nun detaylı anlatımıyla her bir köşesini uzun uzun inceleme fırsatı bulduğum yapıda her türlü ince işçilik ve detay çalışmaları kilise cemaatinin kendi ustalıklarına göre gönüllü olarak görev almalarıyla birlikte imece usülü tamamlanmış.

İzmir Enternasyonel Fuarı’nın düzenlendiği ilk yıl olan 1927’de kiliseye yurt dışından devasa bir org getirilmiş. Org hala aktif olarak kullanılıyor. Diğer kiliselerin aksine cumartesi günleri ayin yapılan kilisede bunun sebebi ise uzman din insanı sıkıntısı olması. 1994’te ölen pederin ardından göreve başlayan Dondy Marko, İzmir’deki diğer ibadethanelere de gittiğinden Buca Dom Kilisesinde ayinler 1994 yılından itibaren cumartesi gününe alınmış.

➤ St. Jean Baptist Latin Katolik Kilisesi randevusuz ziyaretçi kabul etmiyor. Hem pandemi koşulları hem de güvenlik gerekçesiyle mutlaka önceden randevu almak gerekiyor. 📍 Dumlupınar Mahallesi 81 Sokak (Kasaplar Meydanına yakın)

5. Muradiye Camii

Muradiye Camii, Buca’nın tarihi Dumlupınar Mahallesi’nde 1797 yılında inşa edilen Buca Agios Ioannis Prodromos Ortodoks Kilisesinin arazi üzerinde yer alıyor. 1950 yılında inşa edilen caminin bahçesinde Ortodoks kilisesine ait su kuyusu, 2 korint sütun başlığı, neoklasik giriş-çıkış kapıları görülebiliyor.

➤ Muradiye Camii, Dumlupınar’daki tarihi rotada listenizde olmalı. Hava durumuna göre caminin gölgelikli bahçesinde mola verebilir, şadırvanda yüzünüzü yıkayabilirsiniz.

6. Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi (Pembe Köşk)

Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi (Pembe Köşk), Dumlupınar Mahallesi Uğur Mumcu Caddesi üzerinde yer alan, Buca’nın en eski köşklerinden birinde hizmet veriyor. Uzun yıllar Buca Belediye Binası olarak hizmet veren köşkün orijinal ismi Hacı Davut Fargoh Malikanesi.

İçerisinde nikah işlemlerinin yapıldığı bir oda ve toplantı salonu da yer alan kültür sanat merkezinin bahçesinde de yıl boyunca farklı etkinlikler düzenleniyor. Kültür sanat merkezi ile aynı avluda bulunan Boudja Gastro Pub ise leziz menüsüyle aklınızda olsun.

7. Şirinyer Tren İstasyonu

Şirinyer Tren İstasyonu, Buca’nın İnkılap Mahallesi, Şirinyer semtinde yer alan, TCDD’ye ait tarihi bir tren istasyonu. İzmir Alsancak-Eğirdir demiryolu hattı üzerinde yer alan istasyon 30 Ekim 1858’de Ottoman Railway Company / Osmanlı Demiryolu Şirketi (ORC) tarafından İzmir-Alsancak – Aydın demiryolu ve şubeleri hattı için Paradiso adıyla inşa edilerek hizmete girdi.

ORC Şirketi, 1935 yılında TCDD tarafından satın alınarak feshedilmiş ve şirketin işlettiği hatlar ve tren istasyonları TCDD’ye geçmiş. İstasyonun adı bu dönemde Kızılçullu olarak değiştirilmiş, 1950’lerden sonra ise Şirinyer adını almış. 1970 yılında TCDD tarafından Alsancak – Cumaovası Banliyö Treni hattı için yeniden inşa edilerek hizmete giren istasyon, 2006 yılında ise İZBAN projesi kapsamında kapatıldı.

İZBAN projesi kapsamında 2 bin metre uzunluğundaki Şirinyer Demiryolu Tüneli’nin içinde yeniden inşa edilerek 30 Ağustos 2010’da tekrar hizmete giren istasyon, İZBAN’ın Cumaovası’ndan Menemen’e sefer yapan Merkez Hattı trenlerine hizmet veriyor. Tünel içindeki yeni istasyonun girişi günümüzde kullanılmayan eski istasyona yaklaşık 150 metre yürüme mesafesinde yer alıyor.

➤ Eski istasyonun taş binasının çevresindeki banklarda oturarak Şirinyer’deki hareketliliğe tanık olabilirsiniz. Eski istasyonla İZBAN istasyon girişi arasındaki trafiğe kapalı yürüyüş yolunda çay bahçeleri ve büfeler bulunuyor.

8. Barış Manço Kültür Sokağı

Barış Manço Kültür Sokağı, tarihi geçmişiyle Buca’nın en etkileyici duraklarından biri olan Dumlupınar Mahallesi’nde yer alıyor. Buca Belediyesi’nin taşıt trafiğine kapatıp estetik ve doğayla harmanlayarak yeniden düzenlendiği ve ünlü sanatçı Barış Manço’nun ismini taşıyan sokakta sanatçının heykeli, şarkılarının isimlerinin verildiği el emeği tezgahları ve notalarla bezeli yürüyüş yolu bulunuyor.

9. Buca Göç ve Mübadele Anı Evi

Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne bağlı, Buca ve İzmir’in tarihinde önemli bir yere sahip olan göç ve mübadele sürecine tanık olabileceğiniz bir durak. Buca Kasaplar Meydanı’nda eski bir Rum evinde yer alan Buca Göç ve Mübadele Anı Evi’nde, göç olgusuna odaklanan sergiler, dinletiler ile çocuklar için drama eğitimleri düzenleniyor, konuyu bilimsel olarak ele alan uluslararası sempozyum, panel ve söyleşiler ve sözlü tarih çalışmaları yapılıyor.

Mübadele Anı Evi, mübadeleyi yaşayan Türkiye ve Yunanistan halkları arasındaki dostluk, sevgi ve iş birliğini de geliştirmeyi hedefliyor. Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi başta olmak üzere Türkiye’ye Balkan ülkelerinden yapılan göçlerin hikâyesini aktarmak ve göçmenlerden kalan kültürel mirası sergilemek için 2017 yılında faaliyete başlamıştı.

🕑 Göç ve Mübadele Anı Evi hafta içi 08.30-17.30, cumartesi günleri ise 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 💶 Göç ve Mübadele Evi’ni ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.📍 Menderes Mahallesi 106 Sokak (Kasaplar Meydanı Yeraltı Otoparkı yanında)

10. Kızılçullu Su Kemerleri

Kızılçullu Su Kemerleri, doğma büyüme İzmirli olan biri olarak bir türlü görmeye fırsat yaratamadığım ama çok da merak ettiğim bir yerdi. Buca’yı Keşfet etkinliği ile görme şansı bulduğum su kemerleri Buca’nın Konak yönünden girişinde, Şirinyer NATO kampüsünün yanı başında, Meles Çayı üzerinde yer alıyor.

Geçmişteki adı Paradiso ve Kızılçullu olan Şirinyer’in giriş noktasında, kervanların çadır kurduğu bir yer olan su kemerleri Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Akvadük Kemerleri olarak da adlandırılan su kemerlerinin en büyük özelliği ise yapımında tonlarca yumurta akı kullanılmış olması. Yapışkan özelliği yüksek olan yumurta akı sayesinde Roma su kemerleri Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminde de ayakta kalmayı başarmış.

Altından Meles Çayı’nın aktığı su kemerlerine Karabağlar Yeşillik Caddesi ile Üçyol’dan gelen Halide Edip Adıvar Caddesinin kesiştiği noktadan ulaşılıyor. Tepe noktadan su kemerleri, Buca ilçesi, Atatürk maskı ve NATO kampüsü görülebiliyor.

➤ Kızılçullu Su Kemerleri’nde temizlik ve çevre düzenlemesi açısından sıkıntılar var. Umarım bir an önce çözülür. Arabasız ulaşımın zor olduğunu da hatırlatayım.

11. Hasan Ağa Bahçesi

Hasan Ağa Bahçesi, Buca Üçkuyular Meydanı ile Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuzçeşmeler Kampüsü arasında uzanan, İzmir’in kent merkezindeki en geniş yeşil alanlarından biri. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinin yanı başında yer alan bahçede çocuk oyun grupları, yürüyüş yolları, ve cıvıl cıvıl yemyeşil bir atmosfer var.

12. Şirinyer Sevgi Yolu (Forbes)

Şirinyer Sevgi Yolu (Forbes Caddesi), ilçenin en tanınan buluşma noktalarından. Şirinyer Seda Pastanesi önünden başlayıp Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi yönünde ilerleyen cadde boyunca onlarca mağaza, kafe, butik ve pastane bulunuyor. Sevgi Yolu üzerinde oturma grupları, akan dereler, havuz ve mini bir amfi tiyatro da var.

13. Çevik Bir Meydanı

Çevik Bir Meydanı, Buca Stadyumu’nun yanı başında, 2 bin 500 metrekarelik bir alan üzerinde konumlandırılan 15 bin kapasiteli tören alanı. Meydan, Buca içerisinde birçok noktayı birbirine bağlayan önemli bir kavşak noktası olarak kabul ediliyor. Meydanda bronz Atatürk heykeli yer alıyor.

Meydan, ismini 28 Şubat sürecinde muhafazakâr kesime karşı uygulanan ayrımcı uygulamaların takibi için kurulan “Batı Çalışma Grubu” ile anılan Buca doğumlu Çevik Bir’den alıyor. Zaman zaman meydanın isminin değiştirilmesine yönelik talepler olsa da Çevik Bir Meydanı, eğrisiyle doğrusuyla Buca’nın markalarından biri.

14. Mevlana Heykeli

Mevlana Heykeli, Buca’da neden olduğu sorusu sıkça dillendirilen heykellerden. Yer seviyesinden 75 metre yüksekliği ile Buca’yı kucaklayan heykel, İzmirli heykeltıraş Eray Okkan tarafından 7 ay gibi bir sürede hazırlanmış. 25 ton bakırla kaplı olan heykel geceleri lazer ışıklarıyla aydınlatılatılıyor.

Heykelin yanı başında yer alan ve Buca Belediyesinin şirketi Bucamar tarafından işletilen Neva Kafe’de bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Mevlana Tesisleri olarak düzenlenen alanda ney, ebru ve resim kurslarının verildiği Mevlana Sanat Atölyesinin yanı sıra semazen heykelleri ve Üretici Kadınlar Pazarı da yer alıyor.

15. Atatürk Maskı

Atatürk Maskı, Buca Çaldıran Mahallesi sınırlarında Yeşildere Çevre Yoluna bakan kayalıkları üzerinde, püskürtme beton tekniğiyle yapılmış olan 40 metre yüksekliğindeki rölyef bir çalışma. Değişik branşlardan 15 mühendisin görev aldığı projeye Ege, Dokuz Eylül ve Yıldız Teknik üniversiteleri katkı vermiş. 350 ton çelik profil kullanılarak yapılan rölyefin etrafı doğal kaya görünümüyle etkileyici bir güzellik taşıyor.

➤ Atatürk Maskı’nın konumlandığı yer Buca ve Konak ilçelerinin kesiştiği, tam altından İZBAN demiryolu hattının geçtiği, kayalık ve bakımsız bir bölge. Atatürk Maskını Yeşildere Caddesinden özel araçla ya da Kadifekale’ye çıkarak tam karşıdan görebilirsiniz. Maskın olduğu noktada olası güvenlik sorunlarına karşı dikkatli olmak şart.

16. Buca Ses İzi Anıtı

Buca Ses İzi Anıtı, Buca Koop Meydanında Atatürk ve Bucalıların ses izlerinden çıkarılan figürlerle oluşturulan 17 metrelik bir anıt. 16 bin 500 metrekarelik alanı kapsayan parkın merkezinde yer alan anıt, 1900 Bucalının toprak testilere vurarak çıkardığı seslerin kaydedilmesinin ardından Heykeltraş Ekin Erman’ın bu sesleri dönüştürdüğü figürlerden oluşuyor.

17. Şirinyer Hipodromu

Şirinyer Hipodromu, 23 Eylül 1856’da Türkiye’deki ilk at yarışına ev sahipliği yapan, ülkemizin sembol yapılarından biri. 323 bin metrekarelik geniş bir araziye sahip olan hipodromda 1756 metre kum pist, 1572 metre çim pist, 1345 metrelik antrenman kum pist, 2 adet tribün binası, yarış öncesi kan alma binası, 2 adet panoramik restoran, 2 adet bahçe restoran, 1 adet kır kahvesi, bir adet VIP restoran ve bulunuyor.

31 Mayıs 2007’de Türkiye’de ilk gece koşularına da ev sahipliği yapan Şirinyer Hipodromunda 5 midilli atın yer aldığı küçük bir midilli parkı da yer alıyor. Çocuklar bu parktan ücretsiz yararlanıyor. Pandemi nedeniyle ziyarete kapalı olan Şirinyer Hipodromu’nu maalesef henüz ben de görebilmiş değilim.

18. Kaynaklar

Kaynaklar, Buca denildiğinde birçok kişinin aklına ilk gelen doğayla buluşma rotaları arasında. Özellikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğrayan Kaynaklar’da çok sayıda kahvaltı mekanı ve kır bahçesi, piknik alanları ve bolca yeşil doku var. Kaynaklar’ın en meşhur noktası ve turların başlangıç noktası ise köy meydanı.

Kaynaklar Köy Meydanı’nda 1071 yılında dikilen ve günümüze dek ulaşmayı başaran muhteşem bir çınar ağacı bulunuyor. 1000 yaşındaki ulu çınar ağacı 30 metre boyunda. Kaynaklar Meydanı’nda çay, kahve ya da soğuk bir şeyler içtikten sonra meydanın çevresindeki stantlarda el emeği ürünler, sebze, meyve ve hamurişi yiyeceklerden satın alabilirsiniz.

Kaynaklar ayrıca Türkiye’de en iyi kaya tırmanışı rotasına sahip merkezlerden biri. Bu özelliği ile yılın 12 ayı tırmanış ve doğa sporları gruplarını ağırlayan Kaynaklar’da her yıl kaya tırmanış şenliği düzenleniyor.

🚌 Kaynaklar’a 177 numaralı Kaynaklar-Adatepe ESHOT otobüslerini kullanarak ulaşabilirsiniz. 🚐 Kaynaklar’a gitmek için Hasanağa Bahçesinin Üçkuyular Meydanına yakın olan tarafından hareket eden Kaynaklar dolmuşlarını da kullanabilirsiniz.

19. Buca Belediyesi İzcilik ve Doğa Sporları Merkezi

Buca Belediyesi İzcilik ve Doğa Sporları Merkezi, Buca’da keşfettiğim ve en etkilendiğim yerlerden biri oldu kesinlikle. Buca Belediyesi tarafından Kaynaklar 29 Ekim Mahallesinde hizmete açılan tesis izci, kamp ve gençlik kulüplerinin buluşturduğu bir yere dönüşmüş.

Ağaç evi, bungalovları, çadır alanları, hobi bahçeleri, bisiklet tamir alanı, tırmanma duvarı ve muhteşem lezzetler sunan Dere Kafesi ile şehir stresinden uzaklaşmak için muhteşem bir seçenek.

➤ Buca Dere Kafe ve İzcilik ve Doğa Sporları Merkezine özellikle hafta sonları yoğunluktan dolayı rezervasyonsuz misafir kabul edilmiyor. Ahşap bungalovlarda konaklamak için ise en az 8 kişiden oluşan bir grupla rezervasyon yapılması gerekiyor. ☎️ +90 (537) 303 03 04 📍 29 Ekim Mahallesi Gazi Feyzullah Sokak No:2 Kaynaklar, Buca

20. Buca Gölet Tesisleri

Buca Gölet Tesisleri, Buca ismiyle en çok özdeşleşen mekanlardan biri aslında. 167 bin metrekarelik geniş bir alanda, içerisinde 300 kişilik Göl Restoran, 600 kişilik Göl Salonu Seyir Cade, mangal alanı, şarküteri, amfi tiyatro, piknik alanı, seyir terasları, oyun parkları, market, mescid ve otoparkın yer aldığı Buca Gölet, şehrin sıkıntısından, derdinden uzaklaşmak için Buca’daki en iyi seçeneklerden biri.

30 bin metrekarelik yapay göletin içerisinde gondolla dolaşabilir, ördekleri besleyebilirsiniz. Bir dönem yaşadığı olumsuzlukla isminden söz ettiren Buca Gölet Tesisleri, Buca Belediyesi tarafından başlatılan yenileme çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşmuş. Buca Gölet Tesisleri Buca Belediye şirketi Bucamar tarafından işletiliyor.

21. Yedigöller

Yedigöller, Bolu Abant’taki Yedigöller’den esinlenilerek Buca İzkent ile Evka 1’in arasındaki kurumuş dere yatağında inşa edilen yapay göletlerden oluşuyor. İzkent ve Evka 1’i birbirine bağlayan 70 metre uzunluğundaki kule köprü, Pir Sultan Abdal ve Yunus Emre heykelleri, dinlenme alanları, şelaleler, seyir terasları ve yürüme yollarıyla Yedigöller bölgede yaşayanlar için bir nefes alma merkezi.

Buca’da yeme-içme mekanları

Seyahat ettiğim yerlerde gezilecek görülecek noktalar her zaman yeme-içme alternatiflerinden önemli oldu benim için. Buca’yı Keşfet etkinliğiyle programda onlarca yeme-içme mekanını ziyaret edince Buca’nın lezzet duraklarından bahsetmemek ayıp olurdu.

En ilginç geleneksel sokak lezzetlerinden uluslararası mutfak alternatiflerine kadar geniş bir seçeneğin olduğu Buca’da hem damak zevkinize hem de bütçenize uygun alternatifleri kolaylıkla bulabiliyorsunuz.

Boudja Gastro Pub: Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi olarak kullanılan Pembe Köşk’ün bahçesinde yer alan Boudja Gastro Pub, Buca’nın yenilikçi konseptli mekanlarından biri. Özel dekorasyonu, profesyonel isimlerin imzasını taşıyan leziz menüsü ve şık atmosferi ile kahvaltı, öğle ya da akşam yemeklerinde tercih edilebilecek bir karnınız aç olmasa bile bir bira ya da soğuk-sıcak içecek molası verebileceğiniz bir mekan.

📌 Boudja Gastro Pub’ın menüsünde ızgara köfteden tavuk şnitzele, pesto soslu makarnadan sebzeli pizzaya, hamburgerden frozen ayrana kadar iştah artıran lezzetler var.📍 Dumlupınar Mah, Uğur Mumcu Cd. No:29, 35400 Buca ☎️ +90 (530) 347 89 61

İkizler Kelle: Buca Fırat Mahallesinde, İZBAN Koşu İstasyonuna oldukça yakın bir konumda. Dışarıdan bakıldığında onlarca et ve et ürününün satışının yapıldığı dükkanın öne çıkan lezzeti ise isminden de anlayacağınız üzere kellesi. Dükkanın önündeki cam dolapta yavaş yavaş pişen ve dönerken başınızı döndüren kellerden kilo usülü satın alabiliyorsunuz. Mekanda pandemiden önce satın aldığınız ürünleri yiyebileceğiniz bir de bistro masası vardı.

📌 Hayatımda ilk kez kellenin tadına bakma fırsatı yakaladığım İkizler Kelle’de ‘Gözünün yağını yiyelim’ deyişinin ne anlama geldiğini öğrenmiş olmak ise hala üzerimden atamadığım garip bir his.📍 Fırat Mahallesi, Aydın Hatboyu Cd. No 319, 35380 Buca ☎️ +90 (232) 275 21 22

Buca Tostçusu: Dumlupınar Mahallesinde, küçük ve salaş bir dükkanda hizmet veren Buca Tostçusu, sosyal medyayı en iyi kullanan işletmelerden biri. Gelen misafire verdikleri hizmetle yüz güldüren Buca Tostçusunu işleten İsmail Abi, 16 yıldır kendisiyle özdeşleşen leziz tostları hazırlıyor.

📌 Kendi ürettiği salçayla hazırladığı sosu sürdüğü tostu tulum peyniri ve sucukla renklendiren Buca Tostçusunda tosta eşlik etmek için dilerseniz ayran dilerseniz ise yerel gazoz çeşitlerinden alabilirsiniz. 📍 Dumlupınar Mahallesi, 83. Sk. No. 41/A, 35400 Buca ☎️ +90 (507) 690 25 25

Atom Kokoreç: Daha önceden hiç duymadığım ancak Buca’da birkaç örneği olduğunu öğrendiğimde bayağı şaşırdığım ilginç bir lezzet. Arnavut usülü, salça soslu kokoreç, Buca’nın göçmen nüfusunun günümüze taşıdığı değerlerden biri. Buca Üçkuyular Meydanı’na oldukça yakın bir konumda, 40 yıldır bu işi yapan Kazım Usta, kara taş fırında önceden pişirdiği kokoreçleri tereyağlı salçalı özel sosuyla seyyar el arabasında servis ediyor.

📌 11.00-11.30 gibi açılan seyyar mekan kokoreçin bitişiyle birlikte kapanıyor. İdeal ziyaret zamanı 12.00-13.00 arası. (Dumlupınar Mahallesi 221 ile 224 sokağın kesiştiği noktada, balıkçının önünde seyyar tezgahta satış yapılıyor 📱 @atom.kokorec.kazimusta

Gevrekçi Okan: Buca’nın en eski taş fırınlarından biri. Mahalle arasında 35 yıldır hizmet veren fırının gevreği, boyozu ve poğaçalarının tadına bakmak için özellikle sabah saatlerinde kuyruk oluşuyor.

📌 Sabah 04.00’te açılan Gevrekçi Okan geç saatlere kadar hizmet veriyor.📍 Hürriyet Mah., 463/5 Sk. 10A, 35370 Buca ☎️ +90 (505) 483 05 47

Bosna Çorbacısı: Buca Kasaplar Meydanının yanı başında, İtalyan Latin Katolik Kilisesinin de yer aldığı 81 sokakta hizmet veren Bosna Çorbacısı Buca’nın her gün onlarca misafir ağırlayan ünlü çorbacılarından biri. İşkembe, kelle paça, ayak paça, karışık ve mercimek gibi çorba çeşitlerinin servis edildiği çorbacı her gün sabah 04.00 ile gece yarısı 02.00’ye kadar açık.

📌 Bosna Çorbacısında mercimek 8, diğer çorbalar ise 12TL. Çorba fiyatları oldukça makul.📍 Dumlupınar, 81. Sk. No: 36/B, 35380 Buca ☎️ +90 (532) 287 28 44

Orhan’ın Yeri 1989: Orhan’ın Yeri 1989, Buca’da meyhane ve ocak başı kültürünün en gözde temsilcilerinden biri. Şirinyer’den Gürçeşme yönüne giderken Menderes Caddesi üzerinde yolun solunda kalan mekan, mezeleriyle tanınıyor.

Çok büyük bir mekan olmaması nedeniyle mutlaka rezervasyon yaptırarak gitmeniz gereken Orhan’ın Yeri’nde dilerseniz rakı ve meze, dilerseniz kebap ve ızgara çeşitleri ile keyif yapabilirsiniz. Yemeğin üzerine getirilen üstü kaymaklı incir tatlısı ve ayva tatlısı hala aklımda. 📍 Hürriyet, Menderes Cd. No: 337/A, 35270 Buca ☎️ +90 (549) 494 90 01)

Öteyaka Izgara: Erdem Caddesi üzerinde, Protestan Baptist Kilisesine yürüme mesafesinde, ince ve uzun bir sokak arasında yer alıyor. Köfte, ciğer, küşleme gibi aklınızı başınızdan alacak enfes lezzetler sunan Öteyaka hobilerini işlerine dönüştüren bir aile tarafından işletiliyor.

Antrikot, mantar biber ve domatesle hazırlanan pamuk, Kemalpaşa tatlısının yenilikçi versiyonu olan tahinli, kaymaklı ve karamel soslu tatlı mayın mutlaka tadına bakılması gereken lezzetlerden.

📌 Hafta sonları ve resmi tatillerde kapalı olan Öteyaka, yalnızca öğle servisinde hizmet veriyor. Masa sayısının az olması, yalnızca öğle saatlerinde hizmet vermesi nedeniyle mekanda yoğunluk oluşabiliyor. Mutlaka rezervasyon yaptırın. Fiyatlar Buca ortalamasının üzerinde ama işçilik ve lezzet muazzam.📍 Adatepe Mah, Erdem Cd. No: 68/A, 35400 Buca ☎️ +90 (505) 319 58 69

Teksin Lokantası: Ayşe Hanım ve Şevki Bey’in işletmeciliğini yaptığı Teksin Lokantası, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi yakınında. Okulların açık olduğu dönemde öğrenci ve akademisyenleri ağırlayan lokantanın menüsü daha çok zeytinyağlılar ve sulu yemeklerden oluşuyor.

📌 İzmir Köfte, tavuk suyuna çorba, kelle paça çorbası, ciğer, kabak tatlısı, kazandibi gibi seçenekler var.📍 Vali Rahmi Bey Mah, 135. Sk. No:22, 35380 Buca ☎️ +90 (232) 442 53 76

Işık Lokantası: Mehmet Akif Caddesi üzerinde eski Şirinyer Tren İstasyonuna yürüme mesafesinde yer alan Işık Lokantası, Buca’nın en eski lokantalarından biri. Sabahın ilk saatleriyle hizmet vermeye başlayan mekanda sulu yemek çeşitleri akşam 18.00 gibi bitiyor. Hareketli konumu nedeniyle gün içerisinde insan sirkülasyonunun bir hayli fazla olduğu lokantada sulu yemekler, zeytinyağlılar ve et yemekleri oldukça lezzetli.

📌 Kalabalıktan dolayı aynı masada birkaç kişi yemek yeme ihtimaliniz olsa da masalar hem tek başına yemek isteyenler için hem de pandemi süreci nedeniyle plexiglass ile ayrılmış. 📍 İnkılap Mahallesi, Mehmet Akif Cd. No:19, 35380 ☎️ +90 (232) 487 38 42

Kadayıfçı Saim Usta: Kadayıfçı Saim Usta, Buca’da tatlı bir mola vermek için uğrayabileceğiniz bir durak. Özellikle künefesiyle tanınan tatlıcıda baklava ve kadayıfın her türlüsünü bulabilirsiniz. Çok sıcakkanlı olan çalışanlar sizi memnun edene kadar bırakmıyorlar.

📌 Dilerseniz sipariş ettiğiniz künefenin yapılışını izleyebilir, sıcacık künefenin masaya gelene kadar hangi aşamalardan geçtiğine tanık olabilirsiniz. Ben soğuk baklavasını çok beğendim.📍 Hürriyet Mahallesi, Menderes Cd. No: 310-B, 35370 Buca ☎️ +90 (232) 487 76 15

Kızıldeli Şarap: Buca’nın Dumlupınar Mahallesinde, Pembe Köşk’e oldukça yakın bir konumda, tarihi yapılarla bezeli nefis bir sokakta konumlanıyor. Sarmaşıklarla çevrili hoş bir atmosfere sahip olan mekan hem fotoğraflamak hem de yeni lezzetler keşfetmek için uğranması gereken yerlerden.

1980’lere kadar 3 şarap fabrikasının yer aldığı Buca’da bu köklü geleneği yaşatma hedefiyle yola çıkan Kızıldeli Şarap’ın kurucusu Abidin Bey, günümüzde işlerinin çoğunu kızına devretmiş olsa da mekana zaman zaman uğruyor. 10 yıl önce satın alıp restore ettikleri iki katlı geleneksel Buca evinde misafirlerini ağırlayan Kızıldeli Şarap’ın ismi ise Bektaşi kültüründen geliyor.

📌 Kızıldeli Şarap Evi’nde tadım yaptıktan sonra sokağın diğer ucunda bulunan Pembe Köşk’e uğramayı unutmayın.📍Dumlupınar Mahallesi, 86 Sokak, 35400 Buca

Caffe Castro: Caffe Castro, Buca’ya gönül veren ve ilçenin marka değerine katkı sunan isimlerden biri olan Özkan Yorulmazbaş’ın kahve laboratuvarı. Dünyanın farklı bölgelerinden gelen kahve çekirdeklerini öğüten Caffe Castro, daha çok online ortamda son tüketiciye ve ağırlıklı olarak da kahve dükkanlarına toptan satış yapıyor.

📌 Caffe Castro’ya Buca’ya kadar gelmişken kahveyle de aranız iyiyse uğrayabilirsiniz.📍 Yaylacık Mahallesi, Başarı Cd. No:77-79/A, 35400 Buca ☎️ +90 (232) 458 58 78

Buca nerede?

Buca’ya nasıl gidilir? 🚌

Buca, İzmir Adnan Menderes Havalimanına 15 km, İzmir’in kent merkezi olarak kabul edilen Konak (Atatürk) Meydanına ise 7 km uzaklıkta. İzmir Adnan Menderes Havalimanına Türkiye’nin birçok şehrinden direkt uçak seferleri düzenleniyor. Havalimanından Şirinyer’e İZBAN treni ile geçebilirsiniz.

İzmir’in herhangi bir noktasından Buca’ya toplu ulaşım sistemini kullanarak ulaşmak isteyenlerin belediye otobüsü, İZBAN ve dolmuş seçenekleri bulunuyor. Şirinyer İZBAN İstasyonu’nun çıkışında yer alan Şirinyer Aktarma Merkezi ise Buca’nın dört bir yanına ulaşım için her gün binlerce kişinin ESHOT otobüslerini kullandığı bir merkez.

Buca’da hizmet veren başlıca ESHOT hatları 🚌

171-304: Tınaztepe-Konak
290: Tınaztepe-Bostanlı İskele
671: Şirinyer-F.Altay
277: Tınaztepe-Otogar
390: Tınaztepe-Bornova Metro
515: Evka 3 Metro-Tınaztepe
490: Üçyol-Tınaztepe

Üzerindeki toz perdesi ortadan kaldırıldığında ışıltısını tüm Türkiye’ye rahatlıkla gösterebilecek kadar zengin bir yerleşim yeri olan Buca, İzmir’de alışılagelen popüler rotaların dışına çıkmak isteyenler için muhteşem bir alternatif.

  1. Mehmet Bucalı says:

    Buca Çoğunluğunda güzel bir yazı Ancak Gezmeden yazmışsınız. Çevik Bir için iddaaları gerçek gibi oraya yazmanız anlamsız olmuş. Buca’da çoğu mekanlar değişti.

  2. Mehmet buca'lı says:

    Buca Çoğunluğunda güzel bir Yazı. Çevik Bir için iddaaları gerçek gibi oraya yazmanız anlamsız olmuş.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like