Macaristan‘ın başkenti Budapeşte, Tuna (Danube) Nehri’nin ikiye ayırdığı Buda (Budin) ve Pest (Peşte) şehirlerinden oluşuyor. Avrupa‘nın en etkileyici şehirlerinden biri olan Budapeşte, tarih boyunca farklı benzetmelerle anılmış. Tuna’nın İncisi, Tuna’nın Kraliçesi, Avrupa’nın Kalbi, Özgürlüğün Başkenti ve Doğunun Paris’i gibi benzetmeler, kentin sokaklarında dolaşırken gözünüzün önünde canlanıyor.
Türk vatandaşlarının en çok ilgi gösterdiği yurt dışı paket turlarından Orta Avrupa turlarında Avusturya‘nın başkenti Viyana, Çekya‘nın başkenti Prag ile birlikte programa dahil edilen Budapeşte bana göre insanı, mimarisi, yemekleri, doğası ile en ‘sıcak’ yaklaşıma sahip olan kentlerden. Düzenli cadde ve sokakları, hoş mekanları, güleryüzlü insanları, ekonomik seyahat imkanı sunan fiyatları ve birbirinden güzel manzaraya sahip olan noktaları ile Budapeşte, Avrupa’da gezilecek yerler arasında ilk sıralara konulması gereken bir kent.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1526 yılında fethedilen Budin ve Peşte, 150 yıllık Osmanlı hakimiyetinden sonra 1686 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun elinden çıkarak yeniden Avrupalılaşma sürecine girdi. Günümüzde Osmanlı dönemine ait az sayıdaki esere karşılık, şehrin farklı noktalarında her biri mimarlık şaheseri olarak kabul edilen görkemli yapılarla karşılaşmak mümkün.
Toplu ulaşım sisteminin şehrin dört bir yanında başarı ile kurgulanması, Budapeşte’yi keşfetmek isteyenler için büyük bir avantaj sağlıyor. Otobüs, metro, tramvay hemen hemen şehrin her noktasına gidiyor. Peşte tarafının düz ayak olması sebebiyle zorlandığınız en son ana kadar yürümeniz tavsiyem. Yürürken, her adımda başka bir yapıya hayranlık duyuyorsunuz. Bu yüzden özellikle yürümeyi sevenler için cennet olarak nitelendirebilirim Budapeşte’yi.
4 gün doyasıya kaldığım Budapeşte seyahatimde şehrin en hareketli yerlerinden birinde konaklamam sebebiyle toplu ulaşıma çok ihtiyacım kalmadı. Bazen günlük 20 km sınırını aşarak yürümeyi abartsam da bir şehri tanımanın en güzel yanı yürümek. Budapeşte şehir merkezinde gezdiğim, hayran kaldığım yerleri not ettim.
Budapeşte Gezilecek Yerler
1. Elisabeth (Erzsébet) Köprüsü
Tuna’nın Budapeşte boyunca uzandığı en dar noktasında kurulu olan Elisabet Köprüsü, yalnızca 290 metre uzunluğunda. İsmini Bavyera Kraliçesi ve Avusturya-Macaristan İmparatoriçesi Elisabeth’ten alan köprü, şehirde inşa edilen üçüncü köprü köprü. İlk kez 1903 yılında inşa edilen köprü II. Dünya Savaşı’nda yaşanan saldırı sırasında yıkılarak tarihe gömüldü. 1964 yılında yeniden inşa edilen köprü, orijinal halinden oldukça farklı. Bu köprüyü kullanarak Pest tarafından Buda’ya geçmek ve Gellert Tepesi’nin çevresindeki parkta soluklanmak mümkün.
2. Citadella
Gellert Tepesi üzerinde askeri bir istihkam merkezi olan Citadella, Budapeşte’nin en eski ve tarihi bölgelerinden biri. Gellert Tepesi’nin üzerine kurulan kale ve çevresi, şehrin en stratejik noktalarından birini oluşturuyor. 1851 yılında inşa edilen kale, şehrin savunma stratejisi için kullanılmış uzunca bir dönem. Günümüzde hoş manzarası ile çok sayıda ziyaretçi ağırlayan Citadella çevresinde hediyelik eşya satan standlardan güzel hediyelikler alabilirsiniz. Citadella’nın uç noktasında 1947 yılına tarihlenen Özgürlük Anıtı bulunuyor. Sovyet güçlerinin Nazi işgaline son vermesinin simgesi olan anıt da görülmeye değer.
3. Gellert Tepesi
Deniz seviyesinden 235 metre yükseklikte bulunan Gellert Tepesi, Budapeşte’ye gelen herkesin mutlaka uğraması gereken bir nokta. Muhteşem Tuna Nehri manzarası ile günün her saati ziyaretçi patlaması yaşayan tepe, özellikle şehrin ışıklarının yanmaya başladığı akşamüstü saatlerinde görsel şölen yaşatıyor. Tuna’nın ikiye ayırdığı şehri anlamak, kuş bakışı seyretmek ve doyumsuz manzaraya karşı keyif yapmak için tepeye mutlaka en az bir saat zaman ayırın. Tepe, ismini 1046 yılında yaşanan Pagan İsyanı’nda bir varilin içine konularak aşağıya yuvarlanarak öldürülen Aziz Gellert’ten alıyor. Aziz Gellert Macarları Hristiyanlıkla tanıştıran isim. Geçmişte üzüm bağları ile kaplı bölge, günümüzde büyük bahçeli muhteşem ev ve villaların olduğu, gelir düzeyi yüksek kişilerin oturduğu bir konumda.
4. Buda Kalesi (Budavári Palota)
İlk bölümü 1265 yılında tamamlanan Buda Kalesi, Kraliyet Sarayı olarak da isimlendiriliyor. Osmanlı Dönemi’nde Kızılhisar ya da Buda Kalesi olarak da bilinen kale, Tuna Nehri’nin kıyısında görkemli bir manzaraya sahip. İçerisinde Tarih Müzesi, Ulusal Galeri ve Szechenyi Kütüphanesi’nin yer aldığı yapı, Budapeşte manzarasını izlemek için mutlaka uğranılması gereken yerlerden.
5. Buda Kalesi Füniküleri (Budapest Sikló)
Zincir Köprü’nün (Aslanlı Köprü) Buda tarafındaki bağlantı noktası olan Adam Clark Meydanı’ndan Buda Kalesi’ne ulaşımı sağlayan Buda Kalesi Füniküleri, 1870 yılından beri hizmet veriyor. 1983 yılında orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilen hat oldukça dik olan bir rampayı kolaylıkla aşmak için en kolay ulaşım aracı. Aynı zamanda füniküler üzerinde yolculuk ederken Tuna Nehri üzerinden kentin Pest tarafına bakmak mümkün. Gidiş-dönüş bilet alınacağı gibi tek yön bilet alıp dönüşü merdivenlerden yürüyerek inmek de mümkün.
6. Zincir Köprü (Széchenyi Lánchíd)
Macaristan’da Tuna Nehri üzerine inşa edilen ilk kalıcı köprü unvanını taşıyan Zincir Köprü, estetik özellikleri ile de şehre gelenlerin üzerinden yürüdüğü, adım adım fotoğraf çektiği bir çekim noktası. 1849 yılında açılan köprü, dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Istvan Szechenyi ismini taşıyor. Ancak Zincir ve üzerindeki aslanlardan dolayı Aslanlı köprü gibi isimlerle de anılıyor. Macaristan’ın Batı dünyası ile entegrasyonunu sağladığına inanılan köprünün üzerindeki mühendislik izleri, modern bilim ve teknikle birlikte ülkede ulusal bir uyanışın sembolüne dönüştü. Köprünün başında nöbet bekleyen aslan figürleri fotoğraf karelerinde köprünün en çok yer alan parçaları.
7. Balıkçılar Tabyası (Fisherman’s Bastion)
Balıkçılar Burcu, Balıkçılar Tabyası gibi isimlerle de anılan Fisherman’s Bastion, Budapeşte’de en çok ziyaret edilen ve manzarasıyla ünlü yerlerden biri. Macar devletinin 1000. kuruluş yıldönümü anısına inşa edilen Balıkçı Tabyası, 1902 yılında tamamlandı. Orijinal ismi Halászbástya olan tabyada Macaristan’ı kuran 7 kavmi simgeleyen 7 kule bulunuyor. İçerisinde Matthias Kilisesi ile birlikte birkaç meydan ve simgesel yapıyı bulunduran tabyanın surları, günün her saati ziyaretçi ve sokak müzisyenleri ile dolup taşıyor.
8. Vaci Caddesi (Váci utca)
Budapeşte’nin turistik merkezi olan Vaci Caddesi, Büyük Market’ten başlayıp Vörösmarty Meydanı’na kadar uzayan bir bölümden oluşuyor. Cadde boyunca ünlü markalara ait mağazalar, kafe ve restoranlar, iş merkezleri ve fast food restoranları sıralanıyor. Orta Avrupa’nın en ünlü caddeleri arasında sayılan Vaci Utca, şehre gelen her ziyaretçinin en az bir defa uğradığı bir yer. Her türlü alışveriş ve yeme-içme ihtiyacı için bu caddeye gelebilirsiniz. Cadde üzerinde bulunan Burger King, hem ücretsiz internet hem de uygun fiyatlı menüleriyle bizim birkaç defa oturduğumuz bir yer oldu.
9. Vörösmarty Mihály Meydanı
Budapeşte’nin en hareketli alışveriş caddesi Vaci Utca’nın başlangıç noktasını oluşturan Vörösmarty Mihaly Meydanı, yabancı ülke temsilcilikleri, iş merkezleri ve pırıl pırıl etkileyici mekanları ile önemli bir buluşma noktası. Özellikle akşam saatleri yoğunlaşan kalabalıkta yemek yemek için oturacak yer bulma sorunu baş gösteriyor. Sokak müzisyenleri, bisiklet taksiler ve sokak satıcıları meydanın birçok noktasında karşınıza çıkıyor. Meydana ismini veren Vörösmarty, ülkenin en önemli oyun yazarı ve şairlerinden. Çevredeki mekanlarda fiyatların biraz pahalı olduğunu söylemek gerek.
10. Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar (Cipők a Duna-parton)
Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar, şehrin en hüzünlü yerlerinden biri. Burası, 1941-1945 yılları arasında Avrupa’nın farklı yerlerinde yaşanan Nazi Soykırımı’nın kurbanı olan Yahudiler anısına yaptırılan anıtlardan biri. II. Dünya Savaşı sonrasında Oklu Haç Partisi’nin izlediği politikalar nedeniyle ölen Yahudiler için hazırlanan tunç ayakkabılar, 2005 yılından bu yana Tuna Nehri’nin batı yakasında ziyarete açık. Tasarımı yapan kişiler arasında bir Türk’ün bulunuyor olması güzel bir tesadüf. Heykeltıraş Gyula Pauker ve Yönetmen Can Togay’ın imzasını taşıyan ayakkabılar, hüzünlü anlara sahne oluyor ister istemez.
11. Budapeşte Merkez Hali (Great Market Hall)
Şehirde en çok eğlendiğim ve heyecanla dolaştığım noktalardan biri Budapeşte Merkez Hali oldu. Türkçe’ye bu şekilde çevrilen binanın İngilizce’deki karşılığı Great Market Hall, orijinal ismi ise Nagyvásárcsarnok. Domuz ve et ürünü satan kasaplar, meyve ve sebzeciler, balıkçılar, fast-food ve ev yemeği sunan restoranlar, süpermarketler tarihi binanın içerisinde görebilecekleriniz arasında. Zemin altı, giriş katı ve zemin üstü olmak üzere 3 kattan oluşan bina 10 bin metrekare kapalı alana sahip. Bina, 1897 yılında inşa edildikten sonra yakın geçmişte yaşadığı yangın ve tahribat nedeniyle zaman zaman yenilenerek son halini aldı. Benim gibi kokuya ve bazı yiyeceklere hassasiyetiniz varsa burnunuzu kapatarak gezmeye hazırlıklı olmalısınız. Ayrıca Budapeşte’de görebileceğiniz en ucuz hediyelikleri binanın zemin altı bölümündeki 3 adet dükkanda görebilirsiniz. Vaci Utca’da 25 TL’ye satılan magnetler bu dükkanlarda 2.5 TL gibi bir fiyatla satılıyor.
12. Kahramanlar Meydanı (Hősök tere)
Kentin en önemli meydanı olan Kahramanlar Meydanı’nın orijinal ismi Hősök tere. Macaristan’ın kurucu olan 7 kavmi simgeleyen 7 heykelin yer aldığı meydan, devletin kuruluşunun 1000. yılı şerefine 1896 yılında tamamlanarak hizmete girdi. Her iki yanında Güzel Sanatlar Müzesi ve Ulusal Sanat Sarayı’nın bulunduğu meydan, en önemli çekim merkezleri arasında. Şehrin bürokrasi caddesi olarak da bilinen Andrassy Caddesi bu meydandan başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin de bulunduğu cadde aynı zamanda Macaristan’ın ilk metro hattının geçtiği güzergaha sahip.
13. Varoşliget (Városligeti-tó)
Budapeşte’nin Şehir Parkı olan Varoşliget, 302 dönümlük geniş bir alan üzerinde kurulu. Kahramanlar Meydanı’nın arkasındaki köprüden girilen Şehir Parkı içerisinde gölet, hayvanat ve botanik bahçesi, sirk, lunapark, termal banyo ve yüzme havuzu, ulaşım müzesini barındırıyor. Gölet üzerinde deniz bisikleti ve kanolarla dolaşmak mümkün. Gölet çevresindeki kafeler uygun fiyata oldukça kaliteli hizmet veriyor. Aniden bastıran sağanak yağmura rağmen deniz bisikleti ile gölet üzerinde keyifli bir tur yapıp Budapeşte’nin keyfini çıkarmayı başardık. Kahramanlar Meydanı ziyaretini gölet turu ile taçlandırmanızı kesinlikle öneririm.
Budapest Card Alın
Avrupa’nın en güzel şehirleri arasında bulunan Budapeşte’de nereler gezilir diye soranlar için yukarıda yazdığım tüm noktalar mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Şehirde en az 3 gece konaklayarak bu yerlerin her birini rahat rahat gezip, görebilirsiniz. Ancak sıkıştırılmış programda daha hızlı bir rota yapmak için toplu ulaşımı kullanmak çözüm olabilir.
Budapest Card, bu anlamda en işlevsel kart. Toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanabileceğiniz bu kartla, 12 müze arasından birine ücretsiz giriş, St. Lukacs Thermal Baths ücretsiz girişi, 2 ücretsiz rehberli yürüyüş turu, indirimli alışveriş imkanı sağlanıyor. 24-48 ve 72 saatlik kartlar ilk kullandığınız andan itibaren belirtilen süre kadar geçerli. 24 saatlik kart 17€, 48 saatlik kart 27€, 72 saatlik kart ise 33€. Ben kentte bulunduğum süre boyunca 72 saatlik kartı kullandım. Özellikle toplu ulaşımda sınırsız biniş hakkı kartı aldığıma değdi.
Ayrıca başta kentle ilgili olmak üzere seyahatiniz ve gezeceğiniz yerlerle ilgili aklınıza ne gelirse Budapest Festival and Tourism Center, çalışanlarına sorabilirsiniz. ‘Bratislava’ya trenle mi otobüsle mi gidelim’ sorumuza bile içtenlikle yanıt verip yardımcı oldular. Merkezi noktalarda kioskları bulunan turizm danışma merkezinin 2 farklı yerde bulunan ofisi de mesai saatleri içerisinde hizmet veriyor.
Avrupa’yı merak eden, nereden başlayacağına karar vermeyenler için en ekonomik rotalardan biri Budapeşte bence. Hem diğer Avrupa ülkeleri ve şehirlerine yakın hem de şehirde yapılacak onlarca aktivite var. Tuna’nın İncisi Budapeşte’yi görmek için harekete geçin!
Budapeste harika. Biz de gecen hafta tekrar gittik. Bu sefer degisiklik olsun bos bos gezmemek icin oradan turk rehber arkadaslari ayarladik. Gezdigin yeri bilenden dinlemek cok cok farkliymis. Giden herkese tavsiye ederim cocuklari. Sehir hem ucuz hem de sakin.
Bu şehre bayılıyorum. Eline sağlık.