Cibali, Fener ve Balat Gezilecek Yerler

Fener-Gezilecek-Yerler

Osmanlı dönemi İstanbul’u, farklı ırktan ve kültürden insanların bir araya geldiği bir mozaik yapıya sahipti. Birçok farklı etnik kökenden gelen, farklı dinlere inanan insanların bir arada yüzyıllar boyu yaşamış olması; elbette şahane bir tarihsel olgu.

Geçmişteki bu çok kültürlü ve hoşgörülü yaşamın izlerini sürebileceğimiz en doğru yer İstanbul’un Cibali, Fener ve Balat semtleri. Öyle bir yer hayal edin ki; içinde sinagog, kilise ve camiler birbirine yalnızca birkaç yüz metre mesafede olsun. Hatta bu üç ayrı semavi dinin bile kendi içinde ayrılmış olduğu mezheplerin birer simgesi olsun. İşte bu yazıda konu alacağımız üç semt, tüm bu eşsiz özelliklere sahip. Tarih kokan sokaklarda her birinin yaşayan birer kanıtını görmek halen mümkün.

Fener-Gezilecek-Yerler

Cibali Gezilecek Yerler

Cibali semti, Fener-Balat semtlerine açılan bir kapı gibi. Eminönü tarafından, Eyüp istikametine seyrederken; Atatürk Köprüsü’nün altından geçer geçmez kendinizi Cibali semtinin simge yapısı olan Kadir Has Üniversitesi’nin önünde bulursunuz.

Cibali-Gezilecek-Yerler
Nev-i Kafe

1. Kadir Has Üniversitesi (Eski Tütün Fabrikası)

Fener ve Balat semtlerine yapılan yürüyüş turları, genelde Kadir Has Üniversitesi önünden başlar. Geçmişin Cibali Tütün Fabrikası olan bu bina, yıllarca semtin kadınlarının istihdam edildiği bir yer oldu. 1997 yılında üniversiteye çevrilen yapı, çevresinde çok pozitif etki yarattı ve semte kültürel anlamda çok şey kattı.

2. Orhan Kemal Evi

Cibali Semti’nde ünlü Türk yazarı Orhan Kemal’in yaşayıp, romanlarını yazdığı ev dışarıdan görülebilir. Orhan Kemal, romanlarına bu işçi semtindeki ekmek kavgasını konu ederek, semtin yapısından örnekler verdi.

3. Cibali Kapı ve Cibali Karakolu

Cibali Kapı, İstanbul’u çevreleyen surlara Haliç yönünden açılan kapılardan biri. Uzun yıllar hizmet veren bitişiğindeki karakol binası ise “Cibali Karakolu” isimli tiyatro oyununa konu oldu.

4. Sur Kapısı ve Nev-i Kafe

Cibali-Sur-Kapisi
Cibali Sur Kapısı

Yine Suriçi’ne açılan kapılardan biri olan Sur Kapısı ve bitişiğindeki Yeniçeri Karakolu Cibali’de ziyaret edilecek noktalarından biri. Geçmişin karakol binası, günümüzde Nev-i Kafe adlı nev-i şahsına münhasır bir dekorasyona sahip kafeye ev sahipliği yapıyor.

Fener Gezilecek Yerler

Fener Semti, Osmanlı’nın İstanbul’u fethettiği 1453 yılından sonra şehri terk etmemiş olan Rum ailelerin yaşadığı semtti. Bizans’ın en nüfuzlu ve soylu ailelerinden bazıları, fetihten sonra kendilerine bu semti mesken tutarak enfes konaklar inşa ettiler. Fener Rum Patrikhanesi’nin de buraya taşınması ve Fener Rum Erkek Lisesi’nin faaliyete girmesi ile semt altın dönemini yaşadı.

1. Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi

Aya-Yorgi-Kilisesi-Istanbul
Aya Yorgi Kilisesi

Fener Rum Patrikhanesi, tüm Ortodoks Dünyası’nın onursal merkezi. Patrikhane kompleksine adım attığınızda önce güzel bir avlu, sonrasında ise merkezdeki Aya Yorgi Kilisesi göze çarpıyor. Aya Yorgi Kilisesi muhteşem altın varaklı altarı ve yüzyıllara dayanan geçmişi ile göz kamaştırıyor.

2. Fener Rum Erkek Lisesi

Fener-Rum-Erkek-Kilisesi
Fener Rum Erkek Lisesi

Kırmızı Lise olarak da bilinen Fener Rum Erkek Lisesi, semtin sırtlarında adeta bir kale gibi yükselen ve semte karakter kazandıran bir bina. Osmanlı döneminde teolojik eğitim verilen ve Patrikhane’ye din adamı yetiştiren bu kurum, günümüzde MEB’e bağlı özel statüde bir okuldur. Şehirde Rum nüfusu çok azaldığından okulun 40-50 kadar öğrencisi kaldı.

3. Moğolların Meryem’i Kilisesi

Moğolların Meryem’i Kilisesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından bir fermanla her daim Kilise olarak kalması garanti edilmiş tek bina. Bu sebeple Bizans dönemi Kiliseleri birer birer camiye çevrilirken, bu güzide tarihi mekân, işlevini kesintisiz sürdürdü. Bizans döneminden beri var olup da Rum cemaate ait kalan tek kilise. Halk tarafından çektiği çile sebebiyle azize olarak kabul edilen, talihsiz bir Bizans Prensesine adandı.

Balat Gezilecek Yerler

Balat Semti, Cibali-Fener-Balat üçgeninde en popüler semt. Son dönemlerde açılan kafeler ve restoranlar ile canlanarak hak ettiği değeri bir nebze de olsa kazandı. Osmanlı İstanbul’unda bir Musevi yerleşkesi olan semt, kültürel açıdan çok zengin.

Balat sınırları içerisinde bir Bulgar Kilisesi, bir Ermeni Kilisesi, sinagoglar ve Mimar Sinan’ın inşa ettiği Ferruh Kethüda Camii bulunur. Bu kozmopolit yapısı sebebiyle, İstanbul’da Gezilecek Tarihi Yerler içinde özel bir yere sahip.

1. Merdivenli Yokuş Sokak

Balat-Gezilecek-Yerler
Merdivenli Yokuş

Merdivenli Yokuş Sokak, Balat’ın meşhur renkli ve cumbalı evlerinin arz-ı endam ettiği sokak olarak biliniyor. Dik bir yokuşta sıralanmış tarihi evlerden oluşuyor ve bir film setini andırıyor. Balat semtine gelenlerin büyük bir kısmı, tam da bu sokakta çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor.

2. Balat Çarşısı ve Agora Meyhanesi

Balat Çarşısı, İstanbul’un geçmişinde kalan mahalle kültürünü en güzel yansıtan yer. Leziz esnaf lokantaları, köfteciler ve tarihi İstanbul esnafı burada. Geçmişin Musevi esnafları ve ustaları tek tük de kalmış olsa halen varlığını koruyor. Çarşı içinde şarkılara konu olmuş Agora Meyhanesi de bulunuyor.

3. Ahrida Sinagogu

Ahrida Sinagogu, ağırlıkla Musevilerin yaşamış olduğu bu semtin en önemli tarihi yapısı. Özenerek dekore edilmiş yapı, inşa edildiği dönemin en güzel işçiliğini yansıtıyor. Sinagogu ünlü yapan öğelerden biri, Nuh’un Gemisi’nin pruvasını andıran vaiz kürsüsü. Ancak ne yazık ki sinagogları günübirlik turlarda ziyaret etmek mümkün değil. 2003’teki olaylardan sonra, sinagoglara giriş özel izne tabi oldu.

4. Surp Hreşdagabed Ermeni Kilisesi

İstanbul’un Rum, Musevi cemaati gibi, Ermeni cemaati de burada varlık gösterip ve renkli mozaikte kendine bir yer edindi. Semavi dinlerin hepsinde var olan Baş Meleklere adanmış olan Surp Hreşdahabed Ermeni Kilisesi, büyük bir yangından dolayı tamamen kül olduktan sonra Sultan II. Mahmud tarafından yeniden yaptırıldı.

Balat-Fener-Gezilecek-Yerler
Balat’ın renkli evleri

5. Bulgar Kilisesi

Fener ile Balat semtlerinin kesiştiği alanda bulunan Bulgar Kilisesi, Geç Osmanlı döneminde kendi cemaatini kurmak isteyen Bulgarlar tarafından inşa edildi. Tamamen çelikten oluşan bu yapı, Avusturya’da bir fabrikada inşa edilip İstanbul’a getirilip burada birleştirildi. Oldukça şık bir görünüme sahip olan kilise, uzun yıllar süren bir tadilattan henüz çıktı. Işıl Işıl görüntüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.

Fener ve Balat semtleri ve çevresi tüm bu saydığım unsurlardan dolayı özel bir bölge. Bu bölgenin konuya hâkim bir tur rehberi ile gezilmesi tavsiye ediliyor. Bu satırları kaleme alan Serhat Engül ile Fener Balat Turu yapabilir ve bu kendine has semtlerin sırlarını keşfedebilirsiniz.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like