Oya Yıldız, sigortacılık sektöründe çalışan, fotoğraf ve seyahat tutkusuna sahip biri. ‘Yeter ki iste, her yakın sana’ anlayışıyla hareket eden Yıldız, her seyahatin kendisi için bir okul anlamı taşıdığını, ders gibi eğitici olduğunu söylüyor.
Beyaz yakalıların dünyasında sıkı bir kariyer sahibi olan Oya Yıldız, sigortacılık sektöründe çalışıyor. Dil öğrenmek amacıyla İngiltere’ye giden ve 40 gün ülkede zaman geçiren Yıldız bu seyahatle birlikte keşfetmenin tadına varmaya başlamış. İlk maaşıyla kendine fotoğraf makinesi alan Yıldız, aynı zamanda fotoğraf öncelikli seyahatler gerçekleştiriyor. Birçok insanın hayalini kurduğu Kuzey Işıkları’nı görmek için Norveç’e giden, Fas’ın mavi şehri Chefchaouen’de muhteşem fotoğraf karelerine imza atan Yıldız’ın seyahat anlayışı ‘Yeter ki iste, her yer yakın sana.’Oya Yıldız deneyimlerini benimlegez.com web sitesinde paylaşıyor.
Seni çok kısa tanımak istesek?
İstanbul doğumluyum ve tüm okul ve çalışma yaşamım yine aynı şehirde geçti. İstanbul Üniversitesi Sigortacılık Bölümü mezunuyum ve 25 yıldır sigortacılık yapıyorum. İlk maaşımı fotoğraf makinasına yatırdım, tüm bayram ve senelik izinlerimi gezerek geçirdim. Sıkı ve kariyer sahibi bir beyaz yakalı idim, ancak son 3-4 yıldır daha esnek bir çalışma ortamı yaratarak seyahatlerimi daha özgürce yapabiliyorum. Bekarım ve yay burcuyum.
Seyahat tutkusu hobiden daha öteye nasıl geçti?
Benim dönüm noktam tek başıma eğitim amaçlı gittiğim İngiltere seyahatimdir. Yaklaşık 40 gün Brighton’da kaldım ve her fırsatta İngiltere’nin farklı bölgelerini gezdim. Döndükten sonra ise yine tek başıma bir haftalık Tunus seyahatimi gerçekleştirdim. Pasaport sanırım insanı yoldan çıkartmaya yetiyor. Sonrasında ise hem yurt içi hem yurt dışı seyahatler süreklilik arz etmeye başladı. Seyahat, neredeyse 1998 yılından beri hayatımın bir parçası oldu.
Deneyimlerini Benimle Gez ismiyle paylaşıyorsun, bu isim nereden çıktı?
Aslında 2007’deki ilk Facebook hesabımla birlikte seyahat fotoğraflarımı kısa notlarla paylaşıyordum, çok da ilgi görüyordu. Yurtdışına henüz çıkmamış bir sürü insana teşvik oldu bir anlamda. Sonrasında 2012 yılında wordpress uzantılı kendi adımı taşıyan bir blogla farklı bir boyuta taşıdım fotoğraflarımı. Ama bu da yetmedi, markalaşmak gerekiyordu, tam da isim arayışına başlamalıyım diye düşünüyordum ki aklıma gelen ilk isim ”benimle gez” oldu. Nisan 2014’den bu yana BenimleGez.com bloğumda düzenli paylaşımlar yapıyorum. İnsanları yıllardır fotoğraflarımla gezdiriyordum zaten, şimdi ise buna yazılar deneyimler hikayeler eklendi. İnsanları yazı ve fotoğraflarımla gezdirmeye, gezmeleri için cesaretlendirmeye çalışıyorum.
Benimlegez.com bloguna girenleri neler bekliyor?
Türkiye’nin ve dünyanın popüler ve olmayan yerlerini deneyimlerimle gezi rehberi kıvamında anlatıyorum. Fotoğrafçı kimliğimden dolayı blogda bir de fotoğraf kategorisine yer verdim, meraklılarına fotoğraf çekimi tüyoları veriyorum. Ucundan azıcık yemek ve ekonomik seyahatin ipuçlarına yer veriyorum. En önemlisi; tüm bu deneyimler şahsen yaşadıklarımın kaleme alınması ve tüm fotoğraf ve videoların yine benim tarafımdan çekilmiş olması.
[button color=”” size=”” type=”square” target=”” link=””]
EN’LERİ & İLK’LERİ
En sevdiği yurt içi destinasyon : Urfa’nın eski sokakları ve hanları
En sevdiği yurt dışı destinasyon: Nepal
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Arjantin
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: İngiltere ve İskoçya; dil eğitimi için gitmiştim ama gezmek dilin önüne geçti
En son seyahat ettiği yer: Pamukkale
[/button]
Genellikle yalnız mı seyahat ediyorsun?
Çoğunlukla 2-3 kişilik arkadaş grubumla seyahat ediyorum ama yalnız gittiğim seyahatler de oluyor. İnsan arada bir başına uzaklaşmak istiyor.
Başarılı fotoğraflara imza atıyorsun, biraz da fotoğraftan söz etmeni istesem?
İlk maaşımla fotoğraf makinası aldığımı söylemiştim. Ama o zamanlar digital makina yoktu, filmli makina vardı. En büyük heyecan 36 pozluk filmlerden kaçının çıkacağını sabırsızlıkla beklemekti benim için. Arkasından 2000’li yılların başında 2-3 megapikselli digitale geçtim, ancak evime 2007 senesinde giren hırsız bu makinayı çalınca ben de Pentax yarı profesyonel fotoğraf makinası alarak bu hobiyi eğitimle desteklemek ve daha güzel fotoğraflar çekmek istedim. O gün bugün fotoğraf makinam hep profesyonel oldu. Blogdan önce fotoğraf için geziyordum sonrasında ise durum değişti, hem fotoğraf çekiyorum hem keşfediyorum. Fotoğraf ve seyahat benim için iki büyük tutku. Yılda bir kaç kez fotoğraf öncelikli seyahatler yapıyorum, mesela geçtiğimiz kış Norveç’e kuzey ışıklarını görmeye ve fotoğraf çekmeye gittim. Yine geçen temmuz ayında Fas’ın mavi şehri Chefchaouen’e mavi sokakları çekmek için gittim. Bazen saatlerce tek bir fotoğrafın peşinde koşmak gerekiyor, normalde sabırsız biriyimdir ama konu fotoğraf olunca büyük bir sabırla bekleyebiliyorum.
Son olarak söylemek istedikleriniz?
Benim felsefem “Yeter ki iste, her yakın sana”… İnsanlar bir şeyi çok isterse ne yapar yapar onu başarır, oraya gider ya da amacına kavuşur. Gezme ve keşfetme duygusu insana verilmiş muhteşem bir duygu. Nerden başlayayım, nasıl gezeyim, çok param yok ki, bir başıma olur mu ki gibi serzenişleri artık eyleme dökmek gerekir. Dünyayı gezdikçe, yeni şeyler öğrendikçe yaşam anlam kazanıyor. Her seyahat bir okul, bir ders gibi eğitici.