Belçika‘nın başkenti Brüksel, yüzyıllardır değişmeyen şehir dokusuyla Avrupa‘nın en düzenli kentlerinden. Kaç yıl ara verirseniz verin Brüksel’e yeniden gittiğinizde bıraktığınız her şeyin yerli yerinde durduğunu fark edebilirsiniz.
Brüksel ile ilgili ilk izlenim kentin genelinin gri bir görünümden oluştuğunu hissettirse de Brüksel, Avrupa’nın en düzenli ve en bakımlı yeşil alanlarına sahip şehirlerinden. Şehrin merkezi noktalarında yer alan ve kentte yaşayanların kaçış noktasına dönüşen parklar, bakımlı görünümleri, heykel ve çeşmelerinin yanı sıra sık ağaç dokusu ve muhteşem peyzaj düzeni ile birer sanat eseri tadında.
En Güzel Brüksel Parkları
1. Cinquantenaire Parkı
Cinquantenaire Parkı, Brüksel’in Avrupa Bölgesi (European District) ile Tervuren Caddesi arasında yer alıyor. Büyüklüğü ile Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Central Park’a benzetilen Cinquantenaire Parkı, kentin en düzenli ve bakımlı yeşil alan dokusuna sahip noktalarından. Park girişinde yer alan 3 kemerli yapı Silahlı Kuvvetler ve Askeri Tarih Kraliyet Müzesi de barındıran yapılar topluluğunun bir parçası.
2. Bois de la Cambre
Brüksel’in en büyük parklarından Bois de la Cambre, şehrin ortasında doğayla baş başa kalınabilecek kaçış rotalarından. Brüksel’de yaşayanların her fırsatta soluk almaya, spor yapmaya ve piknik yapmaya geldiği parkın ortasında büyük bir göl var. Göl üzerinde her gün 12.00-23.00 saatleri arasında hizmet veren Chalet Robinson Restaurant, Brüksel’in en havalı yeme-içme mekanlarından. Restorana yalnızca tekneyle ulaşılıyor.
3. Abbaye de la Cambre
Tarihi bir manastırın yanı başında yer alan Abbaye de la Cambre Parkı, Brüksel’de zaman yolculuğu hissi yaşatan atmosfere sahip. Fransız bahçeleriyle donanan parkın bitişiğinde Ulusal Coğrafya Enstitüsü binası bulunuyor.
4. Royal Park
Brüksel Kraliyet Sarayı ve Federal Parlamento tarafından çevrilen Royal Park (Kraliyet Parkı), kentin merkezindeki en büyük yeşil alanlardan. Günün her saati onlarca kişinin yürüyüş ve koşu yaptığı parkta Japon ve Amerikan ağaçlarıyla bezeli bir peyzaj düzen var. Kentin göbeğinde dikdörtgen geometrik şekliyle dikkat çeken parkın içerisinde düzenli yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve çok sayıda ağaç bulunuyor.
5. Laeken Park
Laeken Park, 1865-1909 arasında hükümdarlık yapan Belçika’nın ikinci kralı II. Leopold döneminde inşa edilen ve Laeken Kraliyet Ailesi’ne ev sahipliği yapan park. İngiliz tarzındaki park 186 hektar genişliğiyle kent merkezinin soluk aldığı merkezlerden. Yılda bir kez yalnızca nisan ayında ziyarete açılan Kraliyet Seraları parkta görülmesi gereken yerlerden. Laeken Şatosu, tüm ihtişamıyla park ziyaretçilerini karşılıyor.
Yurt dışında gördüğüm ilk yabancı şehir olan Brüksel, düzenli yapısı ve park, bahçe ve yeşil alan aşkıyla zihnimde unutulmaz anılara sahip. Kentteki düzen ve işleyen sistem, kendini yeşil alan ve parklarda da gösteriyor. Kentte yaşayan birçok insanın sosyalleşme merkezi olan Brüksel parkları sizin de Brüksel’le ilgili anılarınıza renk katacak eminim.
