Fas Hakkında İlginç Bilgiler

Arap tarihçileri ve coğrafyacılarının en uzak batı anlamındaki El-Mağrip el Aqşá olarak adlandırdığı Fas, Kuzey Afrika‘da Avrupa’ya olan yakın konumuyla Avrupalıların tatil için sıklıkla tercih ettiği bölge ülkelerinden.

Büyük bölümü çöllerle kaplı Fas, batıda Atlas Okyanusu, kuzeyde ise Akdeniz boyunca uzanan sahilleri, geleneksel yaşamla modern dünyayı bir araya getiren kendine has kültürü ile ziyaretçilerini her adımda şaşırtan onlarca farklılığa sahip.

Fas Hakkında Bilgiler

1. Krallıkla yönetiliyor

Fas Kralı VI. Muhammed

Resmi adı El-Memleket’ül-Mağribiyye olan Fas Krallığı, 1666’dan bu yana Hz. Ali’nin soyundan gelen Alaouite Hanedanı tarafından yönetiliyor. Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir uzunluktaki sürede, aynı hanedanın üyeleri tarafından yönetilen Fas’ın kralı 1999’dan bu yana VI. Muhammed.

Fas’ta krallık babadan oğula geçiyor. Kralın birden fazla erkek çocuğu varsa yeni kralın kim olacağına mevcut kral karar veriyor. Veliaht prens kralın yurt dışı seyahatlerine eşlik ediyor, babasının yanından ayrılmıyor.

2. Kralın 27 sarayı var

Bahia (Behiye) Sarayı

Fas Kralı’nın ülkenin farklı şehirlerinde 27 sarayı bulunuyor. Geleneksel mimari ile inşa edilen saraylar daha çok kralın tatilini geçirdiği, dinlendiği yapılar olarak kabul ediliyor. 27 saraydan yalnızca Marakeş’te bulunan Bahia (Behiye) Sarayı ziyarete açık.

Özel hayatına önem veren Fas Kralı, Behiye Sarayı’nı ülkenin görkemi ve zenginliğini merak eden ziyaretçilerin görebilmesi için ziyarete açmış. Saray 7 euro karşılığında ziyaret edilebiliyor.

3. Çocuklara aylık 40 euro destek

Fas’ta halkın krala derin bir sevgisi var. Kağıt üzerinde başbakanlık kurumu olmasına rağmen ülke yönetiminde başbakanın sözü çok da geçerli değil. Yerel yönetimlerde görevli olan bürokratların bile şehirlerle ilgili karar verme yetkilerinin sınırlı olduğu biliniyor.

Sosyal bir devlet görümünde olan Fas’ta soyun devamlılığı teşvik ediliyor. Çocuk sahibi olan ailelere her bir çocuk için aylık 40 euro destek ödemesi yapılıyor. 18 yaşına gelene dek yapılan yardımla çocukların eğitim ve günlük harcamalarına destek veriliyor.

4. İspanya, Fas’ın en büyük kiracısı

Avrupa Birliği ile Fas arasında 2007’de imzalanan Balıkçılık Ortaklığı Anlaşması ile Fas’ın Akdeniz ve Atlas Okyanusu kıyılarında Avrupalı balıkçıların serbest avlanmasının önü açılmış.

Bu anlaşmayla İspanya Fas kıyılarında en çok balık avı yapan ülkelerden birine dönüşmüş. İspanya’nın her yıl 45 milyon euroluk bir bütçe ile Fas kıyılarında balık avcılığı yaptığı biliniyor.

5. Fas dünyanın sonu olarak biliniyordu

Arap tarihçileri ve coğrafyacılarının en uzak batı anlamındaki El-Mağrip el Aqşá olarak adlandırdığı Fas, yakın tarihe kadar bilinen dünyanın en uzak bölgelerinden biri olarak adlandırılıyordu.

Coğrafi keşiflerin henüz gerçekleşmediği yıllarda Afrika’nın Orta Doğu’ya en uzak noktası olarak bilinen Fas, aynı zamanda Kuzey Afrika’nın Avrupa ile kesiştiği yer olarak stratejik önem taşıyor.

6. Fransız egemenliği

İspanya’nın Fas’ın kuzeyini işgal ettiği 1860’tan itibaren Avrupalı ülkeler arasında güç gösterisi alanı haline gelen Fas, 1912’de Fransa egemenliğine girdi.

Uzun süren bağımsızlık mücadelesinin başarıya ulaştığı 1956’ya kadar 44 yıl Fransız etkisi altında kalan ülkede her alanda Fransa izlerini görmek mümkün.

7. Fransızca eğitimi zorunlu

Fransa egemenliğinin yalnızca 44 yıl sürmesine rağmen Fas nüfusunun büyük bölümü Fransızca biliyor. İlkokul, lise ve üniversite Fransızca eğitimi veriliyor. Çocuklar Arapça ve Fransızca olmak üzere çift dille eğitim görüyor. Her iki dili de ana dili olarak konuşabiliyor.

8. Resmi diller

Fas’ın resmi dilleri Arapça ve Berber. Bu iki dilin yanı sıra Fransızca da hayatın her alanında hakim. Birçok kişi Fransızca ve Arapçanın birlikteliği ile oluşan yerel bir diyalekt oluşturmuş. Fransızların zaman zaman şaşırdığı bu diyalekte şarkılarda, televizyonlarda ve sokaklarda rastlamak mümkün.

Berber dili ise Fas, Tunus, Libya, Mısır, Mali ve Nijer’deki Berber toplulukları tarafından konuşuluyor. Sahra Çölü’nün kuzey bölgelerinde yaşayan Berberlerin Fas’ta konuştuğu dile Amazigh deniyor. Kendine has bir alfabesi olan bu dilin karakterleri Mısır hiyeroglifi ile Antik Yunancayı andırıyor.

9. Jacques Chirac Marakeş’te yaşıyor

Fransa’da en uzun süre görev alan cumhurbaşkanlarından Jacques Chirac, Fas’ın dünyaca ünlü turizm merkezi Marakeş’te yaşıyor.

Paris Belediye Başkanlığı sırasında 28 hayali danışmana maaş ödemekle suçlandığı davadan dolayı hüküm giyen ilk Fransa Cumhurbaşkanı unvanını taşıyan Chirac, yolsuzluk davasının ardından ülkedeki tepkiler üzerine Marakeş’e yerleşmiş.

10. İlginç taksi kültürü

Fas’ta taksi sistemi iki farklı şekilde işliyor. Üzerinde ‘petit taxi’ yazan ve genellikle kırmızı renkli olan (Kazablanka, Fes: Kırmızı, Marakeş: Bej, Chefchaouen: Mavi) taksiler küçük taksi olarak geçiyor. Bu taksilere en fazla 3 yolcu binebiliyor.

Fas yasalarına göre bu taksilerin yolcu sigortası şoför hariç 3 kişiyi kapsadığından 3 yolcudan fazla alınması yasak. Petit taxide ön koltuğa bir, arka koltuğa ise iki yolcu oturabiliyor.

Petit taxiler dışındaki standart taksilere ise 4 yolcu binebiliyor. Taksiler aynı güzergah üzerinde farklı yolcuları araca alıp bu yolculardan ayrıca ücret alabiliyor.

11. Kazablanka en büyük şehir

Kazablanka

Afrika’nın en büyük yüzölçümüne sahip ülkelerinden (447,000 km²), 36 milyon nüfusa sahip olan Fas’ın başkenti Rabat. Kazablanka 3,5 milyonluk nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehri.

Fes 1 milyon 100 bin, turizm merkezi Marakeş 1 milyon, Tanca 950 bin, Rabat ise 600 bin nüfusa sahip.

12. Osmanlı eseri yok

Fes (Fez) şehri

İspanyollar Endülüs Bölgesi’ni 1492’de Araplardan aldıktan sonra Kuzey Afrika’ya geçip Faslılara karşı büyük bir harekata başladı. İspanyolların bu hamlesine karşı Cezayir’in doğusundaki Osmanlılardan yardım isteyen Faslılar bu yardımın karşılığında 35 yıl boyunca Osmanlı egemenliği altında yaşadı.

Osmanlılara ömür boyu vergi vermeyi kabul eden Fas’ta bu döneme ait Osmanlı izi yok denecek kadar az. Osmanlı’nın daha çok vergi kaynağı olarak gördüğü Fas’ta herhangi bir yerleşme ya da sisteme hakim olma gibi bir kaygısı olmadığından ülkede Osmanlı’ya ait iz de görülmüyor.

Fas’ın doğusu ve tarihi Fes kenti 1830’a kadar Osmanlı egemenliğinde kaldı. Türklerin ülkeye Fas demesinin sebebi de Osmanlı’nın Fes şehrinde yıllar boyu süren egemenliği. Osmanlı’nın Fes’teki hakimiyetinden dolayı ülkenin başkenti Rabat’a taşındı.

13. Türkiye’yi Türk dizilerinden öğreniyorlar

Fas televizyonlarında bugüne kadar 12 farklı Türk dizisi gösterilmiş. Faslıların büyük ilgi gösterdiği Türk dizileri sayesinde Türkiye‘yi görmek isteyen Faslıların sayısı bir hayli artmış. Özellikle İstanbul’u merak eden Faslıların birçoğu fırsat bulduğunda İstanbul’a seyahat etmek istediğini söylüyor.

Marakeş’te bir markette çay reyonunu incelerken ablamla kendi aramızda Türkçe konuşuyorduk. Yanımıza yaklaşan iki genç kız Türkçe konuştuğumuzu anlayarak bizimle bildikleri kadar Türkçe konuşmaya çalışmışlardı. Türkçeyi nerden öğrendiklerini sorunca Türk dizilerini izliyoruz demişlerdi.

14. Dilencilik ve rüşvet çok yaygın

Klasik Orta Doğu kültürünün yansıması olan dilencilik ve rüşvet Fas’ın da en büyük sorunlarından. Ülkede memurdan garsona, varlıklı ailelerden fakirlere kadar herkes rüşvet konusunda çaba içerisinde. Maaş karşılığı işini yapan görevlilerin işi hızlandırmak için rüşvet alması doğal kabul ediliyor.

Her kavşakta ve merkezi noktalarda dilencilik yapan kişilere rastlanıyor. Ülkede dilenme kültürü hakkında çok çarpıcı bir söz var: Kral dışında herkes dilenir. Kurban Bayramı’nda kendilerine verilen etleri kasaplara satmak, ne kadar varlıklı olursa olsun dilenerek geçimini sağlamak normal kabul ediliyor.

15. Fas’ın para birimi Dirhem

Fas’ın para birimi Dirhem. Ülkede döviz kuru 15 yıldır hemen hiç değişmemiş. 1 euro, 10,50 dirheme eşit. Havalimanları ve şehir merkezlerindeki döviz bürolarında çok küçük farklar olsa da kur oynak değil.

Osmanlı Dönemi’nde ağırlık ölçüsü olarak kullanılan dirhemin hikayesi ise çok ilginç. Bir okka 1.283 grama eşit. Okkanın dört yüzde birine ise dirhem deniyor. Dirhem genellikle kuyumculuk sektörü gibi hassas terazilerde kullanılan bir ölçü birimi. Sarrafların kullandığı, dirhemden daha hassas ölçü birimi ise çekirdek. Çekirdek 5 santigrama eşit.

Osmanlı Devleti’nin en güçlü döneminde dünyanın en değerli para birimlerinden biri Osmanlı altınıydı. Bir Osmanlı altını iki dirhem bir çekirdeğe eşitti. Günümüzde kullandığımız ‘İki dirhem bir çekirdek’ sözü buradan geliyor.

  1. Ferzan Sarısaltık says:

    Yine çok güzel bir gezi yazısı olmuş, uzatmadan sıkmadan, akıcı bir dil ve merak edilebilecek pek çok konuyu içeriyor. Başarılarının devamını dilerim

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like