Instagram’da yüzbinlerce takipçisi bulunan Birol Bali, dünyanın dört bir yanından çektiği fotoğraflarla büyük ilgi görüyor. Bali, bir anlık kararla fotoğraf tutkusu için kurumsal hayatı geride bırakanlardan.
Instagram aracılığıyla fotoğraf çekmeyi yeniden keşfeden ve paylaşımları büyük bir takipçi kitlesine ulaşan Birol Bali, kurumsal hayatı geride bırakıp yollara düşenlerden. Türkiye ve dünyanın birçok noktasında yakaladığı kareler binlerce beğeni ve yoruma ulaşan Bali, her bir fotoğrafının bir kelimeyle de olsa duygusu olduğunu söylüyor. Seyahat konusunda endişe taşıyanlara endişelerinin yersiz olduğunu anlatan Bali, ‘Fotoğraf sayesinde nefes alıyorum, gezmek için büyük bütçeler gerekmiyor’ diyor.
Seni çok kısa tanımak istesek?
Yıllarca kurumsal hayatta satış müdürü olarak çalıştıktan sonra bir sabah uyanıp her şeyi bırakmaya karar verdim ve kısa sürede uyguladım. Instagram sayesinde fotoğraf çekmeyi tekrar keşfettikten sonra vaktimin çoğunu gezmeye ve yeni yerler keşfetmeye ayırdım.
Seyahat tutkusu hobiden daha öteye nasıl geçti?
Instagram hesabım büyüdükten sonra marka ve firmaların ilgisini çektim. Marka işbirlikleri yapmaya başladım. Başta onlar için fotoğraf yarışmaları düzenleyip, reklamlar yaptım sonra hesap yönetimi, markalar için fotoğraf ve video çekimleri başladı.
Şu an Balibey Medya olarak sosyal medya, fotoğraf ve video konularında uzmanız.
Ayrıca sinema ve dizi oyuncularını ve en önemli sahnelerin fotoğraflarını çekiyoruz.
Etkileyici fotoğraflarını Instagram hesabında paylaşıyorsun. Nasıl tepkiler alıyorsun?
İlk başladığım andan itibaren İstanbul fotoğrafları büyük ilgi gördü. Bir hikaye anlatmaya başladım: başkent İstanbul, başrolde de Martılar. Dünyanın her yerinden takip edilmeye başladım ve davetler alıyorum. Gittiğim ülkelerde de takipçilerimle buluşuyoruz.
Balibey Instagram hesabına girenleri neler bekliyor?
Farklı açılardan dünyaya bakan birini görecekler, hiçbir fotoğrafın birbirine benzemediği, sürekli aynı tip görsellerin olmadığı, duyguların dile gelmiş halini görecekleri için heyecanlanacaklar. Her fotoğrafın bir kelimeyle de olsa bir duygusu var.
Fotoğraflarını çekeceğin rotaya nasıl karar veriyorsun?
Mevsimsel hareketlere göre karar veriyorum ama bazen de 1 saat içinde karar verip gittiğim yerler de oluyor. Mevsim önemli mesela İstanbul’a kar geç yağıyor o yüzden kar olan yere gitmek ve o bölge insanlarıyla da tanışmak çok heyecan verici. Sarıkamış’a, Abant ve Gölcük göllerine en karlı zamanda gitmiştim.
Kışın sıcak yerlere gitmek de diğer bir seçenek. Geçen kış Cancun’a gidip dönmek istememiştim, cennetten bir köşeydi. Hala yayınlamadığım onlarca kare var.
[button color=”” size=”” type=”square” target=”” link=””]
En’leri & İlk’leri
En sevdiği yurt içi destinasyon: Kaş ve Kalkan geç keşfettiğim ama unutamadığım yerler
En sevdiği yurt dışı destinasyon: Meksika / Cancun cennetten bir köşe
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: Berlin’de 1 hafta kalıp, 3. günün sonunda düzenden sıkılmıştım
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Turks & Caicos adaları
En son seyahat ettiği yer: Ocak 2017’de Portekiz, Lizbon
[/button]
Seyahatlerinde yaşadığın en ilginç ve unutamadığın bir anı paylaşabilir misiniz?
Gittiğim yerlerde takipçilerimle tanışmam ve buluşmam bir klasik oldu. New York, Meksiko City, Kiev. Meksika’da efsanevi Gran Otel’in terasında yemek yerken bir takipçim mesaj attı “gerçekten burada mısın” diye. 45 dakika sonra yanımdaydı. Eduardo şu an yakın arkadaşlarımdan biri, bizi arabasıyla dolaştırdı, en iyi fotoğraf noktalarına götürdü. Onun İstanbul’a gelmesini bekliyorum, en muhteşem yerlere götüreceğim.
Türkiye’de de olağanüstü insanlarla tanıştım. Antalya’nın Elmalı köyünde çoban Şaban dayı beni çok etkilemiş ve ilham kaynağım olmuştu. Çektiğim fotoğrafları bastırıp evine gönderdim, arada telefonla konuşup hal hatır soruyoruz birbirimize. Anadolu insanın saflığı, samimiyeti, duygusallığı ile besleniyorum.
Son olarak söylemek istediklerin?
Fotoğraf çekmek bir terapi gibi başladı bende. Kafamı yerden kaldırıp gökyüzüne bakmama neden oldu, umut verdi. Her fotoğrafa çıktığımda nefes aldığımı hissediyorum. Zihnimde dolaşan tilkiler senaryo yazamıyor artık, nefes aldıkça yok oldular. Gezmek için büyük bütçeler gerekmiyor. Trenle, otobüsle her yere gidebilirsiniz. Pansiyonlarda, hostellerde kalabilirsiniz. Memnun kalmasanız bize anlatacak hikaye çıkıyor. Herkes fotoğraf çeksin, bol bol, bıkmadan. Duyguların en yalın anlatımıdır fotoğraf. Bu yazıyı okuyanlarla umarım bir yerlerde karşılaşır hikayelerimizi paylaşırız.