Seyahatlerinde hissettiği mutluluğun yaptığı paylaşımlarla çoğaldığını fark eden Pınar Bulut, deneyimlerini KutuBaligi.com adlı web sitesinde anlatıyor. Bulut, nasıl bu kadar çok geziyorsun diye soranlara ‘Gezmeyelim de taşa mı dönelim’ sözüyle yanıt veriyor
Ailesinin işi nedeniyle 5 yıllık ilkokul hayatında 10 okul değiştiren Pınar Bulut, eşinin işi, çocuklarının okulu ve seyahat hobisi ile her fırsatta yollara düşüyor. Kendini en mutlu hissettiği anların yolda olduğu zamanlar olduğunu ifade eden Pınar Pulut, kişisel web sitesi KutuBaligi.com ve sosyal medya hesaplarında deneyimlerini paylaşıyor, ‘Gezmeyelim de taşa mı dönelim’ sözleriyle seyahat tutkusunu anlatıyor.
Seni çok kısa tanımak istesek?
Bir öğretmen çocuğuydum. Sıkça tayin olan, hatta 5 yıllık ilkokulu 10 okul değiştirerek bitiren bir çocuk. Sanırım gezginlik o yıllardan girmiş kanıma. Aslında makina ressamıyım. Oldukça teknik bir iş ama edebiyat hep hayatımda oldu. Neyse ki şansım yaver gitti .Hem gezmeyi seven, hem de işi dolayısıyla bolca gezen bir eşim var. Oğlum ve kızımın boyları beni çoktan aştı. İkisi de üniversite okuyorlar şimdi. Seyahat ve olayların komik ve eğlenceli tarafını görmek hep hayatımızdaydı. Okurlarımla paylaşıyorum şimdi de bütün bunları.
Seyahat tutkusu hobiden daha öteye nasıl geçti?
Seyahat tutkusu aslında halen hobi. Kendimi en mutlu hissettiğim anlar yolda olduğum anlar çünkü. Ancak şunu fark ettim ki ne kadar kalabalık gezersek ve ne kadar paylaşırsak o kadar çoğalıyor mutluluğum. O yüzden blog açtım. Hem blogda hem sosyal medyada her şeyi paylaşıyor, ve her seyahate okurlarla hep beraber çıkıyoruz sanki. Yol boyunca sevinçlerimde, komik ve heyecanlı anlarımda hep yanımdalar. Sorular sorup yorumlar yapıyorlar. Seyahatlerde birlikte çok eğleniyoruz.
Deneyimlerini Kutu Balığı ismiyle paylaşıyorsun. Bu isim nereden çıktı?
Bu pek neşeli bir hikaye değil. Dinlemek ister misiniz bilmem. Kısaca, ömrünü çok uzun sanırken birden bir hastalıkla karşılaşan, ondan kurtulmak için uzun süre ‘Kortizon’ kullanıp foss diye şişen bir balığın hikayesi. Aylarca öleceğini düşünen sonra bir mucizeyle kurtulup hayata yeniden tutunan biri. Her sabah sağlıklı uyandığına şükretsin, bir gün hepimiz gibi bir haber alır, aniden bir kutubalığına dönüşebiliriz diye hiç unutmasın, şımarmasın, hep şüktersin diye kutubalığı koymuş adını. Öyle işte…
kutubaligi.com adresine girenleri neler bekliyor?
Önce şunu itiraf edeyim. www.kutubaligi.com bir gezi bloğu. Ama asla bir wikipedia değil. Size uzun, akademik, derin bilgiler veremez. Herkes daha çok gezsin gezerken daha çok eğlensin, şeytanın gör dediği komik, ufak, ilginç anlar yaşasın diye yazılmış. Bu yüzden seyahat planlarken, yol boyunca ve hatta dönüşte size hem para, hem keyif kazandıracak bir çok seyahat tüyosu ve pratik bilgiler içerir bolca.
Ucuz uçak bileti bulma tüyoları, hızlı ve uzun süreli vize için öneriler, valiz hazırlama teknikleri, uçak yolculuklarında yolcu hakları, hatta cruise gemilerinde iş bulma tüyolarına kadar pek çok önemli konuları anlatır. Elbette yolculuk hikayeleri de var kutubaligi.com’da. Benimle dünyanın 4 kıtasında ilginç şehirlerde gitmek, bakılmayan pencerelerden bakmak, değişik lezzetler tatmak, eğlenceli videolar ve ilginç fotoğraflarla dünyayı hep birlikte gezmek isteyenlerin yeri burası. Biraz da gaz verir, haz alır, eğlendirir, cesaretlendirir.
Seyahat planı yaparken neye göre hareket ediyorsun?
Genellikle işle aşkın karışımı olur benim seyahatlerim. 42 ülke yüzlerce şehir gezdim. Pek çoğu aslında eşimin işi sebebiyle gittiğimiz, fuar veya müşteri ziyaretleridir. Ama ben başka pencereden meraklı bir turist gözüyle gezer ve anlatırım tüm bu şehirleri. İster turistik ister iş seyahati olsun anahtar kelime ‘erken planlama’ elbette. Başka püf noktaları da var tabi. Onları da buyrun blogumda anlatayım sizlere:)
[button color=”” size=”” type=”square” target=”” link=””]
En’leri & İlk’leri
En sevdiği yurt içi destinasyon: Tadı damağımda kalan İzmir elbette.
En sevdiği yurt dışı destinasyon: Sanırım en sevdiğim yurtdışı Uzak Doğu Özellikle Çin Shanghai.
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: Türklerin %70‘i gibi İtalya.
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Şu an biletim var. Mart ortası en çok özlediğim yere Miami’ye gideceğim.
En son seyahat ettiği yer: Son seyahatim Maldivler.
[/button]
Seyahatlerinde yaşadığın en ilginç ve unutamadığın bir anı paylaşabilir misiniz?
Pek çok ilginç anı var tabi ki. Geçen yaz Baltık ülkeleri turuna gitmiştik mesela. Yalnızca yarım günlüğüne Helsinki’ye uğradık. Dönüş için limana giden belediye otobüsüne bindik. Yanımızda oturan pırıl pırıl gülüşü, harika Türkçe’si ve enerjisiyle ‘Merhaba Türk müsünüz?’ diyen delikanlının Finlandiya’nın en genç, en sevilen milletvekili olduğunu, hem de Türk olduğunu, üstelik sıradan bir vatandaş gibi belediye otobüsü ile işine gittiğini öğrendiğimde gurur ve hayretler içinde kalmıştım.
Aylar sonra Ozan Yanar’ın anneannemin çok sevdiği komşusunun torunu olduğunu öğrenince ise ağzım beş karış açık kaldı. Düşünsenize birkaç saatliğine taa Finlandiya Helsinki’ye gidiyorsunuz, sıradan bir belediye otobüsünde bir milletvekiliyle üstelik bir Türk’le, hem de komşu torunuyla karşılaşıyorsunuz. Sanırım dünya tahmin ettiğimizden çok daha küçük.
Son olarak söylemek istediklerin?
Olmaz mı hiç? ‘Sen bu satırları okurken ben artık çook uzaklara gitmiş olacağım’ Hayat boyu bu cümleyi kurmaya bayılmışımdır hep:) Evet sanırım siz bunları okurken ben Miami seyahatinde olacağım. Yol boyunca bir çok ipucu, keyifli, komik ve renkli anlar yaşayacağız. İster instagram’dan (gezgin_kutubaligi/instagram) ister Facebook’tan (@kutubaligi) isterseniz de bloğumu takip ederek (www.kutubaligi.com) videolar, fotoğraflar, yazılar ve yorumlar ile bize katılabilirsiniz. Hepimiz bu güzelim dünyayı daha çok gezelim, gezdiğimiz yerleri daha çok paylaşalım diye. Mottomuz neydi ‘Gezmeyelim de taşa mı dönelim?’
Severek takip ediyorum kendisini. Ozellikle blog ismi çok hoşuma gidiyor.