Yemeyi, içmeyi, gezmeyi ve paylaşmayı seven Berrak Tangülü, Türkiye’nin önde gelen magazin ve mekan portalı Gecce.com’da köşe yazarlığı yapıyor. Sosyal medya paylaşımlarıyla büyük ilgi gören Tangülü, çekimleri sırasında yanan ocağın içine girecek kadar hareketli.
Gazeteci Kenan Erçetingöz’ün kurucusu olduğu magazin ve mekan portalı Gecce.com’da mekan editörlüğü ve köşe yazarlığı yapan Berrak Tangülü, @berrakberro adlı Instagram hesabında yaptığı paylaşımlarıyla binlerce insanın izlediği bir isim. Güler yüzü, enerjisi ve disiplini ile bir günde onlarca mekanı ziyaret edip deneyimlerini aktaran Tangülü, mekanı doğru yansıtabilmek için yanan ateş ve ocağın içine dahi girmekten çekinmiyor.

Seni çok kısa tanımak istersek?
Kendimden kısaca bahsedecek olursam; Gazeteci Kenan Erçetingöz’ün kurucusu olduğu Türkiye’nin en güçlü magazin ve mekan portalı olan gecce.com’da 4 senedir mekan editörlüğü ve köşe yazarlığı yapıyorum. Sosyal medyada da oldukça yoğun bir ilgi görüyorum. Özellikle @berrakberroo adlı Instagram hesabım ve berrakmekanlarda.com adlı web sitem etkileşimi yüksek bir güce sahip. Ayrıca gezdiğim, gördüğüm, yediğim, içtiğim her yeri ve her şeyi benimle beraber kanlı canlı yaşatan videolarımı yüklediğim bir Youtube kanalım var. İsmi Berrak Mekanlarda.
Biraz gerilere, hikayemin başlangıcına gidecek olursak; 13 Temmuz 1980 İstanbul doğumluyum. Yeni Dünya Koleji ve sonrasında Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat bölümünden mezunum. İtalyanca ve İngilizce biliyorum. Üniversite sonrasından aile işimiz olan kozmetik üretim fabrikamızın başında 5 sene yöneticilik yaptıktan sonra kendi şahıs firmamı kurup İtalya’dan ithal ettiğim kozmetik ürünlerinin satış ve pazarlamasını yapmaya başladım. Henüz 24 yaşında tek başıma İtalyan bir kozmetik markasının Türkiye distribütörlüğünü aldım. Bu maceram da 5 sene kadar sürdü. İş hayatının zorluklarından ve kadınlarla çalışmanın zorluğundan yıldığım o genç yaşlarımda biraz nefes almak için işimi kapattım. Kendimi yıpratmak yerine zaten maddi durumum yerinde olduğu, çalışmaya çok da ihtiyacım olmadığı için sevdiğim bir şeyleri yapmaya yöneldim. Önce İtalya’ya giderek dilimi geliştirdim ve önceden İFSAK’ta başladığım fotoğrafçılık eğitimimi Floransa’da tamamladım.

Keşfetmek tutkusu hobiden öteye nasıl geçti?
İstanbul’a döndüğümde karşıma tesadüf eseri Kenan Erçetingöz çıktı. Beni tesadüf eseri Instagram’da keşfetmiş, benimle görüşmek istedi. ‘’Zaten iyi yerlerde geziyor, güzel fotoğraflar çekiyor ve çok güzel yazıyorsun, neden benim sitemde bu işi profesyonelliğe vurmuyorsun?’’ dedi ve bana mekanları gezip gecce.com da yazmamı teklif etti. Önce pek istemedim ama o çok ısrarcı davrandı. Sonunda kabul ettim ve 4 buçuk senedir gecce.com dayım.
Dur durak bilmeden mekan, otel, restoranları keşfediyorsun. Planlamayı nasıl yapıyorsun?
Mekanlara gitmeden önce hepsini oturup çalışırım. Web sitelerini inceler hakkımızda bölümlerini dikkatlice okur, tüm detaylarına hakim olurum. Mekanlara haklarında çok şeyi hali hazırda öğrenmiş şekilde giderim. Sonra fikir ve deneyimlerimi üzerine koyarak hemen yazısını yazarım. O yüzden hiç zorlanmadan kısa süre içinde pek çok mekanı ziyaret edebilir ve hepsinin çalışmalarını aynı gün içinde yayınlayabilirim. Bundan biraz da benim çalışkan, disiplinli ve pratik oluşumun etkisi var. Herkesin yapabileceği bir şey değil. Beni bu sektörde tanıyan herkes çok hızlı olduğumu ve ateş gibi olduğumu söyler.

Keşiflerin sırasında unutmadığın ve anlatmak istediğin bir anı paylaşır mısın?
Daha çok mekanlarda çekim yapacağım diye az yanma tehlikeleri atlatmadım. Yanan ateşin ve ocakların içine kadar girmek gibi bir özelliğim var.
Önümüzdeki dönemde hedeflerin neler?
Kendimi gelecekte pek çok kitabı basılmış olan iyi bir yazar, televizyon programcısı, hikayesini ve senaryosunu yazdığı bir filmin yapımcısı yada yönetmeni olarak görmek istiyorum.
En’leri & İlk’leri
En sevdiği yurt içi destinasyon: Hatay, Rize, Mardin
En sevdiğii yurt dışı destinasyon: Londra, Newyork, Positano
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: Tayland
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Küba
En son seyahat ettiği yer: Gaziantep
Kariyer yolunda gençlere önerilerini dinleyebilir miyim?
Ezelden beri yemeyi, içmeyi, gezmeyi, yazmayı ve bunları sosyal medyada paylaşmayı seven bir insan oldum. Dolayısıyla bu iş benim için hayatımın dışa yansıması oldu. Sevdiğim işi yaptığım için kendimi mutlu hissediyorum. Gençlere de kendilerini en güzel ifade ettikleri, en çok kendileriyle özdeşleştirdikleri işleri yapmalarını öneriyorum. Başınıza hangi olumsuz koşullar, belki de haksızlıklar gelirse gelsin doğru bildiğiniz yolda sapmayın, iyilikten ve dürüstlükten ayrılmayın. Hedefler koyun, o yolda dürüstçe ve sebatla ilerleyin. Başarı mutlaka gelecektir. Allah yolunuzu mutlaka açacaktır. Olumlu düşünceye inanan, temiz kalbin ve iyi niyetin her türlü zalimliği yeneceğini tecrübeyle sabit bulan biriyim. Kimsenin etkisinde kalmamanızı, kötü koşullandırmaları beyninizde kodlamamanızı ve hep gerçekten inandığınız neyse onu yapmaktan vazgeçmemenizi öneririm. Başarıya giden yol budur. sadetle samimiyet esastır ve en önemli anahtardır diyorum.

Getirileri çok oldu tabi ki. Hiç tanımadığım, hayatımda görmediğim insanlar tarafından sevgi, saygı ve itibar görüyorum, bu beni inanılmaz mutlu ediyor. Aldığım yorumlar her zaman düzeyli ve sevgi dolu oluyor, takipçilerim resmen bana enerji veriyorlar. Canım sıkkın olduğunda bile bunu anlayabiliyor ve bana moral verebiliyorlar. Göstermediğimi sandığım duygularımı bile sadece bir ekran paylaşımı sayesinde anlayabiliyorlar. Buna çok şaşırıyorum. Bütün mekanlar sürekli davette bulunuyorlar. Görüşlerime önem veriyorlar. Videolarım çok beğeniliyor, hayata dair yazılarım çok uzun yazmama rağmen sonuna kadar okunuyor ve alkışlanıyor.
Tüm bunların yanı sıra sosyal medyanın bazı handikapları da var tabi ki. Sosyal medyadaki aktivitem arttıkça kendi özel çevrem ve dostlarımla sosyalliğim azaldı. Bunun dışında artık paylaşımlarımı çok daha ince eleyip sık dokuyarak ve düşünerek yapmak beni eskisine nazaran yavaşlattı. Bir kitap yazıyorum ama zamanım olmadığı için bir türlü bitiremiyorum. Hatta eşe dosta şöyle söylüyorum: ‘’Restoran, şehir ve mekan yazmaktan kitabımı yazamıyorum’’
Bizim işimizde blogger adı altında fayda sağlamayan çok hesap var. Yeme içme bloggerlarının içi boş. Belirli bir eğitim, kültür seviyesine, yeterli görgü bilgi ve donanıma sahip değiller. Pek çoğu belki de bu işe sırf bedava gezebilmek, normal şartlarda kendi parasıyla gidemeyeceği mekanlara gidebilmek için bloggerlık ismi altına girmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda ben kendimi gerçek bir blogger olarak görsem de bu kirliliğin içinde kendime blogger demek istemiyorum, yazarlık kimliğime sığınıyorum.
Keyifli bir iş gibi duruyor