2 bin 700 yıllık bir tarihe sahip olan İstanbul, muhteşem tarihi eserleri ile ilgi çekiyor. İstanbul’da hüküm sürmüş olan Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarının her birinden eserler görmek mümkün.
15 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da profesyonel rehberlik yapan biri olarak, size başlıca tarihi eserleri tanıtmak istiyorum. Başlıkları gördüğünüzde bu eserlerin büyük bir kısmı size tanıdık gelecek. Ancak detayları okuduğunuzda, İstanbul’da farkında olmadığınız birçok ayrıntının olduğunu fark edeceksiniz.
İstanbul’da Görülecek Tarihi Eserler
1. Topkapı Sarayı
İstanbul’da yaşayıp da Topkapı Sarayı‘nı görmemiş insan azdır. En azından çocukken okul gezisinde görmüşsünüzdür. Ancak Topkapı Sarayı’nda hummalı bir restorasyon çalışması var ve daha önce hiç açılmamış bazı bölümler ziyarete açılıyor.
Örneğin Harem Dairesi’nin içindeki Kadınlar Mescidi, yakın zamanda “müze tarihinde ilk kez” ziyarete açıldı. Bunun haricinde Zülüflü Baltacılar Ocağı da baştan başa restore edildi.
Padişah kıyafetleri ve hazine bölümleri de tadilatta ve yakında zamanda yeni bir sergi düzeni ile açılacak. Saray Mutfakları ve Silah Koleksiyonu kısımlarının tadilattan sonra ne kadar farklı ve güzel hale geldiğini göz önüne alırsak, özellikle hazinenin tadilatı biter bitmez bir Topkapı Sarayı turu yapmanız keyifli olabilir.
2. Ayasofya
Ayasofya‘da sürekli devam eden bir restorasyon süreci var. Ayasofya’nın kubbesinin yanındaki pandantifleri süsleyen 6 kanatlı Serafim Melekleri’nden birinin yüzü artık görülebiliyor. Serafim Meleği’nin yüzü, asırlardır altın rengi bir madalyonla örtülü olarak duruyordu.
Bunun haricinde Ayasofya’nın çıkış kapısının yanındaki vaftizhane ve yine avluda bulunan Padişah Türbeleri de son yıllarda hizmete giren diğer tarihi eserler.
3. Şerefiye Sarnıcı
İşte Sultanahmet ve çevresini yeniden gezmek için bir neden daha. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 8 yıl süren hummalı restorasyon çalışması sonucunda, 4. yüzyılda inşa edilmiş olan Theodosius Sarnıcı da hizmete açıldı.
Yerli kaynaklarda Şerefiye Sarnıcı olarak geçen bu muhteşem sarnıç, Yerebatan’dan sonra ikinci bir sarnıç-müze olarak görülebiliyor. Üstelik ziyaret için halihazırda ücret ödemek de gerekmiyor.
4. Türk ve İslam Eserleri Müzesi
Kanuni Sultan Süleyman Döneminde Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa’nın onuruna inşa edilen güzel bina, günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak işlev görüyor. Müzede Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin en güzel sanat eserlerini görmek mümkün.
Ayrıca Halifelikler döneminden kalan eserler de var. Yakın zamanda tadilatı biten Etnografya Bölümü de açıldı ve müze çok daha ilgi çekici hale geldi.
5. Tekfur Sarayı
İstanbul’daki Roma ve Bizans dönemlerinde imparatorluk sarayı Sultanahmet’teki Büyük Saray’dı. Günümüzde Sultanahmet Camii’nin olduğu yerde bulunan Büyük Saray, 11. yüzyıldan itibaren ana saray olma özelliğini Vlaherna Sarayı’na kaptırmıştı.
Ayvansaray civarlarındaki Vlaherna Saray Kompleksi’nden günümüze ‘Tekfur Sarayı‘ adı verilen tek bir yapı kaldı. O yapı da uzun yıllardır restorasyondaydı ve şimdi Çini Müzesi olarak ziyarete açıldı. Böylece gezilmesi gereken İstanbul Müzeleri listemize bir yer daha eklendi.
6. Rüstem Paşa Camii
Eminönü’nün tarihi Mısır Çarşısı’na yalnızca birkaç dakika yürüme mesafesinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın bir diğer sadrazamı Rüstem Paşa’nın camisi bulunuyor. Uzun Çarşı Caddesi’nin hemen başındaki bu cami geçtiğimiz yıllarda Newsweek Dergisi tarafından ‘Dünyanın 100 saklı mücevheri’ listesine alınmıştı.
Gerçekten de İstanbul’daki çoğu insanın farkında olmadığı bu saklı mücevher, İznik Çini Sanatı’nın en güzel örneklerine sahip. Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılda yapılmış olan bu küçük cami, boyutları ile değil de, duvarlarının muhteşem süslemesi ile dikkat çekiyor.
Şerefiye Sarnıcı dışındakilere gittim.