Yıllar yıllar önce en sevdiğim kuru boyalarımla yaptığım resimler İzmir’in şehir planı ya da şehiriçi ulaşımına dair objelerle dolardı.
Yerel ulaşıma ilgim küçüklüğümden beri var. Gittiğim her şehirde ulaşım nasıl sağlanıyor, belediye ne gibi sistemler kullanıyor; bunları elimde olmadan incelerken bulurum kendimi.
Aktarmalı ulaşımın en güzel örneklerini Selanik’te görmüştüm. En büyük hayalim bu sistemin yaşadığım şehirde ya da ülkemizde kullanılmasıydı.
İzmir ulaşımında bir devri kapatıp diğerini açan “aktarma sistemi” her ne kadar Selanik’tekine benzemese de, oldukça yararlı bir hale geldi.
Bir zamanlar sadece feribot iskelesi olarak hizmet veren Bostanlı İskelesi Denizcilik İşletmelerine bağlı pek rağbet görmeyen bir havaya sahipti.
Merhum Belediye Başkanımız Ahmet Piriştina döneminde Denizcilik İşletmelerinden devralınan vapurlar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımına entegre edilince yolculuk yapmak kolay, ucuz ve keyifli hale geldi.
Bostanlı İskele’de vatandaşın karşı kıyıya geçebileceği vapurların uğrak noktası oldu.
Aktarmalı ulaşımda son devir ise 1,5 saat içinde binilecek tüm toplu taşıma araçlarının ücretsiz hale getirilmesi ile yaşandı.
Özellikle Karşıyaka ilçesinde oturanların genellikle resmi işleri ya da öğrencilerin dershaneleri hep Konak tarafında olur.
Bu sebepten dolayı karşı kıyıya (Konak’a) geçmek, körfezin etrafını otobüsle dolaşarak bir hayli sıkıntılı hale gelir. Bostanlı-Konak arası vapurla 17 dakika sürerken, aynı mesafe otobüsle 45 dakika sürünce demek istediğim daha net bir biçimde anlaşılıyor.
Bostanlı’dan Konak’a varan kısa yolculukta İzmir’e panoramik açıdan bakma şansını elde edersiniz. Vapurun gidiş yönüne doğru size eşlik eden martılarla beraber; sağınızda İzmir Körfezi’nin açıkları, sol tarafta Bayraklı ve İzmir Limanı, karşı istikamette ise Alsancak, Konak ve tepelerde Kadifekale size göz kırpar.
Yıllara meydan okuyan İsveçli Volvolar ile genel anlamda hurda gözüyle bakılan Makedon Sanoslar, Macar ve Yugoslav Ikaruslar kentin en eski otobüslerini oluştururken; midibüs kategorisinde hizmet veren Japon Isuzular, yerli malı BMC’ler ile yeni seri Mercedes otobüsler İzmir’de karşınıza çıkabilecek biraz daha genç belediye otobüsleri…
Bunlar otobüs vapur kardeşliği aktarmanın getirdiklerinden.
Bu kardeşlik bir dönem afişlerde Otobüs+Vapur+Metro gibi formüller ifade edilirdi.
Otobüslerde bir anlamda dağda, tepede dinlenmekten kurtuldu. Her birinin son durağı deniz kıyısında havadar yerler oldu. Denizin mavisine karşı iskelelerle kucaklaştılar.
Tek otobüsle tıklım tıklım saatler süren yolculuklar daha kısa süreli farklı taşıtlarla devam eden bir hale dönüştü.
Günümüzde sigara yasakları ile tiryakilerin daha az keyif aldığını vurguladığı vapurlarla bir körfez turunu tavsiye ederim. İzmir’e denizden bakmak ayrı bir tutku.
İzmir ulaşımda Türkiye’ye örnek olacak, çağdaş ve aynı zamanda ulaşımın en ucuz olduğu ender şehirlerden…