Her kentte sessiz sedasız ilgi çekmeyi başaran mekanlar oluyor. İzmir’de son dönemde birbirinden habersiz birçok kişi kendini Asansör’deki Kırk Merdiven’de buluyor. Paylaşılan fotoğraflar ve mekanın havasından mıdır bilinmez, bu paylaşımları görenler kendilerini atıyor Kırk Merdiven’e.
Asansör’e giderken Dario Moreno Sokak’tan sola doğru kıvrılıp yokuş yukarı çıkarken hemen sağınızda beliriyor Kırk Merdiven. İstanbul’da Cihangir’i bilenler bu mekanın tarzına aşina olacak. ‘İzmir’de neden böyle yerler yok’ diye hayıflananlara en iyi cevabı vermiş Kırk Merdiven’i hayata geçirenler…
Eski bir taş evin restore edilmesi ve içinin zevkli ellerle kafeye dönüştürülmesiyle İzmir’in soluk aldığı mekanlardan biri haline gelen Kırk Merdiven, hiç reklamsız ününü yaymaya devam ediyor.
Her şeyin doğal ve ev yapımı olduğu, gelenlerin kitabını okuyup, hoş sohbet ettiği bu yerde insan kendini özgür hissediyor fazlasıyla. Masadaki boşların kaldırılması yönündeki taleplere, “Yorgunum, birazdan alayım” ya da çay isteyen birine “Kendin alır mısın” gibi bir yanıt gelince, ortamın ne kadar doğal olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
Tadı üzüm şırasına benzeyen hardaliye adlı içecek özel öneriler arasında. Onun dışında akla gelebilecek her türlü içeceğin yanı sıra kurabiye, börek, kek gibi seçenekler de var. Normal çayın 1,5 TL, büyük çayın 3, kahvaltının (Kırk Kumru) ise 6 TL olduğu Kırk Merdiven’de fiyat temelli bir yaklaşımın olmaması çok güzel.
Karataş’taki meşhur gökkuşağı merdivenleri aşarak da ulaşılabilen Kırk Merdiven’e uğramanız şiddetle tavsiye edilir.