Bolu’yu çevreleyen eşsiz doğa manzaralarının ardından tekrar yol göründü. Bu kez Düzce’ye geri dönüp Bolun Dağı tünellerinden geçip Gerede üzerinden Safranbolu’ya ulaşmak öncelikli hedefimizdi. Elimizdeki haritaya bakıp hiçbir plan yapmadan ani kararlarla yol almak hem zevkli hem de yepyeni heyecanları ortaya çıkaran fırsatlar yaratıyordu.
BOLU DAĞI TÜNELİ
Düzce şehir merkezinden otoyola saptıktan sonra müthiş viyadükler üzerinden tünellere girdik. Her seferinde devletimizin ne kadar ciddi yatırımlar yaptığını görmüş oluyorduk. Yol yapmak ciddi para işi. Karayollarının yaptığı bu işlerin herkes tarafından takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Düz ovada yol yapmak kolaydır ama burası için söyleyecek söz bulunmuyor.
Toplam 25,5 kilometre uzunluğundaki Bolu Dağı geçişinde, 4,6 kilometre uzunluğunda 4 adet viyadük, yaklaşık 900 metre uzunluğunda 3 adet köprü, yaklaşık 2 bin 900 metre uzunluğunda Bolu Tüneli yer alıyor. Bugüne kadar 2 kez sel, 2 kez de depreme maruz kalması nedeniyle projede bazı gecikmeler meydana gelmiş. Bolu Dağı Tüneli 3 geliş, 3 gidiş şeritli olmak üzere, çift tüp olarak inşa edilmiş.
İnşasına yaklaşık 14 yıl önce başlanan tüneller 2005 yılında tartışmalı biçimde güvenlik önlemleri almadan siyasi gösteri yapılarak açılmıştı. Toplam maliyet yaklaşık 285 Milyon Dolar civarında…
Gümüşova-Gerede arasında tünellerinde yer aldığı otoyol ulaşımı oldukça rahatlatmış. Neredeyse tüm şehirlerarası otobüsler bu yolu kullanıyor. Yolun genişliği ve yüksek şartlarda olması otoyolda seyreden tüm araçların hızını arttırıyor. Kısa bir süre sonra Gerede çıkışına varıyoruz.
GEREDE
Gerede girişinde tabela önünde fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmiyorum.
İstikametimiz Karabük olduğundan dolayı direkt olarak geçme ihtimali üzerinde fazla durmuyoruz. Buralara kadar gelmişken en azından şehir merkezinde bir tur atalım. 25 binlik nüfusu ile Bolu ili açısından büyük bir ilçe sayılır. Dindar bir ilçe olduğu her halinden anlaşılıyor…
Gerede ‘de CHP ve DSP gibi partiler aday bile çıkarmamışlar.
Kısa şehir turuna son verip Karabük yönünde karayoluna giriyoruz. Karabük sadece 46 km mesafede.
Otoyoldan sonra kötü bir yol bekliyorduk. Ancak beklenmedik kadar yüksek kalitede bir devlet yolunda ilerledik. Yarım saati bile bulmadan Karabük’teyiz…
KARABÜK
105 bin nüfuslu Karabük şehir girişinde sağda kalan demiryolu ve ardı ardına gelen demiryolu tünelleriyle nostaljik bir hava yaratıyor. Ancak çok geçmeden boğucu ve karartıyla bizi şok eden bir sanayi kentiyle karşılaştık. Karabük tabelası önünde fotoğraf çekilmeye çalışırken tam karşımda yer alan ve ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarından olan Kardemir’in çevrede yarattığı etkiyi gözlemleme şansım oldu. Çevredeki tüm çam ağaçlarının gövdeleri incelmiş diken yapraklarının uçları ise kapkaraydı. Toprak ise içler acısı bir renge bürünmüştü. Böyle bir manzara ile girdiğimiz Karabük Türkiye’nin lokomotif sanayi şehirlerinden olsa da sanayinin çevreye verdiği zarar ekonomi ve çevrenin aynı doğrultuda yönlendirilip yönlendirilemeyeceği konusunda soruları aklıma getirdi.
SAFRANBOLU
Denizden yüksekliği 280 metre olan şehirden dik bir yokuşu aşarak Safranbolu ilçesi sınırlarına giriyoruz. İl merkezi ve Safranbolu neredeyse iç içe bu kadarlık mesafede bir ilçenin bulunması tartışılabilir bir konu.
Her zaman turizmde ismi ön planda duyulan ve birçok kişi tarafından görülmesi gereken yerler listelerinde yayınlanan Safranbolu’yu baştanbaşa kat ediyoruz. İlçe genelinde tipik yöre evleri çok yaygın ancak bana kalırsa buradaki gözlem bir saati aşmamalı; yani o kadar abartıya değecek bir şey göremedim. Tüm ilçe umudunu evlere bağlamış; alternatif tatil seçenekleri ile turist yörede tutulabilir. Bu şartlarda gelen turistler birkaç evi gezdikten sonra ilçeyi terk etmekten başka seçenek bulamaz. Tıpkı bizim gibi…
Hava kararmaya başladı. Haritamız üzerinde hangi yöne gitmeliyiz diye düşünürken Kastamonu üzerinden İnebolu’da karar kıldık. Bir sonraki yazı da Kastamonu ve İnebolu…
YEREL SEÇİM NOTU
Gerede’de 2004 yerel seçimlerinde AKP %58, bağımsız aday % 31 oranında oy almış. Üçüncü parti ise Saadet Partisi CHP, DSP, SHP gibi partilerin adayları dahi yok. Seçimlerde her şey iktidar AKP’nin lehine görünüyor.
Karabük, 2004’e baktığımızda AKP %57, DYP %21 CHP ise % 9 oranında oy almış. Kent genelindeki 8 belediyeden 4’ü AKP’li; Saadet, DP, DSP ve CHP’nin birer belediyesi mevcut.
Genel yapıya baktığımızda Karabük Belediyesi de AKP’ye çok yakın. Diğer partiler seçim kazanmak istiyorlarsa ortak aday çıkarmaya çalışmalılar.
Safranbolu’da solun esamesi okunmuyor en şanslı iki parti AKP ve DP olabilir. Muhafazakâr ya da sağ görüşlü seçmenin hâkim olduğu ilçede geçtiğimiz yerel seçimlerde AKP %46, DYP %21 almış.
Görüldüğü üzere Zonguldak ve Bartın haricinde muhalefete Karadeniz’de pek şans yok gibi…
REKLAM VAR
REKLAM KOKUYOR