Karadağ’ın Tarih Kokan Şehri Budva

Karadag-Budva-Old-Town

Karadağ‘ın orta çağ esintili kenti Budva, mükemmel plajları, nefes kesen eski şehir merkezi ve canlı gece hayatı ile ziyaretçilerini büyüleyen bir destinasyon.

Budva’yı ziyaret için en iyi dönem turist yoğunluğunun fazla olmadığı ve şehrin daha sakin olduğu ilkbahar ve sonbahar ayları. Budva’ya adım atar atmaz lüks yatların demirlediği marinada kahve içip mis gibi deniz havasını içinize çekip eski şehre doğru bir yürüyüşle şehri tanımaya başlayabilirsiniz.

Budva Old Town’un dar ve dolambaçlı sokakları ziyaretçiler için keyifli bir deneyim yaşatıyor. Budva, etkileyici duvarları, Akdeniz sitili taş evleri, küçük meydanları, kiliseleri ve renkli mekanları ile özellikle kalabalık olmadığı zamanlarda çok etkileyici.

Adriyatik’in en eski şehri: Budva

Budva’nın Adriyatik Denizi’ndeki en eski şehir olduğunu biliyor muydunuz? Budva’da ilk yerleşim MÖ 5. yüzyıla uzanıyor. Budva’nın kuruluşu Fenike Kralı Agenor’un efsanevi oğlu Cadmus’a dayanıyor. Cadmus ve eşi Harmonia Thebes’ten sınır dışı edildikten sonra öküz arabasında yola koyuldu. Yolculuğu sırasında Budva’yı keşfeden çift buraya yerleşti. Bu efsaneye göre , Budva ismi Cadmus ve Harmonia’yı getiren öküzün Yunanca karşılığı olan ‘Bous’ kelimesinden geliyor.

Budva şehrini koruyan duvarlar 9. yüzyıldan bu yana ayakta. Bu duvarlar Benedictine Manastırı’nın (Punta Santa Maria Kilisesi) denizden korunması inşa edildi. 16. yüzyılda, tüm kasaba 1667 büyük depreminde yıkılan altı kuleli büyük bir duvarla çevriliydi. Yeni duvarlar eskilerin temelleri üzerine inşa edildi. 1979 depreminde de büyük hasar meydana geldi.

Budva’da 450 metre uzunluğundaki şehir surları kenti ziyaret eden konuklara açık. Giriş ücretinin 1.50 euro olduğu surlar kentin tarihi dokusunu hissetmek için bire bir. Gözetleme deliklerinden Avala Hotel, marina ve deniz manzaralarını görebileceğiniz surların diğer tarafında eski taş evler, bahçeler ve Old Town’un dar sokaklarını izleyebilirsiniz.

Sveti Nikola Adası

Old Town’un karşısında, Budva’nın yakınındaki tek ada olan Sveti Nikola bulunuyor. Efsaneye göre, Aziz Sava, Budva’dan Athos Dağı’na giderken, büyük dalgalar yüzünden gemiye binemedi, bu yüzden taş ve kayaları atarak kadırgaya binebileceği sığ bir geçit yaptı.

Budva Kalesi’nin önündeki meydan çevresinde, Roma Dönemi’nin kalıntılarından oluşan arkeolojik bir alan ve kiliseler yer alıyor. Budva’daki en yüksek ve en büyük Katolik kilisesi olan St. John Kilisesi’nin tarihi 7. yüzyıla kadar uzanıyor. St. John Kilisesi’nin birkaç adım ötesinde 1804’te inşa edilmiş bir ortodoks kilisesi Kutsal Üçlü Kilise ve meydanın karşısındaki 9. yüzyılda Benedictine rahipleri tarafından inşa edilen küçük pitoresk kilisesi Punta Santa Maria bulunuyor.

Budva Old Town’da başka neler bulabilirsiniz? Her şeyden önce, Budva Kent Müzesi, Roma mozaikleri, güzel mağazalar ve butikler, konsept barlar ve yerel restoranlarda zaman geçirme şansınız var.

Budva Old Town, en çekici turistik özelliği olan tipik Akdeniz karakterini korumayı başaran bir merkez. İşte bu yüzden Budva, Karadağ’ın en çok ziyaret edilen turistik yeri unvanını korumaya devam edecek.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like