Seyahat tutkusu nedeniyle iki kez kariyerine ara verip yollara düşen Taflan Kandemir için seyahat bir yaşam biçimi. Kandemir, deneyimlerini arkadaşı Barış Evrüke ile kurduğu Kesfetsene.com adresinde paylaşıyor.
İstanbul’da sosyal yaşam ve eğlence kültürünün pahalılaşması ve niteliğinin bozulmasına tepki olarak sosyal yaşamını yurt dışına taşıyan Taflan Kandemir, bunu yaşam biçimine dönüştürdü. Deneyimlerini arkadaşı Barış Evrüke ile kurduğu Kesfetsene.com adlı web sitesinde paylaşan Kandemir’in seyahat önerisi: Yola çıkın!
Seni çok kısa tanımak istesek?
Adana doğumluyum. Liseye kadar Adana, Ankara, Mersin’de yaşadım. Lise Karaman’da yatılı. Lisans için İstanbul. Kariyer ve yüksek lisansla birlikte 13 senem İstanbul’da geçti ve bu yıl hem şehirden hem ülkeden ayrılıyorum. 2009’da Interrail ile başlayan seyahat keyfi sonraki her boş zamanı doldurmaya başladı, iki kez kariyerime ara verip tam zamanlı olarak bloğumuz keşfetsene.com ile ilgilendim. Şu an yarı zamanlı işler yapıyorum, tam zamanlı blogger’ım ve genel olarak tembellikle geçiriyorum vaktimi diyebiliriz sanırım.
Seyahat tutkusu hobiden daha öteye nasıl geçti?
Tabii ki merakla başlıyor her şey. Ancak katalizör etki yapan şey için açıkçası ülkenin ve İstanbul’un boğması diyebiliriz. Her geçen gün kalitesizleşen sosyal hayat ve eğlence kültürüne, çok yüksek bedeller ödemektense, arkadaşlarımla birlikte ya da yeni tanışacağımız insanlarla bunu bambaşka ülkelerde yapma isteği doğdu. Normalde beyaz yakalı çalışanlar hafta sonu şehirde ne yapıyorsa biz onu yurt dışında çok daha ucuza ve çok daha kaliteli yapmayı tercih ettik ve bu bit yaşam biçimine dönüştü. Üstüne uzun tatillerde ve işsiz dönemlerde de yepyeni kültürlere açılmak, bizzat “orada” gidip görmek, öğrenmek eşsiz bir deneyim olarak hayatımızda yer edindi ve bunu hayatımın öncelikleri arasına aldım. Üstüne sırf arkadaşlarımızın sorularına topluca cevap vermek için sevgili arkadaşım Barış Evrüke ile kurduğumuz Keşfetsene ortaya çıkınca, e bir de biraz başarılı olunca bu motivasyon seyahat bloggerlığı ile harmanlandı. Yurt içinde seyahat etmek zaten sanatsal aktivitelerle birlikte yapılabilecek en güzel aktivite, buna yurt dışını da katınca insan içindeki evrenseli arama duygusuna daha hızlı yanıt buluyor. Farklılıkları görmek, anlamaya çalışmak, onlarla öğrenmek ve eğlenmek şahane.
Deneyimlerini Keşfetsene ismiyle paylaşıyorsun. Bu isim nereden çıktı?
Seyahat blogu açmaya karar verdiğimizde Barış ben, tasarımcımız olacak Burak, yazılımcımız olan Eray ve bir başka arkadaşımız Emre ile whatsapp grubundan isim ne olsun diye kıvrandığımız grup konuşmaları arasında çıktı. Derdi sadece seyahat anılarını yazmak olmayıp da, insanları yola çıkartma, buraları daha güzel hale getirme derdi olan bir yayın için de açıkçası şahane bir isim oldu. Bugün fırsatımız olsa yine Keşfetsene koyarız adını.
Kesfetsene.com adresine girenleri neler bekliyor?
Sadece benim ve Barış’ın elinden çıkan yazılarla, sadece gezdiğimiz yerlerin detaylı gezi rehberlerini bulabiliyor okurlarımız. 40’tan fazla ülkede, ve Türkiye’de onlarca destinasyonda mümkün olan en ekonomik ve eğlenceli şekilde, “oranın hakkını vererek” yaşadığımız seyahat deneyimlerini okuyabiliyor, kendi seyahat ya da tatillerini planlayabiliyorlar. Bir yandan da destinasyon bağımsız seyahat ile ilgili ne tür bilgiye ihtiyaçları varsa onun yanıtını alabiliyorlar ya da birlikte arıyoruz. Uygun ulaşım yöntemlerinden, konaklama seçeneklerine, seyahat kültüründen, vize ve pasaport bilgilerine, bazen bir başka kültür, bazense sadece tarihi bir bina hakkında detaylı bilgiler alabiliyorlar. Şehir rehberlerinin yanı sıra mutfak ve ulaşım bilgilerine ulaşabiliyorlar. Interrail, Hindistan gibi özel konularda da e-kitap seviyesinde bilgiye erişebiliyorlar. Ayrıca herhangi bir soruları varsa bize yorum olarak iletirlerse, çok kısa sürede yanıt buluyorlar.
Seyahat planı yaparken neye göre hareket ediyorsun?
Herkesin olduğu gibi klasik iki engelimiz var; zaman ve bütçe. Bende artık zaman derdi pek olmadığı için bütçeme uygunlar arasından merak ettiğim ya da sezonu olan yerleri tercih ediyorum. Hepimizin merak ettiği, görmek istediği yerler, yaşamak istediği deneyimler var; bizim önceliğimiz de bu doğrultuda. Kimi zaman kampanyadan bulunmuş çok ucuz bir uçak bileti de yeni yolculuğa yön çizebiliyor, kimi zaman şahane bir müzik veya içki festivali de.
[button color=”” size=”” type=”square” target=”” link=””]
En’leri & İlk’leri
En sevdiği yurt içi destinasyon: Trakya, İzmir, Ordu, Kapadokya, Gaziantep, Van.
En sevdiği yurt dışı destinasyon: Barselona, Beyrut, Amsterdam, Londra, Petra.
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: Interrail ile 35 gün Avrupa turu.
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Dış hatlardan gidilen her yer.
En son seyahat ettiği yer: Odessa, Mudurnu. (Komik bir ikiliymiş)
[/button]Seyahatlerinde yaşadığın en ilginç ve unutamadığın bir anı paylaşabilir misin?
Bu soruya genelde kaçamak cevap veririm çünkü yüzlerce günlük birikimin içinden birini seçmek çok zor. İlk yurt dışı seyahatim Interrail’di, Barış’la beraber havalimanına gittiğimizde o gün iflas eden hava yolu şirketinden, seneler sonra Tayland’da jet ski mafyası tarafından alnımıza silah dayanmasına, Avrupa’nın en büyük festivalinde sahneye çıkmamızdan, Lübnan’da asker tarafından alı konulmamıza, Belgrad’da 70’lerinde bir çiftin evinde misafir olmaktan, tek kelime ortak dil bilmeden 15 kişi eğlendiğimiz gecelere, hikayesini dinlerken ağladığım bir Hintli kadından, Olimpiyat oyunları sırasında ücretsiz tek yarış olan bisiklette milli atletimizi desteklediğimiz andan, Dünya’nın en önemli sembolleri, en bilinen tarihi eserleri ve doğal güzellikleri karşısında durduğumuz onlarca ana kadar birbirinden ayırmayacağım birçok iyi ve kötü, unutulmaz anılarımız var.
Son olarak söylemek istediklerin?
Yola çıkın. Herhangi bir zamanda, herhangi bir amaçla hiç görmediğiniz bir yere ve
ya hiç bilmediğiniz insanların yanında gidin. Hem tarih boyunca hem günümüzde insanların ne acayip hikayelere sahip olduğunu bizzat görebilmek için Dünya çok güzel, çok büyük. E hadi kendi mottomuzla bitireyim; Dünya senin, hadi Keşfetsene!
