Osmanlı egemenliğinde 600 yıla yakın kalan Makedonya, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir mozaik. Balkan coğrafyasının kalbinde yer alan ülke, Avrupa, Balkan ve Anadolu kültüründen izler taşıyor. Yüzlerce yıllık etkileyici dini yapılar, doğanın en güzel renklerini sunan milli parklar, insanı heybetiyle şaşırtan dağlar, akarsular ve göller, güleryüzlü insanlar, damak çatlatan lezzetli yemekler Makedonya denildiğinde ilk akla gelen şeyler arasında.
Kuzeyde Sırbistan ve Kosova, batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan ve doğuda Bulgaristan ile çevrili Makedonya, Türk vatandaşlarının zihninde ve kalbinde derin karşılığa sahip. Geçmişten gelen bağlar, kültürel benzerlikler ve ortak tarihin izleri her iki tarafta da diğerinin konusu geçtiğinde duygusal tepkiler meydana getiriyor. Makedonya’yı en çok ziyaret edenlerin Türkiye’den olması bu yüzden tesadüf değil. Ülke sokaklarında her an Türklerle ve Türkçe konuşanlarla karşılaşmak mümkün.

Denize kıyısı olmayan ancak doğal yapısı nedeniyle çok sayıda göl ve sulak alana sahip ülkenin her bir köşesinde doğal güzellikler insanın başını döndürecek seviyede. Vardar Ovası türküsüyle aşina olduğumuz Vardar, Makedonya’nın en önemli akarsuyu. Gostivar yakınlarındaki Vrutok Köyü’nden kaynağını alan akarsu başkent Üsküp’ü doğu ve batı olarak ikiye bölerek ilerliyor. Ülkenin en uzun akarsuyunun 301 km’si Makedonya, 87 km’si ise Yunanistan topraklarında. Kelime olarak ‘kara su’ ya da ‘koyu su’ anlamına gelen Vardar, futbol takımından içme suyu markasına kadar birçok noktada karşınıza çıkıyor.

Makedonya’ya genel bakış
Sekiz ana coğrafi bölgeden oluşan Makedonya’da başkent Üsküp en gelişmiş ve en kalabalık nüfusa sahip yerleşim yeri. Eski Yugoslavya’dan ayrılarak 1991’de bağımsızlığını ilan eden ülke, 1993 yılından beri uluslararası arenada tanınıyor. Ülkenin bağımsızlığını ilk tanıyan devletin Türkiye olması iki devlet arasındaki ilişkilerin önemini gösteriyor. Makedonya seyahatim boyunca birkaç yerde bu örnekle Türkiye’ye olan minnet duygusunun ifade edildiğine şahit olunca ülkemizin neden sevildiğini bir kez daha anlamış oldum.

Komşularıyla iyi geçinen Makedonya ülkenin resmi ismi nedeniyle Yunanistan’la büyük sorun yaşıyor. ‘Makedonya Cumhuriyeti’ ismiyle bağımsızlığını ilan eden, köklerini Büyük İskender’e dayandıran ülke Yunanistan’la bu nedenle siyasi kriz yaşıyor. Yunanistan’da Selanik’i de içine alan coğrafi bölgenin adı Makedonya. Yunanistan bu yüzden bu isimle bir devlet kurulamayacağı teziyle komşu ülkeyi bu ismiyle tanımıyor. Yunanistan’ın uluslararası girişimleriyle bizim Makedonya ismiyle tanıdığımız, bildiğimiz ülke ‘Eski Yugoslav Cumhuriyeti’nin Makedonyası‘ (Former Yugoslav Republic Of Macedonia- FYROM) olarak tanınıyor. İki ülke vatandaşları birbirine yapacağı ziyarette kimlikle geçiş yapsa da Yunanistan komşudan gelenleri o isimle tanımadığı için ülkenin resmi belgelerine imza atmayı bile reddediyor.
Eski Yugoslavya geleneğinden gelen bir devlet olarak Makedonya’da etnik yapı bir hayli karışık. Uluslararası birkaç kurumun 15 yıl kadar önce yaptığı resmi araştırma dışında devletin nüfus sayımına ilişkin bir tespiti yok. Azınlıkların nüfus içerisindeki oranına göre hakların belirlenmesi nedeniyle nüfus sayımı ülkede tüm dengeleri yerinden oynatabilecek bir öneme sahip.
2002 yılında yapılan nüfus sayımına göre ülkenin nüfusu 2 milyon 100 bin civarında. Nüfusun ağırlığı 1 milyon 300 bin kişiyle (%65) Makedonlarda. Ülkede 510 bin Arnavut (%25), 80 bin Türk (%4), 35 bin Sırp (%2), 18 bin dolayında Boşnak (%1) yaşıyor. Bürokraside, devletin yayın organlarında ve okullarda azınlık dillerinin konuşulması ve nüfus oranında azınlık temsilcisinin çalıştırılması zorunlu. Türk azınlıkla birlikte Arnavutların önemli bir bölümü Müslüman. Müslüman olmayan Arnavutlar Katolik, Makedonlar ve Sırplar ise Ortodoks inancına sahip.
Makedonya’da Gezilecek Şehirler
1. Üsküp

Ülkenin başkenti Üsküp (Skopje), Vardar Nehri’nin ikiye ayırdığı, Osmanlı izlerinin rahatlıkla görülebildiği, en hareketli, en kalabalık nüfusa sahip ve en gelişmiş yerleşim yeri. Balkan coğrafyasının kalbinde yer alan Üsküp, aynı zamanda ülkeyi dünyaya bağlayan Büyük İskender Havalimanı’nın da bulunduğu yer. TAV Havalimanlarının işlettiği havalimanı Üsküp için hayati önem taşıyor.
Üsküp’ün kalbinin attığı Makedonya Meydanı, devasa büyüklükteki heykellerle resmi tarih yazıcılığının doruğa ulaştığı noktalardan. Hükümetin Üsküp 2014 Projesi kapsamında inşa ettiği heykellerle meydan çevresindeki tüm eski binalar yıkılmış, hala da yıkılmaya devam ediyor. Yıkılan binaların yerine yapılan gösterişli kamu binaları ve heykellerle modern bir Avrupa başkenti görünümüne ulaşmaya çalışılıyor.

Vardar Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlayan Taş Köprü, aynı zamanda eski ve yeni Üsküp’ün de bağlantı noktası. Vardar’ın eski olan bölümü Türk Çarşısı ve kaleye doğru giderken diğer taraf şehrin görece daha yeni olan yerleşim bölgesine ve ağırlıklı olarak Hristiyanların yaşadığı bölgelere açılıyor.
Vardar Nehri çevresinde yürüyüşle başlanacak Üsküp turunda Türk Çarşısı’nda köfte molası, kaleden şehir manzarası mutlaka yapılacaklar listesine eklenmeli. Görülecek yerler arasında Murat Paşa Camii, Taş Köprü (Fatih Sultan Mehmet Köprüsü), Arkeoloji Müzesi ve Makedonya Meydanı yer alıyor.

Üsküp’ten yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan, mağaraları ve yürüyüş parkurlarıyla Matka Kanyonu doğa severler için ideal. Şehir merkezine 12 km mesafedeki Milenyum Haçı Üsküp’e panaromik bir manzaradan bakıyor. Hristiyanlığın 2 bininci yılı anısına inşa edilen dev haça araçla doğrudan gidilebildiği gibi yemyeşil ormanın içinden teleferikle de çıkabilirsiniz. Makedonya Köyü (Ethno Complex Macedonian Village) ülkenin farklı bölgelerinden 12 tipik köy evinin inşa edildiği, etnografik ögelerle desteklenerek açık hava müzesine dönüştürülen harika bir yer. İçerisinde restoran, kafe ve dükkanların bulunduğu köy Üsküp’e 7 km uzaklıkta.
2. Manastır (Bitola)

Ülkenin güneyinde, Yunanistan sınırında bulunan Manastır (Bitola), Makedonya’nın en kalabalık ikinci kent merkezi. Türkler için büyük önem taşıyan bu şehirde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri lise eğitimini gördüğü Manastır Askeri İdadisi bulunuyor. Günümüzde müze olarak kullanılan bu yapının bir salonu Atatürk’e ayrılmış durumda. Diğer salonda ise Manastır Arkeoloji ve Etnografya Müzesi yer alıyor.
Manastır’ın en ünlü caddesi Shirok Sokak. Birçok kişi tarafından ülkenin en hareketli ve cazibeli caddesi olarak kabul edilen cadde boyunca onlarca kafe, restoran ve ünlü markaların mağazaları var. Bu caddenin bir ucu askeri idadiden başlayıp diğer ucu Manastır Saat Kulesi’nin de olduğu meydanda sonlanıyor. Meydanda Yeni Camii ve St. Dimitri Kilisesi görülecek yerlerden. Meydanın arka bölümünde Old Town olarak bilinen Türk Çarşısı ve pazar yerini de mutlaka görün. Elveda Rumeli dizisinin bazı bölümleri bu çarşıda çekilmiş.
3. Ohrid

İsmi en az Makedonya kadar bilinen Ohrid, ülkenin güney batısında Ohrid Gölü kıyısında, Arnavutluk sınırında konumlanıyor. Göl çevresinde sıralanan etkileyici kiliseleri, ünlü incisi, turistik otel, kafe ve restoranları, tekne turları, hareketli sokakları ve gece hayatıyla Ohrid Makedonya’nın turizm başkenti. Türkiye’de Antalya ne ifade ediyorsa, Makedonya’da da Ohrid aynı.
Ohrid’in ana caddesi St. Clement of Ohrid. Sağlı sollu dükkanlar, mağazalar, kafe ve restoranlar bu caddede. Bu caddede çok sayıda Türk işletmeci ile de karşılaşabilirsiniz. Cadde boyunca yürüyerek hediyelik eşya, yeme-içme ve diğer alışveriş ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz bu rotadan hemen sonra Ohrid Old Town‘a yönelin.
Safranbolu ya da Şirince evlerini andıran tarihi ahşap yapıların bulunduğu Old Town bölgesi Ohrid’in en etkileyici yerlerinden. Old Town’dan yukarıya doğru yürürken tüm görkemiyle ayakta olan Ayasofya Kilisesi’ne uğrayın. Ohrid’i tepeden gören Çar Samuel Kalesi‘nin muhteşem bir manzarası var. Kaleden patikaları takip edip göle doğru yürüdüğünüzde önce Saint Pantelejmon Kilisesi ve Bazilika daha sonra da Ohrid’in en önemli görsel simgesi olan St. John Kilisesi’ne ulaşılıyor. Burası göl manzarası ile ünlü Ohrid fotoğraflarına hayat veriyor. Ohrid şehir merkezinde göl kıyısında uzanan kordonda yürüyüş ve göldeki tekne turlarına katılmayı da unutmayın. Vaktiniz kalırsa Ohrid Su Müzesi‘ndeki (Museum on Water in Ohrid) eserleri görün.
4. Struga

Ohrid’e 15 km uzaklıkta, Ohrid Gölü’nün güneybatısında yer alan Struga, Makedonya’nın turistik şehirlerinden biri. Özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan şehir göl kıyısındaki tesisleri, kumsalları ve kafeleriyle ün yapmış durumda. Ohrid Gölü’nü Ohrid şehriyle birlikte paylaşan Struga’da göl suyunun Ohrid’e göre daha sıcak olması buraya yüzmeye gelenlerin sayısını artırıyor. Arnavutluk sınırına yakın olması nedeniyle çok sayıda Arnavut’un yaşadığı şehirde hareketli bir yaşam var.
5. St. Naum

Ohrid Gölü’nün en güneyindeki Makedon şehri St. Naum, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki St. Naum Manastırı ile Hristiyan dünyası için çok önemli bir merkez. Çevre ülkelerden de binlerce ziyaretçinin geldiği bu manastır ülkenin güney Arnavutluk sınırının hemen yanı başında. Ohrid’den 30 km uzaklıktaki bu şehir Kiril alfabesinin yaratıcısı olan St. Kliment ve Metodius kardeşlerin öğrencisi St. Naum’un ismini taşıyor. Alfabenin yayılmasında büyük emeği olan St. Naum Manastırı’nın içinde ilk Bektaşi misyonerlerinden Müslümanlığı ve Bektaşiliği yayan Sarı Saltuk’un sandıkası da var. Osmanlı döneminde Ohrid Gölü’ne Sarısaltuk Gölü deniyormuş.
St. Naum Kara Drim nehrinin kaynağının da bulunduğu bir merkez. Bu nehrin kaynağında tekne turu yaparak çevreyi izleme şansınız var. Dağın öteki tarafında Ohrid’den 100 metre daha yüksekte bulunan Prespa Gölü’nün fazla suyu deniz seviyesinden 650 metre yükseklikteki Ohrid’e Kara Drim üzerinden, St. Naum güzergahını izleyerek dökülüyor. Yaz-kış 8 derece sıcaklıktaki bu suyun göle döküldüğü yerde durup sus sesini dinlemek huzur verici. Eğer vaktiniz kalırsa bizim gibi Arnavutluk sınırına gidip yürüyerek sınırı geçip, 10-15 dakikalık fotoğraf molasının ardından yeniden Makedonya’ya dönebilirsiniz.
6. Stenje

Makedonya sınırlarında 3 büyük göl var. Ohrid Gölü Arnavutluk, Prespa Gölü Yunanistan ve Arnavutluk, Doyran Gölü ise Yunanistan ile paylaşılıyor. Stenje, Prespa Gölü kıyısında küçük bir yerleşim yeri. Ohrid Gölü’nden Galiçya Milli Parkı içindeki daracık yemyeşil yoldan ulaşılıyor. Dileyenler için Ohrid’in kuzeyinden çok daha uzun bir yol da var. Stenje Pelikan Adası olarak da bilinen Golem Grad adasına en yakın yerleşim yeri. Göle özgü balığın servis edildiği restoran ve kafeler göl çevresinde sıralanıyor.
7. Debre (Debar)

Mavrovo Milli Parkı’nın yanı başındaki Debre, Makedonya’nın Arnavutluk’la batı sınırında. 14. yüzyıldan 20. yüzyıldaki Balkan Savaşları’na kadar Osmanlı egemenliğinde kalan şehrin Atatürk’ün dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi‘nin memleketi olduğu söyleniyor. Debre’ye bağlı Kocacık (Kodzadzik) Köyü’nde Kızıl Hafız Ahmet Efendi’ye ait bir anı evi ziyarete açık. Debre ve çevresi zengin yer altı kaynak sularıyla tanınıyor. Şifalı sular nedeniyle şehir tarih boyunca şifa arayanların adresi olmuş. Osmanlı döneminden kalma iki hamam hala ayakta. Capa Spa Resort şehrin en önemli oteli. Farklı ülkelerden gelen konuklar masaj, fizyoterapi ve termal havuzlardan yararlanıyor. Debre çevresindeki yollar yemyeşil. Özellikle Mavrovo Milli Parkı’nın üzerindeki güzergahta muhteşem manzaralar mevcut.
8. Kalkandelen (Tetova)

Vardar Ovası üzerine kurulu olan Kalkandelen (Tetova), Üsküp ve Manastır’dan sonra ülkenin en büyük ve en gelişmiş üçüncü şehri. Osmanlı egemenliği ile birlikte Türk ve Müslüman nüfusun giderek arttığı şehir, ticaret ve savunma özellikleriyle ön plana çıkmış. Balkanlardaki en önemli Bektaşi dergahlarından Harabati Baba Tekkesi ile özellikle işlemeleriyle dikkat çeken Alaca Camii (Paşa Camii) Kalkandelen’de görülmesi gereken yerlerden.
9. Negotin

Ülkenin orta kesiminde konumlanan Negotin şehri, Makedonya’nın en önemli şarap ve rakı üretiminin yapıldığı bölge. Binlerce dönümlük üzüm bağının bulunduğu Negotin, ülkenin en ünlü şarap markası Bovin‘in de üretim merkezi. 1998 yılında ülkenin ilk özel şarap işletmesi olarak kurulan Bovin günümüzde 5 kıtada 35’ten fazla ülkeye ihracat yapıyor. Şarap tadım tutları ile bağ ziyaretlerinin yapıldığı Negotin şehri aynı zamanda Yunanistan’a giden otoyol üzerinde olması nedeniyle sanayi ve ticari kimliği ile de öne çıkıyor.
Stobi Antik Kenti, Hristiyanlık inancı ve bölge tarihi için büyük önem taşıyor. Yolu Negotin çevresine düşenlerin Stobi Antik Kenti’nde mola verip zamanda yolculuk yapması, muhteşem mozaiklere göz atıp, Makedonya’nın ilk kilisesini ziyaret etmesini öneriyorum.
Makedonya’da konaklama
Makedonya her bütçeye uygun konaklama seçeneğine sahip. 5 yıldızlı oteller, pansiyon ve hostellerden herhangi birini bütçenize göre seçmeniz mümkün. Türkiye ile karşılaştırıldığında fiyatlar uygun. 6-7 € gibi bir fiyata bir gecelik hostel bulabilirken, otelin konforu ve kalitesi artıkça fiyatlar gecelik 150-200 €’ya kadar çıkıyor.
Makedonya seyahatim boyunca Üsküp’te 2 gece Park Hotel & Spa’da konakladım. Vardar Nehri kıyısında Telekom Arena’nın bitişiğinde bulunan konsept otelde her bir oda birbirinden farklı tasarıma sahip. Şehir merkezine olan konumu ve otelin konforuna kesinlikle geçer not verdim. Ohrid’deki 2 gecelik konaklamamı ise Hotel Aqualina‘da gerçekleştirdim. Şehrin biraz dışında, göl kıyısındaki otel ekonomik bir konaklama alternatifi olarak aklınızda olsun. Diğer Ohrid otelleri, Üsküp otelleri, Manastır otelleri ve Struga otelleri için linklere tıklayın.
Makedonya para birimi

Makedonya’nın para birimi Denar. Makedon Dinarı olarak da isimlendiriliyor. Kısaltması MKD. Güncel kur (Haziran 2017) 1 ₺ = 15 MKD. 70-80 dinara sigara, 60 dinara bir kutu içecek, 130 dinara bir porsiyon köfte gündelik yaşamdan birkaç örnek. Ulaşım ve yeme-içme genel olarak ucuz. Türk Lirası’nın değerli olduğu nadir ülkelerden biri olarak söyleyebilirim. Ancak diğer tüm harcamaları göz önüne aldınızda Türkiye ile fiyatlar hemen hemen aynı. Para çevirme işini havalimanı haricinde her yerde yapabilirsiniz. Kur genellikle aynı ve komisyon alınmıyor.
Makedonya seyahatimiz boyunca bize eşlik eden, şoförlüğümüzü yapan ve tüm sorularımıza içtenlikle yanıt veren Adem Ruşid, bu ülkeye seyahat etmeyi düşünenlerin aklında olsun. Kendi aracıyla hem rehberlik hem de şoförlük yapan Adem Abi her konuda destek olup, soruları yanıtlıyor. (Adem Ruşid / Telefon: +389 75 542 741 Whatsapp ve Viber’dan da ulaşabilirsiniz)
Duygusal bağımız olan Makedonya, yurt dışında gidilebilecek en güzel rotalardan. Türk vatandaşlarından vize istemiyor oluşu, ekonomik konaklama ve yeme-içme seçenekleri, İstanbul’dan 1 saat 15 dakikalık uçuş mesafesinde oluşu, güleryüzlü insanları Makedonya’ya gitmek için ilk aklıma gelen sebeplerden.
[…] Kaynak https://kesfetsek.com/makedonya-gezilecek-yerler/ […]
Ben sizin gezinizden sonra ayrı bir hayranlık duydum bu ülkeye. Doğası beni benden aldı.
merhaba makedonyada doları dinara çevirme olanağı bulunuyor mu yoksa yalnızca euro mu çevriliyor
Dolar da Euro da çevrilebiliyor. Gönül rahatlığıyla çevirebilirsiniz.
Bana gore kesinlikle en guzel yeri Ohrid, mutlaka gezip gorulmesi gereken bir yer. Ilk firstta tekrar gidecegim
Ülkeye gitmeme gerek kalmadı 🙂 Her şeyi açık seçik anlatmışsınız teşekkür ederim. Çin hakkında da böyle açıklayıcı ve rehber önerebileceğiniz yazı yazabilir misiniz?
Çin’i henüz görmedim maalesef. Gittikten sonra seve seve ama 🙂
Uzunca süre Makedonya’yı başkent Üsküp’ten ibaret sanıyordum, ancak muazzam bir coğrafyası olduğunu yeni yeni öğreniyorum. Özellikle Ohrid’i görmeyi çok istiyorum.
St John Kilisesi, Natka Kanyonu, Ohrid ve Alaca Camii yazdım sizleri bir kenara 😉
Makedonyanın güzelliklerini en iyi anlatan yazılardan birisi tebrikler 🙂 Samimiyetinizden dolayı teşekkürler