Montreal, Quebec Eyâleti’nin en büyük, Kanada‘nın ise ikinci büyük şehri. 21. yüzyıl gökdelenleri ile tarihi katedral, kilise ve meydanlarının, oldukça geniş bahçe ve parkların, semt pazarlarının, şık kafe ve restoranların, tekne gezisi yapabileceğiniz su kanallarının ve kozmopolit bir sosyal hayatın bir arada bulunduğu bir destinasyon.
Bugünkü adını şehrin göbeğindeki üç tepeli dağ Mont Royal’dan alan Montreal’in tarihi, 1500’lü yıllarda Avrupalıların bölgeye gelmesinden çok çok öncelere uzanıyor. Paris’ten sonra dünyanın Fransızca konuşulan en büyük ikinci yerleşimi olan Montreal, şehir merkezi, Ottawa ve Saint Lawrence Irmaklarının birbirine karıştığı noktada, Montreal Adası üzerinde yer alıyor.
Bu özelliğiyle de şehir Saint Lawrence deniz yolu üzerinde önemli bir liman kenti. Olimpiyatlardan, uluslararası organizasyonlara kadar pek çok etkinlik için tercih edilen kent, sinema, müzik gibi kültürel aktiviteleri ve festivalleriyle de Montreal dünyada ilk sıralarda.
Montreal Gezilecek Yerler
Montreal, tarihi yapılarını koruyan, lüks, modern, canlı ve hoşgörülü bir şehir. Bir yandan da modern mimarisiyle 2006’da UNESCO Kent Tasarım Ödülüne layık görülen, festivalleri, müzeleri, sanat galerileri ve tiyatrolarıyla buram buram sanat kokan Montreal, yaz aylarında tam bir festival cennetine dönüşüyor.
Sainte-Catherine ve Crescent Caddeleri cıvıl cıvıl dükkanları ile görülmeye değer. Sherbrooke Caddesi yakınlarında ise Montréal Güzel Sanatlar Müzesi, McCord Müzesi ve Çağdaş Sanat Müzesi bulunuyor. Notre Dame de Lourdes Şapeli, Eski Liman Bölgesi ve Château Ramezay Müzesi’ni görmeye çalışın. Diğer yandan Botanik Bahçesi ve Vieux Montreal bu zengin şehirde görebileceğiniz yerlerden sadece birkaçı.
1. Eski Montreal
Rue St. Antonie ve Montreal Limanı arasında yer alan Eski Montreal’in (Vieux-Montréal) 18.yüzyıldan kalma kale duvarları yok olsa da, halen birçok tarihi yapı ve evin restore edilmesiyle Nouvelle France’ın atmosferine sahip bir bölge. Parke taşı döşeli caddeler, 18. Yüzyıl tarihli 2-3 katlı şirin tuğla evleri ile, belki bir Fransız kentini, belki de bir Londra sokağını veya bir İskoç kasabasını andırıyor. Daracık sokaklarında yan yana sıralanmış galeriler ve antikacılardan alışveriş yapabilirsiniz.
2. Modern Sanat Müzesi
Modern Sanat Müzesi’nin (Musée d’Art Contemporain de Montreal) kalıcı ve geçici sergilerinde, binlerce sanatçının çağdaş sanat eserlerine yer veriyor. Pek çok Kanadalı ünlü sanatçının yanı sıra, uluslararası sanatçılardan Sam Taylor-Wood, Nan Goldin, Isaac Julien, Van Gogh ve Vik Muniz gibi değerli sanatçıların eserlerini burada görebilirsiniz.
3. Notre-Dame Bazilikası
1829’da yapılmış, Neo-Gotik bir yapı olan Notre-Dame Bazilikası (Basilique Notre-Dame), vitray pencereleri, resimler, heykeller, altın renkli oymalarıyla, oldukça gösterişli bir yapı. Eskiden batı kulesindekini çalabilmek için 12 kişinin gerektiği bazilikanın çanı, halen Amerika kıtasının en büyük çanı olarak biliniyor.
4. Eşcinsel Köyü
Eşcinsel Köyü (Gay Village), kentin Downtown bölgesinde bulunan ve yalnızca eşcinsellerin akınıyla bile oldukça kalabalık ve popüler olan bir bölge. İlginç restoran, kafe ve butikleri, gökkuşağı sütunları ile kaplı Beaudry Metro İstasyonu, caddelere yayılmış sokak sanatçıları ile günün 24 saati canlılığını koruyan eşsiz bir yer.
5. Mount Royal Parkı
Mount Royal Parkı (Parc du Mont Royal), kentin en yüksek tepelerinden birinde 1876’da kurulan ve oldukça geniş bir alan yayılan nefis bir şehir parkı. Orman alanı ile yazları bisikletçileri ve koşucuları, kışları ise kayakçılarıyla renklenen Mont Royal, kışın buz pateni yapabileceğiniz bir göle de sahip. Şehre tepeden bakmak isterseniz Aşıklar Manzarası adı verilen bölgeye çıkın!
6. Notre Dame de Lourdes Şapeli
Notre Dame de Lourdes Şapeli (Chapelle Notre-Dame-de-Lourdes), Roma ve Venedik’te eğitimlerini tamamlayıp Montreal’e dönen Mimar Napoléon Bourrassa’nın 1882’de yaptığı kentin en güzel ve tarihi yapısı. Fresklerle kaplı oldukça güzel bir iç mekâna sahip, Roma ve Bizans mimarisinden izler taşıyan şapel, Neo-Klasik bir yapı. Şapelin süslü tavanını özellikle inceleyin.
8. Botanik Bahçesi
Botanik Bahçesi (Jardin Botanique), 1932’den bu yana orkideler, tropikal bitkiler, yağmur ormanları saçakları gibi pek çok egzotik bitkiyi barındıran seralarıyla ünlü bir bahçe. Chinese Gardens, Alpine Gardens, City Gardens, Aquatic Garden, First Nations Garden, Flowery Brook ve Japanese Garden gibi pek çok bahçesi bulunan bu devasa alanda, Wu-Yee Sun Bonzai Koleksiyonu ile leylak koleksiyonunu da görebilirsiniz.
9. Montreal Yer Altı Kenti
Ville-Marie’de yer alan ve dünyanın en büyük yer altı kompleksi olarak kabul edilen Montreal Yer Altı Kenti, kışın 5-6 ay süren kar ve buza karşı 500 bin kişi kapasiteli, dükkanları, sinemaları, gece kulüpleri, lokantaları ve kafeleriyle, alternatif bir kent. Metro ile birbirine bağlanan yer altı geçitleri sayesinde, kentin bir ucundan diğer ucuna kadar 30 km uzanan şehirde, tüm alışveriş merkezlerine ulaşabilir, yerin üstüne hiç çıkmadan, akşama kadar vakit geçirebilirsiniz. Birçok otelin girişinin de bulunduğu yeraltında, tam 1700 mağaza, yüzlerce ofis, onlarca sinema, restoran, tiyatro hatta birkaç da kilise bulunuyor!
10. Chinatown
Kanada’nın demiryolu sisteminin kurulması esnasında, Çinli işçilerin katkısının çok büyük. Demiryolu inşaatında çalışan ve zamanla kente yerleşen Çinlilerin yaşadığı Chinatown, fenerlerle donatılmış caddeleri, otantik Uzak Doğu yiyecekleri, rengarenk giyecekleri ve çeşitli şirin eşyaların satın alınabileceği butik ve mağazalarıyla mutlaka görülmeli.
Montreal şehir merkezinin kalbini ise Boulevard Rene Levesque ve Sherbrooke Street arasında kalan Guy St. ve St-Denis Street oluşturuyor. Otantik atlı arabaların gezindiği Square Dorchester’de Henry Moore’nin Uzanan Çıplak Heykeli, İskoç şair Robert Burns’un ve Kanada Başbakanlarından Wilfrid Laurier ile John MacDonald’ın heykelleri yer alıyor.
Yine bulvar üzerinde yer alan kentin en eski gökdeleni Sun Life’ın yanı sıra, Kanada Ulusal Demiryolu Merkez İstasyonu, İ.M.Pei tarafından tasarlanan ve haç şeklinde birbirini kesen Royal Bank Kulesi de meydanın yakınlarında. Bu bölgede Roma’daki San Pietro Bazilikasının, 19. yüzyılda yapılmış bir kopyası olan Marie-Reine-Du-Monde’u da ziyaret edebilirsiniz.
