Yunanistan‘ın en çok ziyaretçi ağırlayan adalarından Mykonos, çılgın eğlence yaşamı, beyaz badanalı daracık sokakları ve birbirinden güzel plajları ile özellikle yaz aylarında iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalığa sahip.
Yunan mitolojisine göre devlerin cesetlerinden yaratılan Mikonos, dünya jet sosyetesinin buluştuğu, LGBTİQ+ dünyasına gösterdiği hoşgörü ile eşcinsellerin sıklıkla tercih ettiği destinasyonlar arasında.
Büyüleyici Mykonos’ta hareketli gece hayatının tadını çıkarmak, nefes kesen manzaraları deneyimlemek ve gündüz deniz, kum ve güneşle başlayıp hava karardığında müziğin ritmini hissedeceğiniz plajlar başınızı döndürecek.
Mykonos Yapılacak Şeyler
1. Pelikanlı dar sokaklarda yürüyün
Pelikan Petros, hayatının 30 yılı boyunca Mykonos’un sembolik bir figürü oldu. 1958 yılında, yerel bir balıkçının yaralıyken bulduğu pelikana balıkçı Petros adını verdi ve Petros Mikonos’un sembollerinden birine dönüştü.
Binlerce turist, her yaz bir fotoğraf karesi için adanın maskotunun bulunduğu yere koşardı. Petros 1985 yılında bir araba çarpması sonucu öldü ve Mikonos Belediyesi Petros’u Selanik’te mumyalattırdı.
Günümüzde Mikonos’ta, adanın sembolünü onurlandırmak için biri Petros olarak isimlendirilen üç pelikan yaşıyor.
2. Küçük Venedik’te kahve molası verin
Mikonos’taki en ünlü ve büyüleyici bölgelerden birine Alefkantra veya Küçük Venedik deniyor. Bölgeye Küçük Venedik denilmesinin sebebi buranın deniz kenarındaki fotoğraflık ortamının Venedik’i andırıyor oluşu.
Küçük Venedik’in yerleşimi 18. yüzyılda zengin tüccarlar ve kaptanlar tarafından yaratılmış. Ziyaretçiler, kelimenin tam anlamıyla denizin üzerinde duran renkli pencereleriyle zarif ve güzel evlerden çok etkileniyor.
Küçük Venedik, gün batımının tadını çıkarmak ve bir kahve molası için Ege’nin en güzel yerlerinden biri.
3. Yel değirmenlerinde fotoğraf çekilin
Mykonos’un yel değirmenleri, tüm dünyada ünlü Ege Denizi’nin en tipik oluşumlarından. Etkileyici beyaz yel değirmenleri, Küçük Venedik yerleşimi ile Niochori Mahallesi arasında yer alıyor.
17. ve 18. yüzyıllarda, adanın ekonomik kalkınmasının temel unsurlarından biri olan buğday üretimine katkıda bulunan yirmiden fazla yel değirmeni vardı. Günümüzde bunlardan sadece yedisi iyi durumda.
4. Lena’nın Evi
Lena’nın Evi, Chora’da, Tria Pigadia Bölgesi yakınında yer alıyor. Bu ev, 19. yüzyılın adalı bir orta sınıf aile evinin otantik bir örneği. Ev, 19. yüzyılın Avrupa ve yerel mobilyalarından oluşan bir koleksiyonun yanı sıra aynalardan gravürlere ve nakışlara kadar çok çeşitli dekoratif objelere ev sahipliği yapıyor.
Nisan-ekim ayları arasında, pazar günleri hariç, 06.30- 09.30 arasında ziyarete açık.
5. Mykonos Folklor Müzesi
Adanın Folklor Müzesi, Kastro’da, ünlü Paraportiani’ye sadece birkaç dakika uzaklıkta, iki katlı geleneksel bir binada yer alıyor. Klasik mobilyalar, el yapımı seramikler, Bizans resimleri ile önemli el yazmaları ve fotoğrafların ilginç koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
Barlar ve gece kulüplerinden çok daha fazlası olan adanın daha derin kültürel kimliğiyle temasa geçmek için bu müzeyi ziyaret etmelisiniz.
6. Paleokastro Manastırı
Paleokastro Manastırı, yakınındaki tepenin de adını taşıyan, 18. yüzyıla tarihlenen bir kadın manastırı. Ano Mera yerleşiminin kuzeyinde yer alıyor ve Kiklad manastırı mimarisinin tipik bir örneğini oluşturuyor.
7. Mykonos Arkeoloji Müzesi
17. yüzyıla kadar uzanan zengin vazo koleksiyonuyla ünlü olan Mykonos Arkeoloji Müzesi, adanın kalbinde, limanın yakınında yer alıyor. Müze, vazolar dışında, eşsiz bir heykel, seramik ve mücevher koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor.
Müze, pazartesi günleri hariç her gün, saat 08.30 ile 15.00 arasında ziyarete açık.
8. Ege Denizcilik Müzesi
Tria Pigadia’da, Lena’nın Evi’nin yanında bulunan Ege Denizcilik Müzesi, 1983’de, Yunan denizcilik tarihini ve geleneğini korumak ve tanıtmak amacıyla kurulmuş kar amacı gütmeyen bir kuruluş.
Bu doğrultuda, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen kürek ve yelkenli gemilerin kopyaları sergileniyor. Ayrıca hepsi deniz yaşamının tematik şemsiyesi altında zengin haritalar, antik sikkeler ve heykel koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
Müze, nisan-ekim ayları arasında, her gün 10.30- 13.00 ve 18.30- 21.00 saatleri arasında ilgilenen ziyaretçilere açık.
9. Mikonos Belediye Sarayı
Mikonos Belediye Sarayı, Chora’da görülebilecek adanın tarihini yansıtan mimari yapılardan biri. Rus-Türk savaşı sırasında (1770-1774) bir Rus kontunun ikametgahı olarak inşa edilen bina ve daha sonra ilk klasik mimari formunu koruyarak adanın belediye binasına dönüştürülmüş.
Belediye binasının yanında, Mykonos’un ilk okulu olan ve en az belediye sarayı kadar önem taşıyan tarihi bir bina daha bulunuyor.
10. Kiliseler
Mykonos adası, Yunan adalarının geleneğini izleyen 70’ten fazla Hıristiyan Rum Ortodoks kilisesine ev sahipliği yapıyor. Bu kiliseler Bizans döneminden sonra adanın zengin aileleri tarafından tanrıya şükretmek veya akrabalarından birini onurlandırmak için inşa edilmiş.
Tipik görünüme sahip bu güzel kiliselerin bazılarını ziyaret etmek için dindar olmanıza gerek yok. Mimarisiyle tanınan en ünlü Mykonian kiliselerinden bazıları Zoodochos Pigi, Agia Kyriaki, Saint Nicolas, Paraportiani ve Agia Eleni.