Olympos Teleferik, Antalya

Bir trafik kazası ile şok yaşayarak başladığımız Kemer tatilimizi, şoku kısa sürede atlatamayarak bunalımlı zamanlar geçirerek sürdürüyoruz.

İlk günün sonunda artık zamanımız daralırken çevreyi keşfetme amacıyla nereye gidelim diyerekten Olimpos’a doğru yola çıkıyoruz.

teleferik (5)

Niyetimiz dillere destan edilmiş Olimpos’u keşfetmek. Ancak günün yarısı uykuyla öldüğünden güneşin batmasına doğru daha yeni yola çıkarak, ilerliyoruz. Yakında güneş batıp hava kararacak.

Hava karardığında bir şey göremeyiz endişesiyle hızımızı arttırıyoruz. Planlı yapılan gezileri hiçbir zaman sevemedim. Önümüze ilk çıkan tabeladan sağa kıvrılıyoruz. Burada teleferik varmış!

Asıl gitmek istediğimiz yer Olimpos iken ilk çıkan tabela ile güzergâhımızı değiştiriyoruz.

Yolun hemen girişinde bulunan bekçi kulübesinde ki görevli elinde bir tanıtım afişi ile aracımıza yaklaşıyor. “Biraz acele edin son çıkışa yetişin” diyor.

7 km’lik Milli Park yolunu hızlı bir şekilde katedip Teleferik’in başlangıç istasyonuna ulaşıyoruz.

teleferik (4)

Dünyanın en uzun ikinci, Avrupa’nın ise en uzun teleferiği; Akdeniz’i, 2365 metrelik zirvesiyle Tahtalı Dağı ile birleştiriyor.

Her haliyle teknoloji ve mühendislik harikası olarak görülen Tahtalı Teleferiği bana Santorini Adası’ndaki teleferiği anımsatıyor. Tabi Santorini’deki Teleferik uzunluk olarak bu teleferiğin ancak 5’te biri kadardır.

Yukarı çıkma vakti

Yukarıya çıkış için son seansa yetişiyoruz. 20 Lira olan standart çıkış ve iniş ücreti hiçbir koşulda indirime tabi değil. Öğretmen, öğrenci ya da Müze Kart gibi indirim sorgulamaları işe yaramıyor. Devlet bu tesisi özel bir işletmeye yaptırmış. Zaten devlet eliyle yapımı pek de mümkün değil. Teleferik çalışanları işlerinde oldukça titizler ve güzel çalışıyorlar.

Biletlerimizi aldıktan sonra plaj kıyafetlerimizle teleferiğe biniyoruz. Suriyeli kalabalık bir turist kafilesi de bizimle beraber kabine geçiyor. Kabin azami 80 kişi alıyor.

teleferik (2) teleferik (3)

Suriyeli turistlerin “Bismillahirrahmanirrahim” nidalarıyla yükselmeye başlıyoruz. Kabin görevlisi gülerek, her gün nice çığlık ve yaygara dinlediğini söylüyor.

2365 metrelik zirveye 10 dakika gibi kısa bir süre sonunda ulaşıyoruz.

Plaj kıyafetleriyle teleferiğe binen bizler kabinden inerken değişen hava karşısında donmaya başlıyoruz. Hızlı adımlarla kapalı olan kısma geçip biraz ısındıktan sonra dağın zirvesinden Akdeniz’i izlemeye koyuluyoruz.

Üç yılda tamamlanan ve insanoğlunun yapabileceklerinin sınırlarını zorlayan, otoritelerce  teknoloji  ve mühendislik harikası olarak adlandırılan Tahtalı teleferik projesi, ayrıca başarılması imkânsız dünya projeleri arasında gösterilmekteymiş. Teleferik sayesinde denize girmenin yanı sıra aynı zamanda 5 ay boyunca karlı  ve sürekli serin zirvedeki aktiviteler ve panoramanın  keyfine varmak mümkün oluyormuş.

İsviçre kökenli Garaventa-Grubu, çok zor şartlarda, bu  şaheseri yaratmayı başarmışlar. Bu Teleferik Projesini gerçekleştirebilmek için öncelikle yapım aşamasında malzeme teleferiğini kurmaları gerekmiş. Bu malzeme teleferiği ve helikopterler ile inşaat süresince  3700 m3 Beton, 4500 m3 Su, 420 ton Demir/çelik ve 8’600 ton agrega hat boyunca yer alan inşaatlar ve üst istasyonun inşaatı için taşınmış.

teleferik (7)

Maliyet de oldukça fazla olmuş. Milli Parklar içerisinde böyle bir özel sektör girişimine destek çıkılması oldukça şaşırtıcı ve olumlu bir şey bence. Dağ keçilerini seyrede seyrede çıkıyoruz yukarı. Aşağıda muazzam bir manzara ile orman ve birbirinden farklı ağaçlar.

teleferik (1)

Zirvede yer alan istasyonda 200 kişilik kapalı toplantı salonu ile restoran ve hediyelik eşya dükkânları yer alıyor.

Türkiye’nin genelinde yaşanan tanıtım eksikliği buraya yansımamış. Teleferiği temsil eden her türlü hediyelik eşya tasarlanarak makul fiyatlarla satışa sunulmuş. Özel sektör işin içine girince bir şeyler yapılabiliyor demek ki. Çok hoşuma gitti! Hemen buzdolabı süslerini çantama doldurdum.

teleferik (8)

Zirveden Akdeniz’e bakarak bir ton da fotoğraf çekildik. Gerçekten güzel bir tesis yapmışlar ellerine sağlık!

Aşağıya iniş için son seansa yetişerek tesis çalışanları ile beraber kabinde inişe geçiyoruz.

Tahtalı Teleferiği bu ülkede turizm alanında neler yapılabileceğinin en güzel örneklerinden…

Bizim tesadüfen gittiğimiz bu yere sizler planlı gidin derim ben…

  1. Başlangıçta bahsettiğiniz kaza için geçmiş olsun. Sabit fiyat politikası yanlış bir yöntem. İndirimli fiyatlarla teleferikten daha fazla kişinin faydalanması sağlanabilir.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like