Petrol Kenti Batman

Yıllar yılı merak ettiğim Batman’a Batman Havaalanı’nın korkunç yüzü ile giriş yaparak her şeye gerçekten kötü bir adım attığımı düşünüyordum.

Asker denetiminde sivil havacılığa merhaba diyen havaalanı korkunç şartlarda işletiliyor. Batman’a havayoluyla, hem de ilk defa gelen birisi için zihindeki Batman imgesi eksi puan alarak kişiyi önyargıya sürüklüyor.

YABANCI PLAKALAR

Aslen Silvanlı olan fakat Batman’da yaşayan arkadaşım Caner ve ailesinin sıcak karşılamasıyla beraber havaalanındaki korkunç görüntüleri aklımdan silmeye çalışıyorum.

Çevredeki lüks araçları gördükçe kendimi İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde gibi hissediyorum. Lüks araçların çoğunun plakasının 06, 34 ya da 33 olması beni ayrıca şaşırtıyor.

Bir an Batman’ın plakasının ne olduğunu kendime soruyorum.

Batman’da Batman plakalı yani “72” plakalı araç görmek çok zor. Bunun sebebini sorduğumda hemen cevap geliyor: “Batman plakalı araçla şehirlerarası yolculuk yapılmaz. Her polis noktasında defalarca durdurulursun. Bu yüzden buradaki herkes ya İstanbul ya Ankara ya da Mersin plakalı araçlar kullanır.”

İstanbul’un Ankara’nın araç sayısı istatistikleri yalanmış demek ki!

O kadar çok yabancı plakalı araç var ki. 72 plaka gördüğümde garip oluyorum.

batman sason (15)

Askeri havaalanının çıkışında şehrin çağdaş yüzü otogar görünüyor. Çağdaş mimarisiyle parlayan otogar Batman-Diyarbakır yolu üzerinde. Fakat çok da kullanıldığını söylemek doğru olmaz. Otobüsler genellikle kafalarına göre hareket ediyorlar. Batman birçok il arasındaki geçiş güzergahında yer aldığından yol üzerinde yolcu indirip bindiren araçları görmek çok doğal.

Batman şehir merkezine doğru yol alırken Diyarbakır Caddesi üzerinde seyrediyoruz.

Şehrin en önemli caddesi olan bu cadde, şehrin yavaş yavaş büyüdüğü kısımda kalıyor. Nasıl ki Adana kuzeye doğru büyüyorsa Batman’da Diyarbakır Caddesi ekseninde kuzeye doğru bir gelişme sergiliyor.

ALIŞVERİŞ SİSTEMİ

Batman’ın tek ve en büyük alışveriş merkezi olan World Mar’dayız.

Şehrin en işlek meydanında yer alan alışveriş merkezi tam Batman usulü işletiliyor.

Büyükşehirlerde yer alan alışveriş merkezlerine sadece dışarıdan benzeyen alışveriş merkezi içeriye girdiğiniz andan itibaren tam bir mahalle pazarı mantığıyla sizi korkutuyor.

Farklı mağazaları içinde barındırmayan alışveriş merkezi en üst katı hariç diğer katlarda giyimden, gıdaya tüm reyonlar tek bir işletmeci tarafından mahalle pazarı edasıyla işletiliyor.

Çalışanlar arasında başörtülü bayanların çokluğu ise dikkatimden kaçmıyor.

Raflarda ise hep tanıdık markalar. Batmanlı bir yatırımcı filan yok mu diye sorarsanız bu raflarda yer alabilmek Batmanlılara nasip olmamış. Batmanlı, Batmanlı ürünlere sahip çıkmadığından yatırımlar hep geri dönmüş.

batman sason (41)

PETROL KENTİ BATMAN

World Mar’ın hemen karşısında kentin ana damarı olan meydanda yer alan petrol kuyusu maketi çok estetik duruyor. Anlatılanlara göre halkın büyük kısmı bu simgenin ne olduğu konusunda bilgi sahibi değilmiş.

DTP’li belediyenin kente gözle görülür bir çalışması olmamış. Ana caddeler dışındaki sokaklarda yürümek imkânsız. Ne asfalt asfalt gibi, ne bir kaldırım var, ne de bir çevre düzenlemesi. Sokaklarda yapılması gereken çok iş var.

Diyarbakır Caddesi’nde birçok yeme içme mekânı, banka şubeleri, oteller ve dükkanlar yer alıyor. En popüler mekân olan Mado’yu gördüğümde hayret ediyorum. Öyle bir yatırım yapılmış ki büyükşehirlerde böyle bir mekânı bulabilmek açık söylüyorum mümkün değil.

Tam bu sırada lunaparkın Batman’a ilk geliş hikâyesini dinliyorum Serdar Ağabey’den…

Lunapark Batman’a ilk kurulduğunda Serdar Ağabeyler çarpışan arabalara binmişler. Doğal olarak diğer arabalara çarparak eğlenmeye başlamışlar. Diğer arabadaki kişiler kızmaya başlayınca şaşırmışlar. En komiği ise arabaya çarpınca özür dileyen kişiler olmuş. Batmanlılar lunaparkı böyle karşılamış.

Serdar Ağabey öyle içten bir biçimde anlatıyor ki kendimize engel olamıyor, yerlere yatıyoruz gülmekten.

GEÇMİŞİ KÖTÜ OLAYLAR İLE ANILIYOR

Doğuda olan her kent gibi Batman’da da geçmişte istenmeyen olaylar yaşanmış. Olağanüstü hal zamanında özellikle 90’lı yıllarda kentte Hizbullah belası varmış. Sokakta kadınların tek başlarına zor yürüdüğü, öğlen 3’te tüm sosyal hayatın bittiği bir kentmiş Batman.

Sık sık evler yakılırmış. O dönemde kentte yaşayanların ağzından dinleyince şartların ne derece kötü olduğunu tahmin etmek çok da zor olmuyor.

Neyse ki şimdi geç saatlere kadar insanlar dışarıda rahatça kafelerde oturup, sohbet edebiliyor.

Batman hakkındaki ilk izlenimlerim böyle, Batman’da daha fazla zaman geçirmek isterdim ancak görev beklemez…

Yine yollara düşüyorum.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like