Teknolojiden doğru hedefler ve ortak amaçlar doğrultusunda yararlananlar her zaman başarılı oluyor. Çoğu kez olmayacak denilen her şey şaşırtan bir hızda gerçekleşiyor. Olumsuz bakanların, olmayacak, gerçekleşmeyecek diyenlerin ağzı açık kalıyor.
Manisa’nın Kula ilçesinde bir belde Sandal. Tarım ve hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı, 1994’de belde statüsüne kavuşturulan, geleneksel yaşamın yaygın olduğu bir yer. Çevresinde son yıllarda gelişen iç turizmin gelirlerinden nasiplenen birçok merkez var. Kula ve tarihi evleri, Tapduk ve Yunus Emre’nin Türbesi Sandal’a hemen hemen eşit uzaklıkta. Bu merkezler onca turiste evsahipliği yaparken Sandal’ın adını duyan olmamış.
Ahmet Aydemir Sandal’da eşiyle beraber yıllardır görev yapan bir öğretmen. Sandal Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda yöneticilik yapan Aydemir’le internet üzerinden fotoğraf paylaştığımız WowTurkey.com adlı web sitesinden tanışıyoruz. Türkiye’nin her bölgesinden binlerce fotoğrafın bulunduğu bu site sayesinde ben de Sandal’la tanışma imkanına eriştim. Sandal’ın haritadaki yerini Aydemir sayesinde öğrendim desem yeridir.
Geçtiğimiz cumartesi Ahmet Aydemir’in büyük emekleriyle kurulan Sandal Beldesi Doğayı Koruma Ağaçlandırma ve Yaşatma Derneği ve WowTurkey.com web sitesinin işbirliği ile gerçekleşen bir sosyal sorumluluk projesi olan ağaçlandırma töreni için beldeye arkadaşlarımla beraber gittik.
Türkiye’nin dört bir yanından; Adana’dan, Bursa’dan, İzmir’den, Ordu’dan, Ankara’dan, Manisa’dan bu törene şahit olmak için biraraya toplandık. Gelemeyenler ve törenin varlığından yine site aracılığı ile haberdar olanlar katkılarını başkaları aracılığı ile sundular. Sandal Belediyesi ile Kula Belediyesi’nin de destekleri ve Orman Bölge Şefliği’nin gayretleri de işin içine girince büyük çapta güzel bir çalışmaya hep beraber imza atıldı.
Sandal Belediyesi’nin ağaçlandırılmak üzere tahsis ettiği köy tüzel kişiliğine ait 56 bin metrekarelik alana ilk etapta 100 adet servi, 60 adet ıhlamur, 250 adet aşlı badem, 200 adet aşısız badem, 200 adet aşılı armut fidanı ve 100’e yakın da fıstık çamı diktik. Bizler ağaç dikiminin temsili kısmında yer alsak da bizim adımıza dikildi bu ağaçlar.
Ağaçlandırılacak ve tahsis edilen alan bununla da sınırlı değil. Derneğe gelen bağış ve katkılarla geriye kalan alanlarda da meyve ağaçları yeşerecek. Meyve ağaçlarının dikilmesinin ayrı bir anlamı daha var. Bölgede yardıma ihtiyacı olan çok sayıda vatandaşımız yaşıyor. Bu vatandaşlara ek gelir sağlamak bu ağaçların yakın gelecekte meyve vermesiyle mümkün olacak.
Volkanik bir arazide keşfedilmeyi bekleyen bu küçük belde, Sandal Sevdalısı Ahmet Aydemir’in düşüncelerini ve hayallerini internet üzerinden dile getirmesiyle bayağı bir yol katetmiş durumda.
Her gün binlerce aracın geçtiği Ankara-İzmir Karayolu’nun kıyısında kendi halinde yaşamını sürdüren beldenin adı, başarmayı isteyenlerin çabası üzerine böyle güzel bir vesileyle kolayca duyulabiliyor. Kaldı ki Türkiye’nin dört bir yanından bu çağrıya kulak verip zaman ve para harcayıp Sandal’a gelenlere ayrı ayrı teşekkür etmek gerek.
Ahmet Aydemir, “Kula’ya giderler, başka yerlere giderler. Sandal’a niye gelsinler? diyorlardı” diyor. Baştan vazgeçseydi kimse gelmezdi gerçekten. Ama bizler gittik. Çok da memnun kaldık.
Adımıza dikilen meyve ağaçlarımız yaşadığımız yerlerden çok uzakta bizlerin gözü önünde yeşermeyecek olsa da güzel bir etkinlikle doğaya ve insanlara biraz olsun katkımız olabildiyse ne mutlu bizlere…
