Brezilya’nın Aşk Adası: Sao Luiz

Ekvator çizgisinin hemen altında, Brezilya’nın kuzey sahili üzerinde, kumsalları ve palmiyeler arasından görülen okyanusu ile izleyenleri büyüleyen Aşk AdasıIlha do Amor‘.

Sokaklarında yürürken irili ufaklı barlardan duyulan ve ilk anlarda hangi ülkede bulunulduğunu sorgulatan reggae müziği ile “Brezilyalı Jameika (Jamaica Brasileira).” Okyanusu ve gökyüzünü kıskandıracak mavilikte seramik duvarlarıyla “Mavilikler Şehri (Cidade dos Azulejos)”.

Halk arasında yukarıdaki isimler ile de anılan São Luíz, Brezilya’nın kuzeyinde, bir milyonun üzerindeki nüfusu ile büyük sayılabilecek bir ada şehri. Şehir, Maranhão eyaletine de başkentlik yapmasından ötürü ve kendisi ile aynı ismi taşıyan diğer şehirlerle karışmaması için genellikle São Luíz do Maranhão olarak isimlendiriliyor.

Brezilya’nın Aşk Adası: Sao Luiz’de Gezilecek Yerler

Centro Histórico

Şehrin görülmesi gereken en önemli bölgelerinden birisi Centro Histórico (Tarihi Merkez)’dur. 1612 yılında kurulan şehir, 1621’de Brezilya’nın iki yönetimsel parçaya bölündüğü dönemde Estado do Maranhão kısmına başkentlik etmiş, iki Brezilya’nın (Estado do Maranhão ve Estado do Brazil) birleşmesinden itibaren de Maranhão eyaletinin başkenti olarak günümüze gelmiş. Centro Histórico, bu dönemden ve daha sonrasından kalma birçok mimari esere ev sahipliği yapıyor.

Centro Histórico’da görülmesi gereken mimari yapıların başında Palácio dos Leões (Aslanların Sarayı) gelmekte. 1612 yılında bölgeyi elinde bulunduran Fransızlar tarafından inşa edilen saray, girişini süsleyen aslan heykellerinden ötürü bu şekilde adlandırılmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edilen bazı ek odalar ve süslemelerle günümüzdeki halini almıştır.

Bölgedeki bir diğer önemli yapı da Catedral da Sé. 1699 yılında inşa edilen katedral Brezilya’nın kuzeyindeki en ihtişamlı katedrallerden birisi olmasının yanında, içini süsleyen freskler ve heykeller sebebiyle de mutlaka görülmesi gereken bir tarihi yapı.

Catedral de Sé’nin yakınlarında birçok el işi ürünün dışarıya taştığı Casa das Tulhas bulunur. 1820 yılında dönemin şehir yönetimi tarafından mandioca, farinha, farofa, castanha de caju gibi bölgenin geleneksel lezzetlerinin ve Brezilya’nın yerel içkisi olan cachaça (şeker kamışı suyundan üretilen bir çeşit rom)’nın toplanması, saklanması ve ticaretinin yapılması için inşa edilmiş olan bu mekan, kesintisiz bir biçimde bu görevini yerine getirmiştir.

195 yıldır her gün akşamüstüne kadar açık olan bu mekan mekan hem tarihi, hem de Brezilya’nın kendine özgü tatlarını denemek için harika bir mekan.

İçerisinde birçok önemli tarihi yapı ve müze barındıran Centro Histórico, bir yandan da São Luíz’e “Mavilikler Şehri (Cidade dos Azulejos) denmesinin sebebini de içinde barındırır. Sömürge döneminde bir kaç kez Fransızlar ve Portekizliler arasında el değiştiren şehir, iki ülkenin mimari anlayışlarının bir harmanı durumundadır ve masmavi seramik kaplama evleri ile göz kamaştırmaktadır.

Centro Histórico’nun mavi duvarlı dar sokaklarında gezinip aradan denizi ve gökyüzünü izlemek, kesinlikle edinilmesi gereken bir tecrübedir.

(Bölgeyi daha rahat bir şekilde gezebilmek açısından, Casa das Tulhas’ın tam karşısında bulunan turizm ofisine gitmeniz ve oradan Centro Histórico’nun bir haritasını edinmek oldukça faydalı olacaktır)

Durgun suların ve hırçın dalgaların dostluğu: São Luíz sahilleri

Bir ada şehrinin olmazsa olmazlarından biri de denizdir. São Luíz, bu konuda sakinlerine ve ziyaretçilerine karşı en cömert şehirlerden biridir. 32 kilometre uzunluğundaki sahil şeridi üzerinde, ziyaretçilerini tropikal iklimi, denizi, kumu ve palmiye ağaçları ile karşılayan çok sayıda sahil bulunur.

São Luíz’deki en popüler plajlardan birisi Calhau’dur. “Sakin Suların Sahili” olarak da adlandırılan Calhau özellikle hafta sonları plajdaki spor faaliyetleri (özellikle voleybol ve tabii ki de futbol) ve civarındaki restoranlar ve bara dönüştürülmüş köşkler ile şehrin en hareketli yerlerinden biri halini alıyor.

Eğer ki kalabalık ve hareketli bir yerden ziyade, daha doğa ile iç içe kalınabilecek bir sahil ise aradığınız, Olho d’Água gidilebilecek bir diğer sahil. Kumullar ile çevrelenmiş el değmemiş bir güzellik olan Olho d’Água özellikle temmuz ile aralık ayları arasında esen güçlü rüzgarlar sebebi ile yelken ve su kayağı gibi sporlarla uğraşanlar için de güzel bir seçenek.

Sörf ile uğraşanların ise tercihi bir başka sahil olan São Marcos. Yılın hemen hemen her dönemi sörf yapmaya uygun büyük dalgaların olduğu bu sahil aynı zamanda barları ve barlardaki animasyon ve eğlenceleri ile ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatmaya aday.

Calhau, Olho d’Água, São Marcos ve São Luíz’in diğer sahilleri (Araçagi, Alcantara, vb.) her ne kadar toplu taşımayı kullanma imkanı bulunsa da, şehir merkezine uzak sayılabilecek bölgelerde yer alırlar. Bu yüzden São Luíz’e gelen insanların büyük bir kısmı için en önemli Ponta d’Areia’dır. Şehir merkezinin hemen yanında yer alan bu sahil özellikle çevresindeki restoranlar ve gece kulüpleri ile gelenlerin ilgisini çekmektedir.

São Luíz’e Jamaica Brazileira denmesine sebep olan Maranhão Reaggae’sinin her türlüsünün bulunabileceği bu mekan aynı zamanda Samba, Forró, Sertanejo gibi diğer Brezilya müzik ve danslarının da gözlemlenebileceği bir yerdir. Ayrıca civarda bulunan restorantlar, ziyaretçilerine her türlü okyanus mahsülünü ve yerel Brezilya yiyecek-içeceklerini sunmaktadır.

Bu dünyaya ait olmayan bir doğa harikası: Lençóis Maranhenses

São Luíz’e kadar gelmişken, görmeden gitmenin olmayacağı yer: Lençóis Maranhenses Milli Parkı. São Luíz şehir merkezine yaklaşık olarak 350 km uzaklıktaki bu doğa harikası, bölgede var olan yerel bir rüzgarın okyanus suyunu milyonlarca yıl boyunca kıyıya vurdurması sonucu oluşmuş küçük bir çöl. Ancak bu çölü dünyada eşsiz yapan durum ekvator çizgisinin hemen yakınında bulunması. Tropikal iklim kuşağında yer alan bu çölde, sürekli yağmurların etkisi ile oluşmuş binlerce gölet mevcut.

Peki buraya ulaşım nasıl oluyor? Brezilya’ya seyahate giden insanların yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri, ülkedeki İngilizce bilme oranının düşüklüğü. Çevredeki komşu ülkelerin ve gelen turistlerin büyük kısmının İspanyolca konuşuyor olması sebebi ile insanlar yabancı dil olarak İngilizce yerine İspanyolcayı tercih ediyorlar (bunda Portekizce ile İspanyolca arasındaki inanılmaz benzerlik de bir etken tabi).

Bu yüzden São Luíz’de herhangi bir konuda yardım alınabilecek nadir yerlerden olan Centro Hístorico’daki Tourism Information en doğru seçim olabilir. Brezilya’daki insanların büyük kısmı gibi burada da insanlar sıcakkanlı tavırları ile yardımcı olacaklardır.

Tourism Information’dan numaraları edinilebilecek tur firmalarından herhangi biri ile 50R$ (yaklaşık 40TL) gibi bir ücretle Lençóis Maranhenses’e ulaşabilirsiniz. Tur firmaları genel olarak São Luíz merkezinden ya da Calhau ve Ponta d’Agua civarından yolcuları alır ve 3.5 – 4 saatlik bir yolculuğun sonunda, Lençóis Maranhenses’e en yakın yerleşim yeri olan Barrerinhas’a ulaşır. Barrerinhas önemli bir lokasyondur çünkü yolculuğun kalan 5-6 saatlik kısmında yiyecek-içecek alınabilecek son yerdir.

Barrerinhas’ta gerekli erzaklar alındıktan sonra jiplere binilir ve yolculuğun geri kalan kısmı jiplerle devam edecektir. Milli parka doğru devam eden bu yolculuk sırasında Rio Preguiça nehri ve etrafta bulunan tropik bitki örtüsü görülmeye değerdir. Ayrıca bitki örtüsünün yavaş yavaş yok olup yerini bembeyaz kumlara bırakması da insanı büyüleyici bir olaydır.

Aşağı yukarı 1 saatlik jip yolculuğunun sonunda, artık koruma altına alınmış ve jiplerin girmesi yasak olan bölgeye gelinir. Bu noktada uzun yürüyüş başlar. Geri dönüşün akşama kalmaması amacı ile turlar bu noktaya öğlen 12 civarında ulaşmaya çalışırlar. Bu durumun anlamı şudur: Ekvator civarların, öğlen güneşi altında, kızgın kumlarda yapılacak en az 2 saatlik bir yürüyüş!

En yakın göletler, jiplerin bırakıldığı yerden yaklaşık 2 saat sonra başlar ancak bu an çekilen 2 saatlik çileye fazlası ile bedeldir. Kızgın güneşin altından masmavi göletlere atlamak o an için dünyada olabilecek en güzel şey gibi hissettirir. O anda akla gelen tek sıkıntı, ziyaretçileri bekleyen 2 saatlik dönüş yoludur.

Şehir merkezini ve milli parkı gezmek için 3-4 gün ayrılması gereken São Luíz’e ulaşım, ancak São Paulo üzerinden uçakla gerçekleşebiliyor. São Paulo’dan 250-300 R$ (yaklaşık 200-240 TL)’e São Luíz biletleri bulunabilmekte.

Eğer ki Brezilya’nın aslında Rio de Janeiro ve São Paulo’dan ibaret olmadığına gözlerinizle şahit olmak, tropik iklim ve tatları, maviliğin reggae ritmleri ile ahengini deneyimlemek istiyorsanız, São Luíz sizlere eşi bulunmaz bir fırsat sunuyor. (Yazı: Deniz Alp Yılmaz)

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like