Seyahat Etmek İsteyenlere Danışmanlık Yapıyor

Canan Demiray, uzun yıllardır yurt içi ve yurt dışında birçok noktayı görme fırsatı edinen bir seyahat aşığı. Hobisini işine dönüştüren gezgin, seyahate çıkmak isteyenlere profesyonel danışmanlık veriyor. İki çocuk annesi Demiray, çocuklarla seyahat etmenin inceliklerini GezGorKesfet.com adlı web sitesinde anlatıyor.

Geçmişle kıyaslandığında imkanların artmasıyla birlikte hepimiz daha çok seyahat ediyoruz. Daha çok yer görmek, daha çok yeri keşfetmeye çalışan binlerce insan her gün yollara düşüyor. Seyahat etmeyi çok seven ve seyahat planlaması adına kendi markasını oluşturan Canan Demiray, özellikle çocukla seyahati düşünenler için kurtarıcı rolünde. Türkiye’de yeni yeni ismi duyulan seyahat planlaması alanında profesyonel hizmet veren Demiray, iki çocuğuyla olan seyahat deneyimlerini ise GezGorKesfet.com adlı blogunda paylaşıyor.

Sizi çok kısa tanımak istesek?

Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler üzerine Marmara Üniversitesi’nde Ekonomi alanında yüksek lisansımı tamamladım. Okul yıllarımda sivil toplum, uluslararası gençlik toplulukları ve etkinlikleri konusunda birçok deneyim kazandım, dünyanın bir çok yerini gezdim ve bu sayede farklı yerlerden arkadaşlar edindim. Gezmenin hayat perspektifini nasıl da etkilediğini deneyimleyenler bilir. İki yıl kadar Amerika’da başkentte sivil diplomasi alanında çalıştıktan sonra edindiğim iş deneyimlerini Türkiye’ye dönerek özel sektörde değerlendirmeye karar verdim.

İletişimci olarak uzun yıllar boyunca farklı sektörden bir çok markanın iletişimi için stratejiler oluşturdum ve projeler yönettim. Bu alanda çalıştığım sektörler arasında beni en çok heyecanlandıran turizm oldu. Şimdi ise kendi girişimimle, kendi markam için bu alanda çalışıyorum.

Okul yıllarından bu yana edindiğim farklı kültürleri, mimarisinden mutfağına, dilinden alışkanlıklarına değişik açılardan tanıma fırsatı, evlendikten sonra bu eşimle birlikte, oğlum olduktan sonra da çocukla keşiflere dönüşerek devam etti. Bir yay burcu insanı hayattan daha ne isteyebilir ki?

Aile ile seyahat konusunda deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz bu fikir nereden çıktı?

Hobini işe dönüştürme konusunu, sektör konusundaki birikimimle birleştirmeye karar verince kendi işimi kurmak istedim. O sırada Founder Institute ile tanıştım.

Founder Institute, Silikon Vadisi’nden çıkan ve bugün dünyanın bir çok ülkesinde teknoloji alanında girişimde bulunmak isteyen girişimci adayları için müthiş bir fırsat sunuyor. Açtıkları hızlandırma programıyla, gerçekleştirmek istediğiniz girişimi adım adım oluşturmanız mümkün. Bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım bu programın parçası oldum, böylece bana farklı bir perspektif ve iletişim ağı kazandıran yaklaşık dört aylık sürecin sonunda gezgorkesfet.com’u kurdum.

Hem bahsettiğim gibi birikimimi aktarabileceğim, hem her gün keyif alarak yapacağım bir işim olması benim için önemliydi. Gezgorkesfet.com işte tam da bunu yapmama fırsat tanıyor. Güne “bugün neyi nereyi keşfetsek?” diye başlamak gibisi yok.

Aile ile seyahat etmenin en büyük zorlukları nedir?

Seyahat planlaması eğlenceli ancak zaman alan bir iş. Özellikle çocuğunuz seyahat ederken, onunla rahat edeceğiniz oteli bulmak, programlarınıza çocuğunuzun da keyif alacağı durak noktaları katmak önem kazanıyor. Bu içeriklere ve bilgilere internet üstünden, ya da arkadaş tavsiyeleriyle ulaşmak mümkün, ancak bir araya getirmek ve ihtiyacınıza uygun bir program haline sokmak enerji ve vakit istiyor. Gezgorkesfet, bu enerji ve vakti gezgin ailelerin çocuklarıyla seyahatte harcayabilmelerine yardım ediyor. Çocukla seyahat etmek isteyen ailelere sunduğu orijinal içerikli seyahat programlarıyla tüm aileler gezip görüp keşfediyor.

GezGorKesfet.com adresinde deneyimlerinizi paylaşıyorsunuz. Blogunuzu ziyaret edenleri bekliyor?

Gezgorkesfet’te blog kısmı sitenin tuzu biberi. Çocuklu aileler ve daha çok anneler blogu takip ediyor. Hem kişisel deneyimlerim, hem de ailelere ilham kaynağı olabilecek aktivite, destinasyon ve program önerilerini blogda paylaşıyorum.

“Çocukla yurtdışında nereye gidilir?” sorusu önüme en çok çıkan sorulardan biri. Disneyland’e gitmek elbette aşina olduğumuz için ilk akla gelen yanıt, ancak ne tek ne de son yanıt. Çocukla kültür turu da yapılır, gastronomi de. Doğa gezisine de çıkılır, şehir keşfine de. Bu sizin ne istediğiniz, çocuğunuzun yaşı ve ailenizin ilgi alanına göre değişir. Anne babalar istediğinde çocuk dünyanın her yerine gidebilir. Ben de blogda bunu anlatmaya çalışıyorum.

Çocuklu aileler için yurt içi ve yurt dışında birkaç yer önerebilir misiniz?

Kendim bir yeri keşfederken duyduğum heyecanı, tanıdığım, tanımadığım birine tavsiye verirken de duyabilmek, beni durmaksızın yeni keşifler peşinde koşmaya teşvik ediyor.

Dünyada farklı destinasyonlarla ilgili önerilerimi, her ay benim de uzun yıllardır heyecanla okuduğum Conde Nast Traveller dergisine yazıyorum. Farklı destinasyonlarda çocuklarla yapılabilecekler, çocuk dostu oteller ve ailece keyif alınabilecek etkinlik önerilerim de Parents Dergisi ve Hürriyet Seyahat’te yer alıyor. Kendilerine özel program isteyen aileleri ve yine farklı öneri arayışında olanları gezgorkesfet.com’a bekliyorum.

Yurt içinde güzel çocuk dostu bir resortta kalmak, dinlenebilmek çok keyifli ama çocuklu aileler yolculuklarının başında ya da sonunda bir kaç günü çevreyi keşfetmeye de harcamalı.

Güneyi, Akdeniz kıyılarını eğer Antalya ya da Dalaman ve çevresinden ibaret olduğunu zannedenlere Mersin’i keşfetmelerini tavsiye ederim. Tarsus’tan başlayıp Silifke’ye kadar uzanarak bir hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçebilir. Tarihin derinliklerine girmek isteyen aileler için burası bir cennet! Kilikya Antik Bölgesi’den geride kalan etkileyici antik kentler, dağlardan denize inen kumsallar bir başlangıç. Mağaralar, Cennet-Cehennem Obrukları gibi doğanın cömert davranarak bölgeye sunduğu güzelliklere bir de yaylaları eklerseniz aileler akıllarda kalıcı bir tatil geçirebilirler.

Yakın, uygun fiyatlı bilet yakalamanın mümkün olduğu ülkelerden biri olan Almanya’ya da doğasıyla, mimarisiyle, kültürü ve müzeleriyle her köşesi müthiş keşiflerle dolu. Örneğin Münih, Englischer Garten’dan Bilim Müzesi’ne, bir tren mesafesindeki Legoland’den, rüya gibi Neuschwanstein Şatosu’na sayısız güzelliklerin merkezi. Keza Berlin’de müzeler arasında bir molayla hayvanat bahçesi’ne bir ziyaret, Köln’de Çikolata Müzesi’nde bir ziyafet, Stuttgart’ta otomobil tutkunu çocuğunuzla V8 otelde kalıp Porsche Müzesi’ni gezmek, Hamburg’da minyatür trenlerin arasında kaybolmak ilk başta aklıma gelenler.

Uzak diyarlara giderim diyenlere Tayland’ı çok tavsiye ederim, her köşesinde doğa ve gastronomi meraklısı ailelere için güzellikler mevcut. Safari için Afrika’ya alternatif arayanlar için San Diego’da Wild Animal Park’ta kamp yapabilmek, Singapur’da hayvanat bahçesinde bir çok canlıyı besleyip, orangutanlarla kahvaltı yapabilmek keyifli seçenekler. Bu ve benzeri fikirleri ailelere önerebilmek için ben de sürekli yollardayım.

Unutmadığınız ve ilk fırsatta yine gitmek isterim diyeceğiniz bir yurt içi bir de yurt dışı destinasyon öğrenmek istesek?

Rio’ya geri dönmeyi çok isterim. Çocuklar olmadan gitmiştik, bu sefer tüm aile yavaş seyahat ederek Rio’dan başlayıp Brezilya’yı köşe bucak gezmek müthiş olur.

Yurt içinde ise her şehrin farklı hikayesi ve güzellikleri var. Biz okuldayken coğrafya dersleri nerede ne maden var ezberleyerek ülkemizi öğrenmekle geçerdi. Çocuklarım için bu böyle olmuyor, yerinde tanıyarak, sorular sorarak gittikleri şehrin çocuk gözleriyle farklılıklarını keşfetmelerini görmek beni çok mutlu ediyor. Kısa kısa yaptığımız ziyaretlerle güney kıyısını tanıyorlar ama uzun adım adım bir Likya yolu gezisi yapmak uzun bir tatilde ilk yapmak istediklerimden. Doğuda Mardin’de bir taş evde kalıp hem bölgeyle, hem insanıyla kaynaştıklarını görmeyi de çok isterim. Sırasıyla umarım hepsini yapabiliriz.

Bir sonraki seyahat planınıza karar verirken neye dikkat ediyorsunuz?

Seyahate ayırabileceğiniz süre ve bütçe önemli. Bütçe sadece konaklama tercihiniz için değil, gidebileceğiniz uzaklığın da belirleyicilerinden biri olabiliyor. Erken karar vermek hem zaman hem de bütçe açısından elinizi rahatlatabiliyor. Elimden geldiğince erken planlamaya çalışıyorum, bunu da tavsiye ediyorum.

Bunun üstüne iklim, sağlık ve güvenlik koşulları özellikle çocukların da dahil olacağı planlarda benim için ekstra önemli. Eğer bir kayak tatili, dönemsel bir etkinlik ya da kutuplarda yakalanacak kuzey ışıkları değilse çocukları çok soğuk yerlere sürüklemiyorum. Uzun keyifli bir Afrika safarisi için hastalık ve aşı konusunda risk almak istemediğimden, iki yaşındaki kızım Melis’in biraz daha büyümesini bekliyorum.

Yeni bir yer görmeyi, keşfetmeyi seviyoruz ama sevdiğimiz ve tüm dünyanın akın ettiği destinasyonlara da tekrar tekrar imkan oldukça yeniden gitme fırsatını da kaçırmıyoruz.

 Son olarak söylemek istedikleriniz?

Çocukların zihni sünger gibi. Ne görürlerse, duyarlarsa hızla öğreniyorlar. Unutmuyorlar mı büyüdükçe? Mutlaka. Ama algılarını, kişiliklerini evlerinde doğal çevrelerinde olduğu kadar gezerek öğrendikleri şeyler, tanıştıkları kişiler de etkiliyor. Dünya vatandaşı olmaktan bahsediyoruz, gezmeden büyüyen çocuk bunu büyüdüğünde daha zor içselleştirmez mi? Bizler belki öyle büyümedik ama günümüzün koşulları ve ebeveynlerin yaklaşımları onların daha farklı, daha açık görüşlü büyümelerine yardımcı olabilir. Benim çocuklarım 2 ve 6 yaşındalar ve böyle büyüyorlar. Tüm çocuklu ailelere de tavsiye ederim.