Medeniyetlerin Buluştuğu Nokta Tarsus

Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Tarsus, Çukurova’nın batısında, Mersin’in Adana sınırında yer alıyor. Tarihi geçmişi günümüzden 10 bin yıl kadar geriye giden Tarsus; Kilikya coğrafyasının merkezinde, ismi değişmeden günümüze ulaşan az sayıdaki yerleşim yerinden biri.

Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, İpek Yolu’nun uğrak noktası olması nedeniyle hareketli bir ticari yaşama sahip Tarsus; ülkemiz ticari hayatının da dönüm noktalarına imza atmayı başarmış. Çırçır işletmelerinden iplik fabrikalarına geçilen ilk yer unvanını taşıyan ilçe, Türkiye’de elektrik enerjisinin üretildiği ilk nokta olma özelliğine de sahip. Çukurova’nın bereketli topraklarında her türlü tarımın yapılabildiği Tarsus, Mersin’in en gelişmiş ilçesi.

Hristiyanlığın Batı Avrupa’ya yayılmasında katkısı olan ve ismi İncil’de “Müjdeleyici” olarak geçen St. Paul’un evi de Tarsus’ta. Hristiyanlar için ruhani bir merkez olarak kabul edilen Tarsus, Eshab-ı Kehf Mağarası ve Hz. Danyal’ın kabri ile Hristiyanlar, Müslümanlar ve Museviler için önemli bir inanç rotası. Tarsus gezilecek, görülecek yerleri, doğal güzellikleri, inanç merkezleri, tarihi yapıları, muhteşem havası ve sıcakkanlı insanlarıyla görülmeye değer özellikte.

Tarsus Gezilecek Yerler

1. Kleopatra Kapısı

Antik Dönem’de dünyanın sayılı liman kentlerinden biri olan Tarsus’ta denizden gelen konukların şehre ilk adımını attığı noktada bulunan kapı Kleopatra ismini taşıyor. Mısır’ın ünlü kraliçesi Kleopatra’nın isminin bu kapıda ölümsüzleşmesinin nedeni ise kraliçe ile Romalı General Antonius’un Tarsus’ta buluşması. 10 yıl boyunca süren bir aşk hikayesine evsahipliği yapan Tarsus’ta surlardan kalan tek parça olan Kleopatra Kapısı, 8,5 metre yükseklik 5,6 metre genişliğe sahip.

2. St. Paul Kuyusu

İncil’de ismi ‘Müjdeleyici’ olarak geçen Aziz Paul, Hristiyanlığın Batı Avrupa’ya ulaşmasında etkisi olan bir isim. Tarsuslu St. Paul’un evinin bulunduğu yer olarak kabul edilen St. Paul Kuyusu, Hristiyanlar için önemli rotalar arasında. Ruhani bir merkez özelliği taşıyan kuyu, geçmişte Avrupa’dan Kudüs’e hacı olmak için gidenlerin yolculuklarında mola verdikleri bir yermiş. 38 metre derinliği olan kuyunun çapı 1 metreyi biraz aşıyor.

3. Kırkkaşık Bedesteni

İpek Yolu’nun en önemli duraklarından biri olan Tarsus, hareketli ticari yaşamıyla Çukurova’nın hayati önem taşıyan merkezleri arasında kabul ediliyor. Ulu Camii’nin yanında yer alan Kırkkaşık Bedesteni, Ramazanoğulları Beyliğinden Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579 yılında yaptırılmış. Kurulduğu dönemde medrese ve imarethane gibi amaçlarla kullanılan bedesten, 21 oda ve 7 kubbeden oluşuyor. Günümüzde kapalı çarşı görünümünde olan bedestendeki tüm dükkanlar kadınlar tarafından işletiliyor. El sanatları, bakır, gümüş, deri ve dokuma gibi ürünlerle, hediyelik eşya satışının yapıldığı bedestende yöresel içecek kaynarın tadına bakmak gerek.

4. St. Paul Kilisesi

Hristiyanların kutsal kitabı İncil’de 2 kez Tarsuslu olduğu ifade edilen St. Paul adına yaptırılan St. Paul Kilisesi, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Şehitkerim Mahallesi’ne bulunan kilisenin günümüze kadar ulaşan son hali 1850 yılında inşa edilmiş. Ortodoks Arap-Rum Cemaati tarafından yaptırılan kilisenin freskleri oldukça etkileyici. Yerli ve yabancı grupların ayin yapmasına izin verilen kilise St. Paul’un anısını yaşatıyor.

5. Danyal Peygamber Camii

İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden biri olan Hz. Danyal Peygamber’in mezarı günümüzde Makam-ı Şerif Camii olarak bilinen yerde bulunuyor. Tarsus’ta yaşanılan kıtlık döneminde Babil’de sürgün hayatı yaşayan Hz. Danyal, şehre davet edilmiş. Danyal’ın gelişiyle birlikte bolluk ve bereket yaşayan Tarsuslular Danyal’ın Babil’e dönüşüne izin vermemiş. Danyal’ın mezarının da içerisinde bulunan alanda 1857 yılında yapılan Makam-ı Şerif Camisi, Tarsus’ta inanç turizmi açısından en etkileyici noktalardan biri.

6. Ulu Camii

Türk-İslam sanatının en etkileyici eserlerinden biri olarak kabul edilen Tarsus Ulu Camii, 1579 yılında Ramazanoğullarından Piri Paşanın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmış. St. Piyer Kilisesi kalıntıları üzerine inşa edilen caminin tamamında kesme taş kullanılmış. İç mekan sütunları İran kemeri adı verilen sivri kemerlerle birbirine bağlanan caminin eski minare kaidesi 1895 yılında Ziya Bey tarafından saat kulesine dönüştürülmüş. Ulu Camii bu özelliğiyle üzerinde saat kulesi bulunduran az sayıdaki camiden biri.

7. Tarsus Şelalesi

Çukurova Deltası’na hayat veren Berdan (Kydnos) Irmağı üzerinde bulunan Tarsus Şelalesi, 4-5 metre yükseklikten dökülüyor. Bizans imparatoru Justinyen’in Tarsus’u su baskınlarından korumak için nehir üzerinde yaptırdığı çalışmalar sonucunda oluşan şelale, Romalılar döneminde mezarlık olarak kullanılan bir alanda yer alıyor. Şehir merkezine 2 km uzaklıktaki şelale çevresinde piknik alanları, restoran ve kafeler bulunuyor. Hayatımda yediğim en iyi sac kavurma Şelale Restoran’daydı. Şelaleye kadar gelmişken manzaraya karşı yemek yeme önerisini değerlendirin.

8. Eski Tarsus Evleri

Tarsus’un ara sokakları Türk geleneksel mimarisinin örneklerini görmek için harika bir fırsat yaratıyor. Dar sokaklarda bitişik düzende sıralanan evler, kerpiç, taş ve ahşap malzemeden iki katlı olarak inşa edilmiş. Tarihi Tarsus Evleri‘nin 300’den fazlası tescillenerek koruma altına alınmış. Bu evlerin birçoğu günümüzde butik otel, kafe ve restoran gibi amaçlarla kullanılıyor. Süslemeli avlularıyla ziyaretçilerini etkileyen evler arasında zamanda yolculuk yapmak mümkün.

9. Şemsiyeli Sokak

Siptilli Çarşısı, Tarsus Belediyesi’nin yaptığı düzenleme çalışmalarıyla rengarenk şemsiyelerle adeta baştan yaratılmış. Geçmişte düzensiz imar yapısı ile görsel açıdan rahatsız eden bir bölge olan çarşı, Tarsus’ta yerel ürünlerin üretildiği, satıldığı, tarihi yapıları ile önemli bir çekim noktası. Rengarenk şemsiyelerle Tarsus’u ziyaret edenlerin fotoğraf molası verdiği çarşıda, geleneksel ürünleri bulmak mümkün. Çarşıda şemsiyelerin olduğu bölüme Tarsus Şemsiyeli Sokak deniliyor.

10. Antik Yol

Binlerce yıllık özgün görünümünü korumayı başaran Tarsus Antik Yol, Tarsus şehir merkezinde görülebilecek en güzel yerler arasında. Yolun iki kenarında yağmur suyunu tahliye etmek için inşa edilen su kanalları ve kanalizasyon sistemi bulunan antik yol günümüzden 2,100 yıl kadar önce inşa edilmiş. Yapılan araştırmalara göre şehir içi ulaşımda kullanıldığı düşünülen yolda o dönemdeki araçların tekerlek izlerinin görülüyor olması heyecan verici. Slefkos Krallığı’nın yaşamı hakkında bilgi veren yol, Tarsus medeniyetinin en önemli simgelerinden.

Tarsus’a Nasıl Gidilir

Mersin’e 30 km, Adana’ya ise 35 km mesafedeki Tarsus’a en yakın havalimanı Adana Şakirpaşa. Tarsus, Ankara’ya 500 km, İstanbul’a 950 km, İzmir’e ise 910 km uzaklıkta. Türkiye’nin dört bir yanından şehirlerarası otobüs seferleri ile bu güzel ilçeye ulaşılabiliyor.

Hristiyanlık, Musevilik ve İslam dinince kutsal kabul edilen inanç merkezleri, tarihi ve doğal güzellikleri ile Tarsus Anadolu’nun en güzel rotalarından biri. Seyahat etmeyi sevenler, yeni yerler görmekten keyif alanlar için Tarsus gezilecek yerler, mutlaka gidilip görülecekler listesine eklenmeli.