Hollanda‘nın başkenti Amsterdam, renkli kanalları, bisiklet dostu yaşam tarzı, zengin kültürel dokusu, tarihi yapıları ve lezzet duraklarıyla her yaştan seyahat severin en az bir kere ziyaret etmesi gereken bir şehir.
Üniversite döneminden bu yana, pandemi hariç olmak üzere hemen her yıl ziyaret ettiğim, son iki yılda ise her iki ayda bir seyahat planladığım Amsterdam, neredeyse ikinci adresim oldu. Kent merkezinde, her biri bilindik ve tanıdık yerlere dönüşen mekanlar, sokaklar, mahalleler Amsterdam’ı turist olarak değil de yerel biriymişim gibi kucaklıyor beni.
‘Bu kadar sık gidip ne yapıyorsun?’, ‘Bizi de götür…’, ‘Birlikte bir Amsterdam seyahati yapalım’ gibi serzenişlerin bir bölümünü yerine getirmeyi başarmış olsam da Amsterdam’ı ilk kez ziyaret edecek ya da benim gezdiğim, gördüğüm, deneyimlediğim gibi keşfetmek isteyenler için işe yarar önerilerimi bir araya getirdim.
İlk Kez Amsterdam Gezisi Yapacaklara Öneriler: Amsterdam’da Kaçırmamanız Gereken Detaylar
Amsterdam, her seyahatimde bana keyif veren, en sevdiğim yurt dışı destinasyonlardan biri. İlk birkaç ziyaretimde bu şehirde yapılabilecek başlıca turistik aktiviteleri, ziyaret edilebilecek popüler müzeleri, keşfedilecek başlıca noktaların önemli bir bölümünü deneyimledim.
Özellikle son birkaç yılda Amsterdam kent merkezinde koşuşturma, stres ve heyecan yaratmadan yerel Amsterdam halkının günlük yaşamına dahil oluyor, koşturmacalı turist atraksiyonlarından uzak duruyorum. Kısa sürede çok şey keşfetme çabası, stres, baskısı olmadığından şehrin akışında, şehre çok daha farklı bakma imkanı buluyorum.
1. Amsterdam’da Görmeden Dönmemeniz Gereken Yerler
Amsterdam’ı ziyaret eden turistlerin kentte mutlaka ziyaret etmesi gereken birkaç sembol yer, yapı, park ve yapması gereken birkaç aktivite bulunuyor.
Amsterdam; toplu ulaşım sistemi, bisiklet ve yaya yollarıyla hem yürüyerek hem de bisiklet, tramvay, tren ve otobüsle çok çok rahat keşfedebileceğiniz bir şehir. Yürümekten korkmayın, her yer düz ayak olduğu için yürüyerek şehri keşfetmek oldukça kolay.
✔︎ Dam Meydanı: Şehrin merkezi, eski Kraliyet Sarayı ve Nieuwe Kerk’in (Yeni Kilise) bulunduğu Dam Meydanı, Amsterdam’ın en önemli buluşma noktası. Gün boyu sokak müzisyenlerin, aktivist ve protest grupların seslerini yükselttiği Dam Meydanı, aynı zamanda Merkez Tren İstasyonu ile şehrin güney bölümü arasında önemli bir geçiş noktası.
Dam Meydanı’nda bulunan Madame Tussauds Müzesi, dünyanın en ünlü balmumu müzelerinden biri. Müzede dünyanın en ünlü şarkıcıları, siyasetçileri, sporcuları ve kamuoyunda tanınan farklı isimlerin gerçeği andıran balmumu heykelleri bulunuyor.
Dam Meydanı’ndan yürüme mesafesinde olan Centraal Station’a (Amsterdam Merkez Tren İstasyonu) giden güzergahta şehrin hareketli akışına kendinizi kaptırabilirsiniz.
Bu noktada yol üzerinde saklı bir noktada yer alan Tony’s Chocolonely Superstore ünlü Hollanda markası Tony’s çikolatalarını kendinize göre tasarlayacağınız, kendi hazırladığınız çikolatanın ambalajına isminizi yazdırabileceğiniz bir deneyim noktası.
✔︎ Red Light District: Amsterdam’ın özgür ruhunu en çok hissettiren bölge olan Red Light Disctrict, şehrin ziyaretçilerinin görmek için en çok heyecanlandığı yerlerden. Dam Meydanı’na yürüyerek 5 dakika uzaklıkta bulunan Red Light Bölgesi, kanalların etrafındaki mağazalar, kafe ve restoranların yanı sıra bölgeye adını veren kırmızı ışıklı erotik kabinleriyle biliniyor.
Red Light, özellikle havanın kararması ile bir hayli kalabalıklaşıyor. Red Light bölgesinin tamamında kamuya açık alanlarda alkollü içki ve marihuana tüketmek yasak ve para cezası var.
Ünlü coffeshop zinciri Bulldog’un ilk şubesinin yanı sıra Red Light’ta deneyimleyebileceğiniz yerler arasında yetişkinlere yönelik canlı şovlar sunan Sex Theather mekanlarının birçok farklı versiyonu bulunuyor.
✔︎ Kalverstraat (Alışveriş Caddesi): Amsterdam’da alışveriş çılgınlığı en sevdiğim etkinliklerden. Özellikle indirim zamanlarına denk gelirseniz yüzde 70’lere varan ‘gerçek’ indirimlerle Türkiye’den çok daha uygun fiyata birçok şey satın alabiliyorsunuz. Tax Free’yi de hesaba katınca indirimli alışveriş çok mantıklı bir hale dönüşüyor.
Dam Meydanı’ndan Muntplein’e kadar uzanan, yaklaşık 1 km uzunluğundaki Kalverstraat, araç trafiğine kapalı bir alışveriş caddesi. Orta Çağ’dan bu yana Amsterdam’ın ticari merkezi olarak bilinen caddede ünlü markaların çok sayıda mağazası var. Özellikle spor ayakkabı, giyim, ev dekorasyon ürünleri ve hediyelik eşya alternatifleri ile mutlaka kendinize alacak bir şeyler bulabiliyorsunuz.
Dam Meydanı’ndan başlayarak Muntplein’e ve Çiçek Pazarı’na kadar yürüyerek mağazalara göz atabilirsiniz. Caddenin sonuna doğru van Wonderen Stroopwafels dükkanı bulunuyor. Bu tarihi dükkanda orijinal Hollanda waffle’ı deneyebilirsiniz. Icos arayanlar için, Amsterdam’daki tek Icos Store hemen wafflecının yakınında.
✔︎ Çiçek Pazarı: Amsterdam’ın ünlü Çiçek Pazarı Bloemenmarkt, şehirde en çok fotoğraflanan noktalardan biri. Kanal kıyısı boyunca uzanan Çiçek Pazarı’nda Amsterdam’a özgü onlarca hediyelik eşya dükkanı bulunuyor. Magnet, Hollanda peynirleri, lale soğanları, çiçek ve bitki çeşitleri ile hiç aklınıza gelmeyecek onlarca farklı ürünü bu pazarda bulmak mümkün.
Çiçek Pazarı’nın Koningsplein tarafından girişinde (Girişte köşede Starbucks var), Hollanda’nın turşu ile servis edilen yerel ringa balığını çiğ deneyebileceğiniz Frens Haringhandel büfesi bulunuyor.
✔︎ Reguliersdwarsstraat (Amsterdam Gay Street): Çiçek Pazarı’nın bir arka paralelinde Amsterdam’da LGBTİQ+ eğlence merkezi olarak da adlandırılan Reguliersdwarsstraat bulunuyor. Özellikle Amsterdam Pride döneminde karnaval yerine dönüşen caddede çok sayıda LGBTİQ+ dostu eğlence mekanı, İtalyan restoranları, vegan restoranlar, suşiciler ve coffeeshoplar bulunuyor.
Easy Times, şehrin en eski coffeeshoplarından. İtalyan işletmecileri çok sıcakkanlı. Benim Amsterdam’daki favori noktalarımdan biri. Bu cadde şehirdeki çok kültürlü havayı deneyimleyebileceğiniz, keyifle vakit geçirebileceğiniz bir merkez. Kore mutfağı severler için caddeki Seoul Sista önerilerimden biri.
✔︎ Leidseplein: Amsterdam’da vakit geçirmekten en çok keyif aldığım bölgelerden biri Leidseplein. Müzeler bölgesi ve Vondelpark ile Rokin, Spui ve Dam gibi bölgelerin arasında yer alan bu mahalle Amsterdam’ın eğlence merkezi olarak da biliniyor.
Günün her saati kalabalık turist gruplarının ve yerel halkın koşuşturmasına sahip olan bu merkezde Arjantin, İtalyan, Surinam restoranları, İngiliz pubları, geleneksel Hollanda barları, tiyatro, sinema ve eğlence mekanları bulunuyor.
Leidseplein Meydanı’nda Burger King ve Flying Tiger’ın köşesinde yer aldığı Korte Leidsedwarsstraat üzerinde çok sayıda sport pub ve restoran sıralanıyor. Sınırsız et, steak ve kaburga gibi tıka basa doyabileceğiniz menüleri 15-20 euroya satan Arjantin restoranlarını deneyimleyebilirsiniz. Meydanda Bulldog’un en turistik mekanlarından biri de var.
✔︎ Vondelpark: Amsterdam’da yerel hakın gündelik rutinlerine tanık olmak için Vondelpark’a mutlaka uğramanız şart. Amsterdam’ın en büyük ve en popüler parkı olan Vondelpark, 1865 yılında açılmış ve şehrin kalbinde 47 hektarlık geniş bir alana yayılıyor.
Yeşil alanları, göletleri ve geniş yürüyüş yollarıyla şehirde dinlenmek ve doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler için ideal bir kaçış noktası olan Vondelpark’ta piknik yapabilir, bisiklete binebilir veya açık hava tiyatrosunda düzenlenen etkinliklere katılabilirsiniz.
Çocuk oyun alanları ve kafe-restoranlarıyla aileler için de oldukça uygun olan park, şehrin huzurlu ve sosyal yaşamını deneyimlemek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.
✔︎ Museumplein: Museumplein, Amsterdam’ın kültür ve sanat merkezi olarak bilinen, şehrin en önemli müzelerine ev sahipliği yapan geniş bir meydanı merkeze alan bir bölgenin adı. Bölge Vondelpark ve Leidseplein’e yürüme mesafesinde.
Rijksmuseum, Van Gogh Müzesi, Moco Müzesi, Diamant Museum, Stedelijk Müzesi gibi dünya çapında ünlü müzeler bu bölgede yer alıyor. Geçmişte Amsterdam’a gelen herkesin albümlerinde yer alan I❤️Amsterdam yazısı da birkaç yıl öncesine kadar bu meydanda bulunuyordu. Müzeleri ziyaret planınız varsa mutlaka online bilet alın. Yoksa çok sıra beklemeniz gerekiyor.
✔︎ De Pijp: De Pijp, Amsterdam kent merkezinde daha çok yerel halkın zaman geçirdiği, kültür-sanat merkezi olarak da adlandırılan bir bölge. 150 yılı aşkın süredir Amsterdam’da bir arada yaşayan 170’ten fazla milletin bir arada yaşadığı mahalle, zengin kültürel birikimi ile Amsterdam’daki çok sesliliğin sembollerinden birine dönüşmüş durumda.
De Pijp, Amsterdam’ın en büyük açık hava pazarı olan Albert Cuypmarkt‘a da ev sahipliği yapıyor. Sabahın erken saatlerinde pazar yerinde kurulan tezgahlarda sokak lezzetlerinden hediyelik eşyalara, tekstil ürünlerinden ikinci el hediyeliklere kadar çok farklı ürünü bir arada görmek mümkün.
✔︎ Waterlooplein: Waterlooplein, Amsterdam’ın en eski ve en ikonik bit pazarına ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıldan bu yana aralıksız olarak bit pazarının kurulduğu bu meydanda antikalar, ikinci el eşyalar, vintage kıyafetler, plaklar, CD’ler, Amsterdam’a özgü hediyelik eşyalar 300’den fazla stantta satılıyor.
Waterlooplein, Rembrandtplein ve Hermitage Müzesi gibi önemli noktalara yakın konumu sayesinde bölgeyi gezerken Amsterdam’ın sanatsal ve tarihi dokusunu da keşfetme fırsatı sunuyor.
✔︎ Rembrandtplein: Amsterdam’ın en popüler meydanlarından biri olan Rembrandtplein, adını 1606-1669 yılları arasında yaşamış, Işığın ve Gölgelerin Ressamı olarak adlandırılan, ünlü Hollandalı Ressam Rembrandt van Rijn’den alıyor. Meydanın merkezinde sanatçının heykeli bulunuyor.
Meydan çevresinde çok sayıda kafe, bar, restoran, alışveriş noktası ve fast food seçenekleri sunan büfeler yer alıyor. Rembrandtplein, gündüzleri rahat bir kahve molası vermek veya akşamları eğlenceli bir gece geçirmek için mükemmel bir merkez. Amsterdam’ın en büyük Flying Tiger mağazası da meydanın hemen köşesinde. İki katlı mağazayı mutlaka ziyaret edin.
✔︎ Jordaan: Dar sokakları, çiçeklerle süslenmiş kanal kıyısındaki evleri ile kentin en özgün ve kendine has kültüre sahip mahallelerinden biri olan Jordaan, 17. yüzyılda işçi sınıfı için inşa edilen bir mahalleymiş. Jordaan, küçük sanat galerileri, şık kahvecileri, bohem mekanları ile Amsterdam’ın yerel dokusunu hissetmek için fırsat sunuyor. Kentin önemli müzelerinden Anne Frank Evi de Jordaan sınırlarında yer alıyor.
2. Amsterdam’da Lezzet Durakları: Yeme-İçme Önerileri
Amsterdam, dünyada en zengin mutfak kültürüne sahip olan kentlerden biri. Dünyanın dört bir yanından 170’ten farklı ülkeden insanın bir arada yaşadığı şehirde daha önce adını bile duymadığınız ülkelerin lezzetlerini sunan restoran ve kafelere ulaşabiliyor oluşunuz çok büyük bir fırsat aslında.
✔︎ Foodhallen Amsterdam: Amsterdam’daki çok kültürlü yapıya tanık olabileceğiniz hoş bir gastronomi rotası olan Foodhallen, eski bir tramvay deposunun modern bir dokunuşla dönüştürülmesiyle oluşturulmuş. Foodhallen’da farklı mutfaklardan lezzetleri bir arada sunan bir yapı var. Mekanda farklı ülkelerin lezzetleri sunan stantlardan dilediğiniz yemeği seçip ortak alanda vakit geçirebilirsiniz.
İspanyol tapaslarından Asya sokak lezzetlerine, vegan seçeneklerden gurme burgerlere kadar geniş bir yelpazeye sahip olan Foodhallen’da 20’den fazla yemek standı var. Sosyal bir ortamda kaliteli yiyecek ve içecek deneyimi sunan Foodhallen, özellikle arkadaş grupları veya farklı lezzetler denemek isteyenler için ideal bir mekan. Ayrıca, barları ve canlı etkinlikleriyle akşam saatlerinde de dinamik bir atmosfer sunuyor.
Foodhallen’da favori stantlarımdan biri muhteşem burgerler sunan Butcher.
✔︎ Winkel 43: Winkel 43, Amsterdam’ın ikonik lezzeti olan elmalı tartıyla ünlü, şehrin en sevilen kafelerinden biri. Jordaan bölgesinde yer alan bu şirin kafe, elmalı turtasıyla hem yerel halk hem de turistler arasında haklı bir üne sahip.
Yoğun elma dolgusu, tarçın aroması ve üstündeki çıtır hamuruyla hazırlanan bu klasik tatlı, yanında krem şantiyle servis ediliyor. Normalde krem şantiye mesafeli yaklaşan benim için bile ikinciyi istetecek kadar başarılı ve lezzetli bir ürün. Hem kahve molası için hem de keyifli bir öğleden sonra tatlısı için harika bir durak, uğrarsanız benim için de turta yiyin.
✔︎ Effendy Lahmacun Cafe: Effendy Lahmacun Cafe, Amsterdam’da Türk mutfağının lezzetlerini sunan popüler bir mekan olarak öne çıkıyor. Şehirde özlenen Türk yemeklerini, özellikle de lahmacunu otantik ve lezzetli bir şekilde sunan bu kafe, hem yerli halkın hem de Türk mutfağına ilgi duyan turistlerin uğrak noktalarından.
İnce hamurlu, bol malzemeli lahmacunları, yanında sunulan taze sebzelerle servis ediliyor. İki şubesi bulunan Effendy’de lahmacun arası döner kebap benim favorim. Tadı Türkiye ile karşılaştırılmasa da ilginç bir lezzet deneyimi için uğrayabilirsiniz.
Amsterdam’a Özgü Lezzetler
✔︎ Stroopwafel: Amsterdam’ın en simgesel tatlısı olan stroopwafel’ı Hollanda usulü waffle olarak iafade etmek mümkün. Geleneksel ve çıtır bir stroopwafel için ‘Lanskroon’ veya ‘Van Wonderen Stroopwafels’ gibi ikonik kafeleri ziyaret edebilirsiniz.
✔︎ Bitterballen: Bitterballen Hollandalıların meşhur etli atıştırmalığı. Falafel gibi olan ancak içerisinde sığır eti dolgusu bulunan bu atıştırmalık yerel yemek kültüründe çokça kendine yer buluyor. ‘Café de Prins’ veya ‘Café Hoppe’ gibi tarihi barlarda deneyebilirsiniz.
✔︎ Poffertjes: Poffertjes, Hollanda usulü puf pancake’e yerel dilde verilen isim. Bu mini pancake’ler Amsterdam’ın her yerinde bulunabiliyor. Ancak ‘The Pancake Bakery’ ve ‘Poffertjes & Pancakes by Albert Cuyp Market’ gibi yerlerde taze ve geleneksel lezzetiyle tadabilirsiniz.
✔︎ Vegan ve Vejetaryen Seçenekler: Amsterdam’da alternatif beslenme tarzlarını destekleyen birçok restoran var. ‘Vegabond” Amsterdam’ın vegan merkezlerinden biri olarak biliniyor.
✔︎ Hollanda Peynirleri: Hollanda süt ürünleri ve peynir çeşitleriyle de dünyaca ünlü bir üretim merkezi. Birkaç farklı peynir türünü tatmak isterseniz, ‘Henri Willig Cheese & More’ mağazalarında birçok peynir çeşidini tadabilir ve satın alabilirsiniz. Çiçek Pazarı ve şehrin alışveriş caddesi Kalverstraat’ta da peynir satan dükkanlar bulunuyor.
3. Amsterdam’da Ulaşım Önerileri: Şehirde Kolay Hareket Etmenin İpuçları
Amsterdam’da toplu ulaşım çok rahat ve konforlu bir sisteme sahip. Şehirde 2 günden fazla kalacaksanız OV-chipkaart almanızı öneriyorum. Türkiye’deki İstanbulkart ya da İzmirimkart gibi bakiye yüklemeli olarak kullanılan bu kartlarla hem aktarmalı ulaşım sisteminden yararlanabiliyorsunuz hem de turistlere daha yüksek fiyatla hizmet sunan günlük kartlara boşuna para vermemiş oluyorsunuz.
OV-chipkaart Amsterdam Merkez Tren İstasyonu çıkışında kanal kıyısında yer alan GVB Tickets & Informatie’den satın alınabiliyor. Tüm tramvay istasyonlarındaki dolum cihazlarından dolum yapabiliyorsunuz.
Amsterdam Schipol Havalimanı’ndan şehir merkezine gitmek için trenle uğraşmak yerine ben her seferinde 397 numaralı belediye otobüsünü kullanıyorum. İki kişi ya da daha fazla kişiysek ya da çok eşyam varsa Bolt uygulaması üzerinden taksi kullanmak da ekonomik oluyor. Bolt uygulamasını telefonunuza yükleyin.
Kanallar üzerinde yapılacak bir tekne turu, Amsterdam’ın güzel mimarisini ve tarihini keşfetmek için harika bir yol. Şehrin yapısını gözünüzde canlandırmayı kolaylaştırmak, nerede ne var, kafanıza oturtmak için kanallarda bot turlarına katılabilirsiniz. Smoking Boat Turu’nu öneririm.
4. Amsterdam’da Farklı Seyahat Gruplarına Öneriler
Çocuklu Aileler İçin: Vondelpark, çocuklarla vakit geçirmek için harika bir alan. NEMO Bilim Müzesi, küçük gezginlerin ilgisini çekecek etkinlikler sunuyor.
Genç Çiftler İçin: Şehrin romantik atmosferini yaşamak için Jordaan sokaklarında gezebilir, kanallarda akşam turu yapabilirsiniz. Kentin öne çıkan restoranlardan biri olan ‘De Kas’ romantik akşam yemeği için ideal.
Üniversite Öğrencileri İçin: Farklı kültürlerle tanışmak ve eğlenceli zaman geçirmek için Amsterdam Noord’daki barlar ve festival alanları cazip.
Amsterdam, her yaştan ve her beklentiden gezgin için zengin bir seyahat deneyimi sunuyor. Her ziyaretinizde yeni bir şeyler bulabileceğiniz şehrin sokaklarına kendinizi bırakın, Amsterdam’ın tadını çıkarın!
