Günümüzde en çok tartışılan konulardan biri tüketim toplumu meselesi. Tüketimle var olan, ancak tükettikçe kendini ifade edebileceğini düşünen kişilerin sayısı hızla artıyor. Tüketim toplumu anlayışına karşı çıkan Freeganizm (friganizm), atılan her türlü maddenin geri dönüşümünün yapıldığı, israf ve tüketime karşı duran bir akım.
İngilizce’de bedava anlamına gelen ‘free’ ve hayvansal herhangi bir ürünü tüketmeye karşı olmak anlamına gelen ‘vegan’ kelimelerinin birleşiminden türetilen Freeganizm akımında üyeler kendilerini freegan (frigan) olarak tanımlıyor. Temel felsefesi ‘Yemediğin, tüketmediğin her şeyi paylaş’ olan freeganizm, kapitalizmin her şeyi alınır satılır eşyalara dönüştürme mantığına tepki olarak var ediyor kendini.
Tüketim çılgınlığının kitlesel olarak arttığı 1990’lı yıllarda bu çılgınlığa karşı duruş olarak ortaya çıkan freeganizmde, günlük tüketim ihtiyaçları çöpten temin ediliyor. Çöpte bulunan yenilebilir, giyilebilir ve kullanılabilir her şeyin alınıp kullanıldığı bu akım Türkiye‘de de yavaş yavaş karşılık bulmaya başlıyor. Dünyada freeganizmin en yaygın görüldüğü şehir New York. New York’ta birçok işletme freeganlara yardımcı olabilmek için çöplerini ayırıyor. İhtiyaçlarını karşılamak için çöpleri dolaşan freeganlara İngilizce anlamı çöpe dalanlar olan ‘dumpster diver‘ deniliyor.
Senin ihtiyacın olmayan başkasının ihtiyacı olabilir
Üretim ve tüketim alışkanlıklarının büyük ölçüde değiştiği günümüzde çöpe atılanların potansiyelini açık ve net olarak görmemizi sağlayan freeganizm, kaynak israfına son vererek ekodüzenin yıkımını durduran bir zincirin parçası olmayı hedefliyor.
Çöpe atılan her türlü maddeyi toplayıp değerlendiren ve gündelik hayatını sürdüren freeganların temel amaçlarından biri de ihtiyaç dışı olan tüm maddelerin daha çöpe atılmadan ihtiyaç sahibi kişilerle buluşturulabilmesi. ‘Tüketmediğin maddelerini paylaş’ mottosuyla yola çıkan bu anlayışı sınırlı da olsa sosyal medyadaki bazı gruplarda görebiliyoruz. Benim de üyesi olduğum Facebook Freecycle Ağı‘nda birçok kişi teklif ve taleplerini yazıp, grubun diğer üyelerinden gelecek yanıtlara göre ihtiyaçlarını karşılıyor ya da ihtiyacı olmayan bir şeyi ihtiyaç sahibiyle buluşturuyor. Bu yöntemle birkaç kitap, DVD ve yazıcımı ihtiyacı olan birilerine ücretsiz vermiştim.
Bugüne kadar yalnızca bir friganla tanışma fırsatım oldu. Kendisiyle konuştuğumda vegan beslenmesine rağmen çöpe atılan ve yenilebilecek düzeydeki et ürünlerini de tükettiğini söyledi. Bunu yapmasının sebebi de et üretiminin yarattığı karbon ayak izinin azaltılmasına yardımcı olmak. Friganların bir kısmı beslenme ve giyinmenin dışında çalışma hayatına da bu tepkiyi yerleştirmiş durumda. Sistemin kölesi olmamak adına ihtiyaç duyduğundan daha fazla çalışmamak, toplu taşıma araçlarını kullanmamak da friganizm anlayışının bir başka boyutu.
Ülkemizde özellikle semt pazarlarında akşam saatlerinde kullanılabilir meyve ve sebzeyi toplayanlar, freeganizm kavramıyla tanışmamış olsalar da freegan sayılabilir. Evlerin tıka basa eşyayla doldurulduğu, yeni bir teknolojik ürünün çıkmasıyla mağazalara akın akın koşulduğu bir ortamda freeganizmi iyi okumak, anlamak gerek.
Bu kavramin ozel bir isminin oldugunu bilmiyordum. Yayginlasmasi cok onemli.
Çöp toplama kısmına dahil olmasam ikinci el eşya kullanımı ve değişim yaparak sürece dahil oluyorum.