Dünyanın Bir Ucu: Lapland

Lapland’de geçirdiğim zaman uçurumdan atlamak kadar yoğun ve sarsıcı bir deneyimdi. Çünkü kendimi bambaşka bir gezegene inmiş gibi hissetmiştim. İnce gövdeli upuzun ağaçlar, kim bilir kaç metre olan kar kalınlığı, insan nüfusundan yoğun olan ren geyikleri, kutupların hakimi edasıyla salınan huskyler ve kuzey ışıkları insanı büyülemeye yetiyor da artıyor bile. Bunlara ek olarak Avrupa’daki en temiz havayı soluyor olmanız gerçeği de başınızı bir nebze daha döndürüyor.

Bu bahsettiğim büyünün gerçekleştiği coğrafya, kuzey kutup dairesinin içinde kalan Norveç, İsveç, Finlandiya ve Rusya’yı kapsayan bölgeyi içeriyor. Kısaca Lapland ya da Laponya olarak anılan bu yerde yoğun olarak Sami Irkından insanlar yaşıyor.

Lapland, Finlandiya

Ben Lapland’in Finlandiya sınırlarında kalan kısmını görme fırsatı buldum. Bu bölgenin başkenti olan Rovaniemi yolculuğumun başlangıç noktası oldu. Rovaniemi bölgenin ticari ve yönetim merkezi. Aynı zamanda şehirde bulunan Arctic Üniversitesi sayesinde Rovaniemi bir üniversite şehri olarak da biliniyor.

Rovaniemi’yi ünlü yapan şey yukarıda saydığım faktörlerden çok, şehir merkezine 8 km uzaklıkta bulunan Noel Baba (Santa Claus) Köyü. Sırf bu köyü görmek için geçtiğimiz yıl 350 bin kişi Rovaniemi’ye gelmiş.

Ben de oraya kadar gitmişken, turist yığınlarından birine katılmaya karar verdim. Yola çıktığımda çok büyük bir beklentim yoktu ama ilk duyduğumda bana fazlasıyla ticari gelen bu merkezi görünce fikrim tamamen değişti.

Burası gerçekten zamanın yavaşladığını hissettiğiniz, bembeyaz karlar içinde ahşap evlerden oluşan ve neredeyse bütün yıl Noelin kutlandığı büyülü bir yer.

Burada Noel Baba ile tanışıp fotoğraf çektirebilir, restoranlarında Lapland Mutfağına özgü yemekleri deneyebilir, Lapland’e özgü malzemeler satan tasarım dükkanlarda alışveriş yapabilir, köyün etrafında snowmobile ile dolaşabilir, husky ve geyik çitliklerini görebilir bunlar yetmediyse gerçek buzdan yapılmış ice bara gidip içinizi ısıtabilirsiniz J Evet burası aslında vaktiniz sınırlıysa size Lapland deneyimini en kısa yoldan en yoğun yaşatabilecek yer diyebilirim.

Bütün bu aktivitelere ek olarak Noel Baba Köyünde konaklama yapabileceğiniz tesisler de bulunuyor. Geleneksel ahşap kulübelerde ya da maceracı hissediyorsanız kardan yapılmış iglolarda konaklayabilirsiniz.

Noel Baba Köyünden sonra Rovaniemi’de görmeniz gereken en önemli yer 2015 yılında Tripadvisor tarafından Travelers Choice ödülüne layık görülmüş Arktikum Müzesi. Sami Irkının geçmişi ve yaşam şeklinin yanı sıra kuzeydeki yaşamla ilgili çok önemli bilgiler veren bu müze, bugüne kadar gezdiğim bütün müzeler içinde belki de en eğlenceli ve inovatif müzeydi diyebilirim. Örneğin farklı enlemlerde kristal tanelerinin tamamen farklı şekiller aldığını, karın burada ülkemizden farklı olarak neden un gibi olduğunu ve birbirine yapışmadığını ve daha nicelerini buradaki interaktif platformlarda öğrendim. Kesinlikle uğramanız gereken yerlerin başında geliyor.

Bu kadar gezi ve keşif sonunda dinlenmek ve biraz rahatlamak için yapabileceğiniz en mantıklı şey geleneksel Lapland yemeklerini denemek. Rovaniemi bu konuda birçok alternatif bulabileceğiniz bir şehir.

Rustik tarzda döşenmiş, neredeyse hepsi şömineli ve dışarıdaki -30 derece havaya nispet yapan bu restoranlardan birinde bir akşam keyif yapmak bence muhteşem Lapland deneyiminin olmazsa olmazlarından. Burada yer alan restoranların çoğu birbirine benzer yemekler sunuyor. Zaten Lapland mutfağında 4 ana malzeme var; geyik eti, dağ meyveleri (böğürtlen, yaban mersini vs. ), mantar ve somon. Ben denediğim her şeyi çok beğendim. Özellikle geyik etini denemenizi tavsiye ediyorum.

Rovaniemi Lapland’i deneyimlemek için harika bir yer olsa da biraz daha kuzeye giderseniz, Lapland’in tadını asıl o zaman çıkarmaya başlayacağınızı belirtmeliyim. Ayrıca kuzeye ne kadar yaklaşırsanız Kuzey Işıklarını görme şansınız da o kadar artıyor.

Bu anlamda Lapland’in tadını en güzel çıkarabileceğiniz yerler snow resortlar. Rovaniemiye yakın bir yeri tercih edecek olursanız Arctic Snow Resort & Glass Hotel sizin için ideal. Buraya kadar gelmişim daha da ileri gidebilirim diyorsanız ise gidebileceğiniz en son ve en muazzam nokta ise Rovaniemi’ye 3,5 saat uzaklıktaki Kakslauttanen Snow Village.

Bahsettiğim otellerin buz ve kardan oluşan kısımları her yıl kasım ayında yeniden inşa ediliyor ve mart ayına kadar açık kalıyor. O nedenle yolculuğunuzu bu aylar arasında planlamaya dikkat edin.

Snow Resortlerde genelde 3 adet konaklama seçeneği bulunuyor;

Cam Igloo: Bu seçenek en çok Kuzey ışıklarını görmek isteyenler tarafından tercih ediliyor. Sizin de önceliğiniz kuzey ışıkları ise cam iglolar tam size göre.

SnowHotel: Bu egzotik seçenek ise buzun üzerinde uyumayı deneyimlemek isteyenler için. Bu odaları denemek isteyenlere otel tarafından özel uyku tulumu veriliyor.

Ağaç Kulübeler: Bu seçenek ise daha geleneksel bir tercih yapmak ve konforlu bir tatil geçirmek isteyenler için ideal. Genellikle bütün kulübelerin kendi saunası ve şöminesi var.

Bu odaların herbiri farklı deneyimler sunduğu için oteller genelde farklı oda türlerinde dönüşümlü olarak kalınabilecek şekilde programlar da sunuyorlar.

Doğaya meydan okuyan bu Snow resortlara gelmişken mutlaka denemeniz gereken aktiviteleri ise şöyle sıralayabilirim;

Kuzey Işıklarını İzlemek: Bu resortlarda genellikle kuzey ışığı alarmları bulunuyor. Yani bütün gün oturup beklemenize gerek yok. Ama Cam Igloda kalıyorsanız zaten şanslısınız, Odanızın konforunda bu olağanüstü doğa olayını gözlemleyebilirsiniz.

Husky ve Geyik Safari: En büyülü deneyimlerin başında bu geliyor galiba. Kim kendini bembeyaz ormanın içinde kızağını geyikler ya da huskyler çekerken masallar diyarında gibi hissetmez ki?

Sauna: Finlandiya’da saunayı ne kadar sevdikleri herkesin malumu. Ama bu tesislerde sauna aktivitesini birkaç adım öteye taşımışlar. Snow Sauna , Sauna ile birleşik açık hava jakuzi, lake sauna ve daha nice türevleri. Denemeden gelmek olmaz.

Ice Swimming: Bu daha ekstrem aktivite yine sauna kullanımını içeriyor. 20-30 dk saunada ısındıktan sonra saunanın hemen çıkışındaki donmuş gölde buzları kırılıp temizlenen kısma atlayıp yüzmek olarak özetleyebiliriz. Kulağa çok hoş gelmediğinin farkındayım ama hayatınızda yaşayıp yaşayabileceğiniz en özel deneyimlerden biri olduğu kesin.

Kayak ve Snowboard: Dünyanın en harika kar manzarası ve en yumuşak pudra kıvamındaki karı… Bu işlerden hiç anlamayan biri olarak ben bile kendimi kaptırıp denedim. Rotalar o kadar güzel o kadar büyülü ki Lapland’a hayran olmayan kış sporcusu sanırım yoktur.

IceBar ve IceRestoran: Snow Otel kısmında kalacak kadar cesur değilseniz ama yine buzdan odalarda vakit geçirmek istiyorsanız bence yemek ya da bar tercihinizi buzdan yapılmış olanlardan yana kullanın. Bu restoranlarda yöreye özgü yemekler servis ediliyor. Buz sandalyelere oturup buz masalardan yemek yiyorsunuz. Yemeğin sıcaklığını korumak için yemekleriniz özel ahşap servislerde geliyor.

Geleneksel Sami Kültürü Turları: Artık birçok SnowResort tarafından hala geleneksel yaşam tarzını sürdüren Sami Ailerinin yaşam alanlarına ziyaretler düzenleniyor. Az da olsa hala “Lavvu” denilen çadırlarda eksi bilmem kaç derecelerde yaşamını sürdüren insanlar var. Onların evlerine konuk olup, yaşam tarzlarını yerinde görmek isterseniz, otellerin düzenlediği kültür turlarına katılabilirsiniz.

Ben yazımda Lapland’in kış halinden ve kış aktivitelerinden bahsettim. Ama yaz mevsiminde bambaşka bir manzarayla karşılaşacağınıza eminim. Yukarıda saydığım aktiviteleri yapmak biraz da kuzeyin doğasıyla başbaşa vakit geçirmek için en az 4-5 gün ayırmanızı tavsiye ederim.

Gitmeden önce ortama ısınmak isterseniz 1997 yapımı Los Amantes Del Círculo Polar (Lovers of the Arctic Circle) filmini izleyin. Lapland’de çekilmiş nadir filmlerden bir tanesi ve IMDB puanı da 7.7, daha ne olsun. (Yazı: www.traveling-lady.com)

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like