Yola Çıkmak İçin Tek Engel Önünüzdeki Kapı Eşiği

Muratcan-Canbay

TRT İzmir Radyosu Spikeri Murat Can Canbay, tam bir seyahat tutkunu. TRT Radyo 1’de yayınlanan Gecenin İçinden programında 130’dan fazla gezgini ağırlayan Canbay, ‘Yola çıkmak için önünüzdeki tek engel kapı eşiği. Eşiği aştığınızda yol sizi götürür’ sözleriyle seyahat etmekten çekinenlere sesleniyor.

Seyahat tutkunu Murat Can Canbay TRT İzmir Radyosu’nda spikerlik yapıyor. Türkiye’nin dört bir yanını ziyaret ederek gezi programları ve belgeseller de hazırlayan Canbay, seyahat kültürünün yaygınlaşması için mücadele edenlerden.

TRT FM’de Gecenin İçinden Gece Seyri olarak başlayan, TRT Radyo 1’de Gecenin İçinden ismiyle devam eden programda bugüne kadar 130’a yakın gezgini ağırlayan Canbay, ’Yola çıkmak için önünüzdeki tek engel kapı eşiği. Eşiği aştığınızda yol sizi götürür. Biz yolda pişiyoruz. Olgunlaşıyoruz. Hedefimiz herhangi bir noktaya varmak değil oraya giden yolu yaşamak, yolda olma hali’ sözleriyle seyahat etmenin önemi ve gerekliliğini açıklıyor.

Muratcan-Canbay

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Murat Can Canbay, TRT İzmir Radyosu’nda spikerim. Meslekte 30. yılım. Göreve Ankara Radyosu’nda başladım. 1 yıl sonra İzmir’e geldim. 1989’dan beri İzmir Radyosu’ndayım. Buca Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Viyola Mezunuyum. Mesleğimi hiç yapmadım. Aslına bakarsan konuşmak da bir müzik. Mikrofondan kitlelere ulaşan bir mesleği yapıyorum. Beni tatmin eden, mutlu eden, hangi gün, hangi saat olursa olsun ayaklarımın geri gitmediği bir mesleğim var. Yayıncılık bir sevda işi, parayla pulla ölçülmüyor, aşkla yapılıyor.

Bir kere stüdyonun tozunu yuttunuz mu tedavisi yok bunun. Ben de bugüne kadar hem radyo hem de TRT televizyonunda sayısını hatırlamadığım kadar program yaptım. Birçok kişi, sanatçı ile eğlendirici programlar, çocuklarla eğitici programlar, turizm programları, yaşlılarla farklı programlar gerçekleştirdim. İsmail Ragıp Geçmen’le Dünyanın En Güzel Yeri Adlı bir belgesel hazırladık. Türkiye’nin 13 farklı şehrinde çekimler yaptık.

Murat-Fusun-Canbay
Füsun Bay-Murat Can Canbay

Gecenin İçinden Gece Seyri programı ile yolunuz nasıl kesişti?

Gecenin İçinden Gece Seyri programı TRT FM’de Kordon’da Gece Seyri olarak başladı, TRT Radyo 1’de ise Gecenin İçinden ismiyle, TRT’nin en eski klasik programlarından biri kültür ve gezginlere ayrılan bir yapıdaydı. Bu programda bugüne kadar 130’a yakın gezgin konuk ettim. Bu çok ciddi bir sayı. Gezginlerin kimi yelkenli, kimi otostopçu, kimi sırt çantasıyla seyahat eden, kimi yürüyerek dolaşan, kimi motosikletli, kimi kürekli…

Her birinin tek bir amacı var yola çıkmak ve dünyayı keşfetmek. Meraklarının peşinden gitmek isteyen insanları aldım, seslerini duyurmak istedim. Bu sesleri duyurmak isterken özellikle yaşadığı yerlerin çok dışına çıkmamış, dünyayı sadece oradan ibaret zanneden gençlere, aslında yerinde görmenin, yaşamanın, kentlerin insanların kokusunu almalarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Gezip gören ve gelen anlatan gezginlerden de şunu gördüm: Her gezgin döndüğünde farklı biri oluyordu.

Yola çıkanla yoldan dönen arasında büyük bir fark vardı. Saygının, sabrın, minimalist yaşamanın nasıl olduğunu, eşyalara bağlanmamanın ne olduğunu, çok akıllı bir telefonunun aslında gerekli olmadığını, gezmenin de çok para ihtiyaç olmadığını anladık birlikte.

Programın etkisini nasıl ölçüyorsunuz?

TRT Radyo 1’in sadık bir dinleyici kitlesi var. Radyo 1 bir söz radyosu. 1927’de kurulan radyo ülkemizin ilk radyosu. Böyle bir radyoda program yapmak büyük mutluluk. Programın sosyal medya hesaplarından ölçümleme yapabiliyoruz. Bu programın kemik dinleyicisi var. Programa reyting olarak bakmıyoruz.

Program sırasında ve sonrasında dinleyicilerden farklı tepkiler alıyoruz. ‘’Tıp fakültesi öğrencisiyim. Finallere çalışıyorum finallerim biter bitmez yola çıkacağım’’ gibi cümleleri duymak mutluluk verici. Bir gün yetişkin bir dinleyicimiz mesaj gönderdi. ‘’Programınızı dinlerken iki yeğenim geldi. Dikkatle radyo dinlediğimi fark edince, onlar da programı sonuna kadar takip etti. Programın sonunda ‘Teyze evde harita var mı’ diye sorunca gülümsedim’’ dedi. Bu tip mesajları alınca programın amacına ulaştığını anlayabiliyoruz. Yayıncı olarak büyük mutluluk. Bir denizyıldızı bir denizyıldızıdır.

Murat-Can-Canbay
Güney Kore

Tüm programlarınızın ardından gezginlerden aklınızda kalan en çarpıcı şey neydi?

İnsanların farklı dünyalar, farklı kültürler olduğunu bilip onları tanımak üzere yola çıkması, bahanelerin aslında bizim yarattığımız şeyler olduğunu ortaya koyuyor. Yola çıkmak için önünüzdeki tek engel kapı eşiği. Eşiği aştığınızda yol sizi götürür. Biz yolda pişiyoruz. Olgunlaşıyoruz. Hedefimiz herhangi bir noktaya varmak değil oraya giden yolu yaşamak, yolda olma hali. Uzun ince bir yoldayız hepimiz. Yanımızdan bir şeyler akıp giderken fark etmiyoruz olan biteni. Doğa size kaçta yatacağınızı kalkacağınızı, acıktığınızda ne yapacağınızı söylüyor. O yüzden çok takılmamak lazım.

Yola çıkış hikayeniz nasıl oldu?

İşim nedeniyle TRT’nin ulaştığı her yere gitmek durumundaydım. Göreve başladıktan iki yıl sonra Van Radyosu’na geçici görevle gittim. Turistik gezi için Van’a gitmek zor olabilirdi ama kurum sayesinde gittim Van Gölü kıyısına. 20 günlük sürede hem yayına girdim, hem de kiraladığım araçla Van Gölü çevresini keşfetmiştim. Gevaş, Tatvan, Edremit gibi yerleri bu kısa zaman aralığında görme fırsatım oldu. Kahvaltı kültürü, Van Denizi yakıştırması, kültürü tanıdım. Geçici görevle Trabzon, Antakya, Diyarbakır’a gittim. Oraları da keşfettim.

Ben babam ve annemin görevi nedeniyle Erzurum Aşkale’de büyüdüm. Kışı, karı, soğuğu iyi bilirim. Tren yolculuğu ile 36 saatte Erzurum’dan Ankara’ya gittiğim oldu. İstasyonları tek tek bilirdik. Nasıl güzeldi. Sonrasında hep bir yerlere gitme isteği vardı. TV programları buna vesile oldu. Gün Başlıyor Programı ile çok gezdim TRT 1 kanalı aracılığıyla. Dünyanın En Güzel Yeri Zeus ve Diğerleri belgeseli çekmiştik onu ben sundum. Antik dönemin tanrı ve tanrıçalarının kentlerini anlatıyor. Antik kentleri dolaşarak.

Yurtdışına ilk 1982’de gittim. Halk oyunları ile uğraşıyordum. Festivale İtalya’ya otobüsle gittik. Bulgaristan Eski Yugoslavya üzerinden Ljubljana’yı da geçerek İtalya’ya gitmiştik. 18 yaşındayken Venedik’i görmüştüm. İtalyanların kendi aralarındaki konuşmalarını kavga zannettim. İtalyanca öğrenmeye karar verdim. Döner dönmez İtalyan Kültür Derneği’ni bularak İtalyanca’ya başladım.

Ne zaman İtalya’ya gitsem o yıllarda öğrendiğim İtalyancam canlanıyor. Gündelik hayatı algılayabiliyorum. O tadı alınca hep gitme isteğim oldu. Son 2-3 yıldır eşimle birlikte sürekli seyahat ediyoruz. Önceden uçak bileti alıyoruz, ayarlıyoruz. Gittiğimiz yerlerde pansiyon sınıfındaki yerlerde kalıyoruz. 4-5 günden az olmuyor bu seyahatlerimiz. Araç kiralıyoruz. Tromsö’de kuzey ışıklarını izledik, İspanya’ya, Portekiz’e, Güney Kore’ye, Çin’e gittik. Türkiye içinde de geziyoruz. Yunan adalarını seviyoruz, yelken merakımız var bizim. Kendi teknemizi de alınca her şey daha güzel olacak.

Murat-Can-Canbay-Bugra-Tokmakoglu
Murat Can Canbay ile röportaj öncesinde

Yola çıkmaya çekinenlere ne söylemek istersiniz?

Bugüne kadar birçok gezginle konuşma fırsatım oldu. Gezginlerin hepsinden ayrı ayrı birçok şey öğrendim. Ben gezginler bir şey anlatınca öğreniyorum; hele bir de gezince daha çok şey öğreniyorum. Okuldan, kitaptan, internetten çok daha ötesi, kenti koklamak, insanlarla tokalaşmak, göz göze gelmek, bir tebessümle dünyanın bütün kapıları açılıyor.

Barışı insanları tanıyarak oluşturacağız. Tanıdıkça, kültürler birbirini öğrendikçe dünyada barış hakim olacak. Tanımak için yola çıkmak lazım. Önünüzde hiçbir engel yok. Para pul her şey oluyor. Herhangi bir kapıyı çaldığınızda ben açım dediğinizde bir lokma ekmek veriliyor. Bir lokma bir hırka başka bir şeye gerek yok. Eşyaların esiri olmaktan vazgeçelim.

İlk seyahatlerimize giderken kocaman valizlerle gidiyorduk. Şimdi sırt çantası ölçeğine düştük. Eşyanın çok gerekli olmadığını anladık. İhtiyacınızı gittiğiniz yerden de karşılayabiliyorsunuz. O derece küçüldük. Özel yaşamımızda da uygulamaya çalışıyoruz. Gardırobumuzu boşaltmaya çalışıyoruz. Paylaşın. Japonlar 20-30 metrekarede yaşıyor, teknede yaşıyor, karavan ya da sırt çantasıyla gezilebiliyor.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You might also like