Makedonya‘nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki ünlü tatil şehri Ohrid, her yıl binlerce seyahat severin uğrak noktası. Türk vatandaşlarının vizesiz ziyaret edebildiği Ohrid, Avrupa ile Osmanlı kültürünü bir arada yansıtan yapıları, muhteşem Ortodoks manastırları, etkileyici arkeolojik sit alanları ve lezzetli yeme-içme alternatifleri ile keyifli bir destinasyon.
Avrupa’nın en derin ve en eski göllerinden Ohrid Gölü’nün kıyısında kurulu olan şehir, Kiril alfabesinin de anavatanı olarak kabul ediliyor. Ekonomik konaklama alternatifleri ile Avrupa‘da uygun fiyatlı ve vizesiz tatil yapmak isteyenleri cezbeden şehre gitmişken yapmadan dönmemeniz gereken şeyleri sıraladım.
Ohrid’e Gitmişken Yapmadan Dönmemeniz Gereken Şeyler
1. Eski şehri adımlayın
Ohrid’in UNESCO koruması altındaki Eski Şehir merkezi, şehre gelenlerin mutlaka uğraması gereken yerler arasında. Eski Şehir’de yer alan görülesi yapıların tamamı yürüme mesafesinde konumlanıyor. Arnavut kaldırımlı daracık taş sokaklarda yürümek, göl kıyısındaki yamaçtan etkileyici manzarayı seyretmek huzurlu ve dinlendirici bir deneyim. Osmanlı ve Avrupa mimarisinden izler taşıyan eski Makedon evleri sokaklarda yürürken her adımda karşınıza çıkacak. Eski ahşap evler arasında kendini gösteren küçük şapeller bölgedeki inanç kültürünü yaşatıyor. Şehrin en ünlü inanç merkezlerinden Ayasofya Kilisesi ve çevresindeki kafeler soluklanmak için doğru adres.
2. Ohrid Gölü’nde tekne turu yapın
Avrupa’nın en derin ve en eski göllerinden Ohrid Gölü, Balkanların en ünlü sayfiye merkezi. Kristal berraklığında ve birçok balık türüne ev sahipliği yapan gölün çevresi yemyeşil tepeler ve manastırlarla çevrili. Gün doğumu ve batımında göl yüzeyine yansıyan sisin gizemli görüntüsünü hissetmek için farklı rota alternatifleri sunan tekne turlarına katılmak şart. Şehir merkezindeki meydan ya da St. John Kaneo Manastırı’ndan kalkan teknelere ister grupla isterseniz yalnız ya da arkadaşlarınızla binebilirsiniz.
3. Robevski Evi’ni ziyaret edin
Ohrid’deki en ilginç binalardan biri de Robevski Evi. Ohrid Ulusal Müzesi olarak kullanılan ev eski Makedon mimarisinin başyapıtı olarak kabul ediliyor. 19. yüzyılda bölgenin zengin tüccarlarından Robevski Ailesi için inşa edilen yapı, müze olarak ziyarete açık. Müzede eski mobilyalar, halılar, ahşap oymalı tavanlar, el yazmaları, eski paralar ve Makedon kültürünü simgeleyen kıyafetler görülmeli. Müzenin zemin katında Roma mezar taşları ve arkeolojik ögeler sergileniyor.
4. St. Clement Kilisesi ve antik mozaiklerle Plaošnik Tepesi’ni keşfedin
Ohrid Eski Şehir merkezinin tepesinde, ormanlık bir patikadan aşağıya doğru inilerek ulaşılan St. Clement Kilisesi ve Plaosnik Tepesi, arkeolojik kazıların devam ettiği önemli bir turistik rota. Makedonya’daki ilk Ortodoks psikoposu St. Panteleimon’a adanan manastırı inşa eden ve aynı bölgede ilk Makedon üniversitesini kuran Clement’in adını taşıyan kilise yerel halk için büyük önem taşıyor. Orta çağ freskleriyle bezeli, tipik Bizans kilisesinin yakınında erken-Hristiyan mozaikleri ve 4. yüzyıldan kalma kilise temelleri de görülebilir. Tepenin muhteşem manzarası tüm yorgunluğa değecek güzellikte.
5. St. John Kaneo Kilisesi’ne uğrayın
Ohrid’de 13. yüzyılda inşa edilen St. John Kaneo Kilisesi, şehrin görsel hafızasına kazınan kutsal mekan. Ohrid’le ilgili sosyal medya, internet ve basılı yayınlarda yapılan tüm paylaşımlarda görselini görebileceğiniz bu kilise, Ohrid Gölü üzerinde bir uçurumun üzerinde yer alıyor. Orta çağ freskleriyle işlenen kilisenin bahçesinden Ohrid Gölü’nün huzur veren masmavi sularına bakarken, geçmişte keşişlerin nasıl ilham bulduğunu anlamak çok da zor olmuyor.
6. St. Naum Manastırı’nı es geçmeyin
Makedonya’da en çok ziyaret edilen hac noktası olan St. Naum Manastırı, Ohrid şehir merkezinin 29 km güneyinde konumlanıyor. Göl kıyısından keyifli bir araba yolculuğu ya da teknelerle ulaşılan St. Naum, Ortodokslar için bölgedeki en önemli ibadet merkezleri arasında. Ohrid Gölü’nü besleyen Crni Drim Nehri’nin gölle buluştuğu bir noktada yer alan manastır, Arnavutluk sınırına da yürüme mesafesinde. İlk kez 10. yüzyılda inşa edilen kompleks üzerinde 16. ve 17. yüzyıla uzanan freskleriyle görenleri şaşırtan kilise bahçesinde tavus kuşları dolaşıyor.
7. Su Müzesi’ni ziyaret edin
Bones (Kemik) Koyu’ndaki Su Müzesi, Ohrid Gölü’nün en ilginç noktalarından biri. Ohrid’in 15 km güneyinde, St. Naum Manastırı güzergahında yer alan Ohrid Su Müzesi, MÖ 1200 ile 700 yıllarına uzanan ahşap kazık yerleşiminin otantik rekonstrüksiyonu üzerine kurulu. Roma askeri surları ile bağlantı olan bu yerleşim, tarih öncesi dönemlerde antik çağa uzanan bir zaman yolculuğu için görülesi. Su üzerindeki kazıkların yanı başında bölgedeki kazılarda çıkarılan eserlerin sergilendiği mini bir müze de bulunuyor.
Makedonya’nın gözde tatil merkezi Ohrid, doğal ve kültürel güzelliklerinin yanında bolca huzur ve dinginliğe de sahip.